Haşim Kılıç bunu yapmayacaktı!

Türkiye’de seçilmişler yüksek yargı vesayetinden çok çekti.

27 Mayısçılar Anayasa Mahkemesi’ni siyaseti kontrol altında tutmak amacıyla kurmuşlardı. Mahkeme de kendisine biçilen bu misyonu on yıllar boyu hakkıyla yerine getirdi. Kemalist devletin ana payandası, savunucusu ve yeniden üreticisi oldu.

Ne var ki, askeri vesayet rejiminin sona ermesi, kaderi ona bağlı olan yargı vesayeti için de sonun başlangıcı oldu. Son on yılda yüksek mahkemelerin saltanatının ağır ağır yok oluşunu yaşadık.
Ama bakıyoruz son günlerde, Anayasa Mahkemesi’nin art arda gelen birkaç kararı dayanak yapılarak, özellikle de Haşim Kılıç’ın son çıkışı üzerinden, yeniden yargı vesayetinden söz edilmeye başlandı.

Doğrusu ben bu nitelemeyi epey zorlama buluyorum.

Haşim Kılıç’ın çıkışını yargı vesayetinin hortlaması olarak göstermek ve buradan yeni bir mağduriyet, yeni bir düşman üretmeye çalışmak doğru değil…Bence Kılıç’ın konuşmasını daha ziyade Yürütme’nin ağır suçlamalarına karşı hem yargıyı hem de kendini ezdirmeme gayreti olarak görmek lazım. Daha önce de yazdığım gibi, gerek Twitter, gerekse HSYK kararları üzerine başlayan anti-Kılıç kampanya oldukça ağırdı. Kılıç’ın eski arkadaşlarının kendisini bu kadar çabuk harcamasına çok içerlediği, hazmedemediği ve kendini bir cevap vermek zorunda hissettiği anlaşılıyor.
 
Yargıç gibi değil, ateşli bir muhalif gibi
 
Peki yaptığı konuşma doğru muydu?

Kesinlikle hayır… Doğru olmak bir yana, son derece yanlış ve zararlı bir konuşmaydı ve biz bu yanlışın zararını önümüzdeki dönemde hep birlikte ödeyeceğiz.

Üslubunun kırıcılığı, ev sahibi pozisyonunda birine yakışmayacak kadar nezaketsiz oluşu, cevap verme imkânı olmayan kişilere bu kadar doğrudan ve üst perdeden saldırıda bulunmanın yakışıksızlığı üzerinde durmayacağım bile…

Beni asıl rahatsız eden, Anayasa Mahkemesi Başkanı’nın politik tutumuydu.

O kürsüde konuşan kişi, yasamanın çıkardığı bazı yasaları Anayasa’ya uygunluk açısından değerlendiren bir yargıç değil, Erdoğan’ın ateşli bir muhalifi gibiydi. Giriştiği polemiklerle, yaptığı göndermelerle şu anki mevcut siyasi kamplaşmada açık taraf olmuş oldu. O militan muhalif üslup, yargıç kimliğinin o kadar önüne geçti ki, Kılıç’ın tarafsızlığına gölge düştü. Bu üslubuyla Anayasa Mahkemesi’nin bundan sonra alacağı kararları da şaibeli hale getirdi. Şimdi Mahkeme, önümüzdeki günlerde önüne gelecek olan MİT Yasası’nı ya da dershaneleri kapatan yasayı bozarsa, Türkiye’nin büyük çoğunluğu bu kararlara hukuki değil, siyasi kararlar olarak bakma eğiliminde olacak. Zaten hükümet de var gücüyle bunu böyle göstermeye çalışacak.
 
Oysa…
 

Oysa bu dönem bizim bağımsız ve tarafsız bir Anayasa Mahkemesi’ne her zamankinden daha fazla ihtiyacımız vardı.

Zor günlerden geçiyorduk. İktidarın devlet içindeki otonom yapıyla mücadele ederken “durumun aciliyetine binaen” pek de ince eleyip sık dokumadan çıkarttığı “olağanüstü hal” yasalarının, Anayasa’ya uygunluk açısından sağlıklı bir biçimde denetlenebilmesi demokrasimiz açısından çok önemliydi.

Anayasa Mahkemesi’nin bu görevini, hukukun objektifliği ve sükûneti içinde, gürültüsüzce, tarafsızlığından en küçük bir şüphe duyulmasına fırsat vermeden yapabilmesi; kendi sınırları içinde kalmaya ve yaşanan politik saflaşmada taraf gibi görünmemeye özel olarak özen göstermesi gerekiyordu.

Ne yazık ki, şu anda tam tersi oldu. Haşim Kılıç, sadece kararlarıyla konuşmaya en çok dikkat etmesi gereken bir zamanda, siyasi manifestolar yayınlayarak Anayasa Mahkemesi’ni siyasi bir kavganın tarafı haline getirmiş oldu.

Ehh, bu durumda her türden muhalefetin bunun üzerine atlamasını ve Anayasa Mahkemesi’ni“Muhalif cephenin ağırlık merkezi” olarak sunmasını yadırgamanın, bunun için onları suçlamanın alemi yok. Önemli olan, onlara bu fırsatın verilmemesiydi.

Şimdi gelinen noktada, Sayın Kılıç “Mademki bu pozisyona itildim, bari bana biçilen rolü hakkıyla oynayayım” mı der, yoksa geri çekilip hasar tamirine mi çalışır; bunu da önümüzdeki günlerde göreceğiz.

Bu yazı Bugün Gazetesi’nde yayınlanmıştır.

Bu Yazıyı Paylaşın

BU YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZAR PROFİLİ

SON YAZILAR

bizi takip edin
sosyal medya hesaplarımız

0BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
1,714TakipçilerTakip Et