Hendekler PKK, HDP hattının geleceğini tayin edecek bir kırılmayı temsil ediyor. HDP’nin yanında 7 Haziran öncesinde HDP’ye destek veren aktörler de hendeklere düşmüş durumda. Biten sadece çözüm süreci değil, acaba artık HDP’nin bittiğini de söyleyebilir miyiz?
Çözüm süreci şiddetle kurulmuş ve karılmış bir örgüte, parti olma ve normalleşme kapısı açan büyük bir tarihi fırsattı. PKK bu fırsatı, baştan beri yenilgi olarak gördü ve şiddetten vazgeçmeyi ontolojik bir sorun haline getirdi. PKK’ya göre şiddetten vazgeçmek ontolojik olarak yok olmak anlamına geliyordu. Çözüm süreci ise bu ontolojik yok oluşu, şiddetin bırakılmasıyla mümkün bir yeni varoluşun, ontolojinin ve yeni yaşamın kapısı olarak sunuyordu. Çözümle eve, hayata, siyasete dönülebilecekti.
HDP: Çelişen Niyetler
HDP bu yeni ontolojinin beşiği zannedildiği için şiddetin sona ermesini isteyen bütün kesimlerin kredisini kullandı, “yeni yaşam” vaat etti. HDP bu kopuşun yaşanmadığı belirsizlik halinde çözüm sürecinin avantajlarından faydalanılarak, yeni ittifak sisteminin “parti-cephesi” olarak tasarlanmıştı. Bu bakımdan PKK için, HDP başlangıçtan itibaren Hendeklerle beraber tasarlanmış bir kampanyanın aparatı olmanın ötesine geçemedi. HDP başlangıçtan itibaren Demokratik Bölgeler Partisi ve YDG-H’la beraber düşünülmedikçe, PKK için pozisyonu anlaşılmaz. Elbette HDP’yi PKK’dan farklı bir şekilde algılayan ve HDP’yi kullanarak PKK’yı dönüştürebileceğini düşünen çevreler başlangıçtan beri vardı. Anacak bu hesabın ne kadar naif ve temelsiz olduğu, PKK’nın sesi yükselince anlaşıldı.
PKK veya KCK karar verdikten sonra HDP’nin ona itaat etmek ve o politikayı savunmak dışında bir imkan ve kapasitesinin olmadığı, 7 Haziran’dan hemen sonra görüldü. PKK’nın devrimci halk savaşı stratejisi ortaya çıktıktan sonra HDP’nin PKK dışındaki bileşenlerinin, çatışma döneminde HDP gibi aktörlere yer kalmaz dışında bir eleştiri üretilemedi. Halbuki HDP tam da bu çatışma döneminin parti cephesi olarak tasarlanmıştı. HDP Eşbaşkanlığına Türkiye solundan getirilen ismin çizgisine ve söylemine bakmak bunu anlamak için kafidir.
‘Yeni Yaşam’ Hendeklerde mi?
Rojava’da Amerikan Hava Kuvvetleri eşliğinde ve Esed’in verdiği maaşlarla devrim yaptığına inanan bir örgütün, şimdi de Rus Hava Kuvvetleri eşliğinde Kürdistan’da özgürlük, Türkiye’de devrim şiarıyla coşması arızi bir durum değildir. PKK örgütünün tarihini, liderliğini, kadrolarını, ideolojisini dikkate almadan onun kendi siyasi amaçları için istedikleri gibi eğip bükeceğini zanneden Türkiye sosyalist hareketi, AK Parti karşıtı kimi İslamcılar, eski merkez medya, eski büyük burjuvazi ve paralel yapı büyük bir hayal kırıklığı yaşamaktadır.
PKK çözüm süreciyle AK Partiyi, HDP ile AK Parti karşıtı cepheyi kendi siyasi hedefleri için kullanmak istemişti. İki halde de PKK ortadaki projelerin amaçlarını değil, kendi ajandasındaki amaçları takip etmektedir. AK Parti bunu farketti, zararın neresinden dönülürse kârdır diyebildi.
HDP bileşenleri arasında da bunu görenler var, nitekim eski merkez medya ve eski büyük burjuvazinin kimi aktörleri şaşılacak bir kıvraklıkla HDP etrafından ayrıldılar. Kalanlar için artık zarardan dönülerek edilecek kâr gibi bir seçenek kalmadı. Çünkü artık dönebilecekleri bir yerleri yok. Evet çözüm süreci yok ama HDP de üç ayda 13 yıllık AK Partiden daha parlak iktidarsız bir kibir sergiledikten sonra, kuyruklu bir yıldız gibi kaydı. HDP, PKK tarafından ademe mahkum edildi. HDP Eşbaşkanı Figen Yüksekdağ hendekleri “yeni yaşamı” kuracak yerler olacak derken, HDP’nin ölüm ilanını da vermiş oluyor.
Yeni Yüzyıl, 17.12.2015
http://xn--yeniyzyl-b6a64c.com.tr/makale/yeni-yasamin-hendeklerde-olumu-510
