Yeni Türkiye’nin en önemli iki aktörü: Tayyip Erdoğan ve Fethullah Gülen…
Yeni Türkiye’nin en önemli meselesi: Erdoğan hükümeti ile Gülen hareketi arası ilişkiler…
Toplumda bu ayrışmanın karşılığı yok.
İşin en tuhaf yanı günümüzün bu en önemli meselesinin boyutlarını tam olarak bilen insan sayısı çok çok az. Çok ince ve hassas bir mesele bu. Toplum nezdinde zaten bu konuda hiçbir şey anlaşılmıyor. Yukarı seviyelerdeki ayrışmanın toplum tabanında karşılığı yok. Toplumun dindar çoğunluğu özellikle Gezi kalkışmasından sonra “Yeniden eski rejim günlerine döner miyiz?” diye kaygılı ve Erdoğan etrafında kenetlenmiş halde…
Rus istihbaratının operasyonu
Geçen haftalarda Gülen Hareketi için çok önemli bir olay Camia’nın Rusya hinterlandı ayağında yaşandı. Rus istihbaratının uzantısı olarak görev yapan bir kadın gazeteci Gülen’e bağlı okulların eski SSCB coğrafyasının tamamında kapatılması için bir medya operasyonuna girişti. Amacı Gülen okullarının kapısına kilit vurmak isteyen Rus istihbaratı için ortam hazırlamak ve kamuoyu desteği yaratmaktı. Gazetesinde bu konuda çarpıtılmış bir haber yaptığı gibi Rus televizyonunda da Gülen’in ve okullarının ne kadar tehlikeli olduğunu anlattı. Haliyle binbir emekle Rusya hinterlandında okullar açan Gülen Hareketi bu kirli operasyondan çok ürktü ve etkilendi. Rus istihbaratının son dönemdeki bir diğer amacı da Erdoğan hükümetiyle Gülen Hareketi arasındaki limoni ilişkilerden hareketle “Gülen tehlikesi vardır” yönünde Erdoğan’dan onay almaktı. Eğer bu onay alınsaydı, yani Rus coğrafyasında tüm Gülen okullarının kapatılmasının özellikle “Türk-Rus ticari ilişkilerine” zarar vermeyeceği konusunda garanti alınsaydı bütün bu okullar kapatılacak ve tüm Camia mensupları da Rusya’dan sınırdışı edilecekti…
Karşılarında Erdoğan’ı buldular
Başbakan Erdoğan’ın yönetimindeki Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti asla böyle operasyonlara izin vermez,vermedi de. Yurtdışındaki Gülen varlığına en ufak zarar vermek isteyenler karşılarında her seferinde Erdoğan’ı buluyor. Hiç şüphe yokki Gülen Hareketi’ne bağlı Türk okulları bu ülkenin gurur kaynağıdır.Vatanından uzakta nefsini sıfır merkeze alarak, binbir fedakarlıkla çalışan insanlar gerçek anlamda Muhabbet Fedaileri’dir.
Geçen sene Petersburg’a gitmiş ve Rus istihbaratının kovmak istediği bu Muhabbet Fedaileri ile görüşmüştüm. Ali Ertuğrul, Bekir ve diğer kardeşlerim yaşadıkları zorlukları anlattılar. 28 Şubat sürecinde Rusya’dan yüklü oranda silah alan Genelkurmay’ın bunun karşılığı Türk okullarının kapatılmasını istediğini anlattılar. Rus Dışişleri’nin bu konuda resmi yazısını gösterdiler. Utandım… Bu ülke öyle rezil günlerden geçti ki Türk okulları bizzat Türk devleti ve ordusu tarafından “üstüne para verilerek” kapattırıldı…
Camia medyası nereye?
Bu Muhabbet Fedaileri’nin anlattığına göre kimi Türk gazeteciler Rusya’ya gelip, okulların kapatılması için lobi yapıyor ve “Müslüman Türklerin Rusları eğitmek için okul açması kanıma dokunuyor” diyecek kadar kendi ülkelerinden nefret ediyorlardı. Ve geçen haftalarda inanılmaz birşey oldu… Bahsi geçen, bu sömürge beyinli Ergenekoncu gazetecilerden biri, Camia mensubu biri tarafından Camia’nın bir gazetesinde sadece Erdoğan-karşıtı olduğu için övüldü! Bunun üstüne başka söze gerek var mı?. Bu konuya devam edeceğiz…
Bu yazı Sabah Gazetesi’nde yayınlanmıştır.