Okuduğumuz Kitapları Paylaşmak

Yakın zamanda sosyal medya sayfamda bulunan takipçilerime “Kitap paylaşımlarımız işe yarıyor mu?” diye sormuştum. Takipçilerimden gelen yorumlara bakılırsa epey bir işe yaramış. Emeğimin boşa gitmemesine sevindim. Peki, kitap paylaşımlarını niçin bu kadar önemsiyorum? Kısaca plansız programsız kitap okumanın mağduriyetini anlatayım, belki derdim daha iyi anlaşılır.

Bundan otuz yıl önce düzenli biçimde kitap okumaya hapishanede başlamıştım.  Bilenler bilir hapishanede zaman sorunu yok, sabah kalktığınızda tüm gün size ait. Eğer isterseniz toplamda günde on saat kitap okuma şansınız var. Hapisliğim yıllarında on yıl boyunca ortalama günde on saat kitap okumakla geçirdim dersem abatmış olmam herhalde. Hapishanede zaman çoktu ama kitap sorunu vardı. Bazı hapishanelerde kitap da çoktu ama “Hangi kitapları okumalıyım?” sorusunun cevabı yoktu. Hapishane gibi bir yerde her istediğiniz kitabı bulma şansınız yok. Bir de yeni bir okuyucuysanız -ki genelde okumaya yeni sayılır insan- bu iki durum hapishanede kitap okumak isteyen için düşündürücüdür. Benim için şöyle oldu, istediğim kitaplar olmadığında ne bulduysam onu okudum. Aslında hep roman okumak istiyordum, ama istediğim romanlar olmadığı için hapishane kütüphanesindeki kitaplarla yetinmek zorunda kaldım: Osmanlı tarihi, dinler tarihi, savaşlar tarihi, Şark Klasikleri, Rus Klasikleri vb.

Yıllar sonra ajandalarıma baktığımda on yılda üç bin civarında kitabı ya okumuş ya da bakmışımdır. Şimdi dönüp geçmişe baktığımda o yıllarda üç bin kitap değil de okumak istediğim üç yüz kitabı edinmeyi tercih ederdim. Okuduklarım elbette boşa gitmiş değil, ama kara düzen ilgili ilgisiz konulara daldığım için plansız programsız okumalarla zamanı iyi değerlendiremedim. Bazen pişmanlığımı dillendiriyorum yakınlarıma.  Keşke o yıllarda okumuş, deneyimli kitap kurtları Edebiyat Haber’de olduğu gibi bana da kitap önerilerinde bulunabilseydi. Geçmişte yaşadığım bu kitapsızlık deneyimime üzüldüğüm oluyor. O yüzden kitap paylaşımı çok kıymetli bir şeydir. İnsan yaşamında zaman sonsuz değildir. Bazen aradığım bir konunun ya da sorunun cevabını bulmak için yirmi kitap okumak zorunda kaldığımı biliyorum. Oysa aradığım kitap meğer yirmi birinci kitapmış.

Bugün zaman zaman edebiyat haber sitesinde yazarların paylaştığı “En iyi 10 roman” , “x Yazarın Önerdiği 10 Kitap” gibi yazı ve haberlerin okurlar için iyi bir imkân olduğunu düşünüyorum. Geçmişte kitap okurken seçici olamadığım için, dışarı çıktıktan sonra sosyal medya platformlarında beğenerek okuduğum kitapları sürekli paylaşıyorum. Bu seçili kitap listelerimden bazılarını Edebiyat Haber sitesinde de paylaştığımda epey ilgi gördüğüne tanık olmuştum. Yıllar öncesinde, gün gelecek Edebiyat Haber’de “En iyi 10 Rus Romanı”, “Hapishaneye Dair En İyi 10 Roman” listesi hazırlayacağımı hiç düşünmezdim. Yazar Cemil Meriç “Kitap bir limandı benim için. Kitaplarda yaşadım. Ve kitaptaki insanları sokaktakilerden daha çok sevdim. Kitap benim has bahçemdi. Hayat yolculuğumun sınır taşları kitaplardı.” demiş. Bir mahpus için kitap, durgun hayatlara açılan yeni kapı demektir. Her mahpus bilir kitabın kıymetini. Hapis elbette yata yata da biter ama kitap okuyup yaza yaza bitirenlere selam olsun…

Bu Yazıyı Paylaşın

BU YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZAR PROFİLİ

SON YAZILAR

bizi takip edin
sosyal medya hesaplarımız

0BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
1,714TakipçilerTakip Et