Ortadoğu’da Sarsılmayan Dostluk: İran-İsrail

En sonda söyleyeceğimizi en başta söyleyelim unutmadan, unutturmadan. İsrail Filistin’i vurmaya devam ediyor. İsrail Gazze’de soykırımına devam ediyor. Üstelik bunu İran’dan sözde tehdit algısı varken de devam ettiriyor.

Cumartesi gecesi herkes pür dikkat İran’ın İsrail’e karşı başlattığı adına kimilerin savaş, kimilerin tiyatro, İran’ın ise “gerçek vaat” dediği ve sonunda Tel Aviv yönetimine gözdağı vermeyi amaçladığı operasyona dikkat kesildi. “Savaş başladı” çığlıkları hemen arkasına geldi. Gerçekten işin gerçeği böyle miydi? Bu hamle İran tarafından neden yapıldı?

Uluslararası ilişkilerde olayları yorumlamak için gerek anlam bütünlüğü gerekse zaman ve olay örgüsü büyük önem arz ediyor. İran saldırıyı ne zaman yaptı? ABD Başkanı Biden olmak üzere kongre üyelerinden çok ciddi şekilde son bir haftadır Netanyahu hükümetine “ateşkes” çağrıları yapılıyordu. Öyle ki Washington Netanyahu hükümetini tartışmaya dahi açtı. 7 Ekim olaylarının başlangıcından bu yana ABD ve Batı’nın İsrail’le sarsılmaz dostluğu ilk defa sarsılmaya başlamıştı. Özellikle ABD seçimlerinin yakın gelecekte olmasıyla birlikte Biden, Müslüman seçmenlerinden alacağı tepkiyi azaltmak için böyle bir yola başvurmuştu.

Fakat tam bu noktada alışılmış bir durum ile karşı karşıya kaldık. İsrail Suriye’de İran konsolosluğunu vurarak bölgede gerilimin fitilini ateşledi. İran ise ardı ardına tehdit mesajlarını yayımlamasının ardından bölge barut fıçısına döndü. İşte tam bu noktada bölgedeki İsrail desteğine olan meşruiyeti İran’ın varlığından alan ABD, herhangi bir olası saldırıda Tel Aviv’e sarsılmaz desteğini iletti. Saldırı gerçekleştikten sonra ise bir anda İsrail katliamları unutularak Washington yönetimi ve Batı dünyası tekrardan İsrail’in arkasında saf tuttu. Peki bu durum hangi sonucu ortaya çıkardı?

İran, İsrail’i doğrudan hedef alması ile övünse de günün sonunda birkaç saatlik bir gündem oluşturmanın ötesine geçememiştir. İran’ın ayrıca askerî başarısızlığı da bir kez daha gözler önüne serilmiştir. İsrail’in Filistin’e yönelik soykırımının ardından kendisine bağlı güçler tarafından da hiçbir zaman İsrail’e gerekli zararı verememiştir. İran her zaman olduğu gibi tehditleri ve söylemleri ile ABD-İsrail ilişkisine meşruiyet sağlamaya devam etmiştir.

Günün sonunda İran-İsrail sarsılmaz dostluğu güçlenerek devam etmiştir. Bunun yanı sıra İsrail de istediğini almış Filistin’e yaptıklarını unutturarak bizleri çok kısır bir tartışma olan İran-İsrail olası savaş senaryosunu tartışmaya itmiştir. Filistin’in Gazze şeridi yerle bir olurken Tahran yönetiminin içi boş açıklamalarını takip etmek, tartışmak bizleri hiçbir yere vardırmayacaktır. Bir daha yazalım. Bizler bunları tartışırken İsrail Filistin’i vuruyor. İsrail Filistin’de soykırım yapıyor.

Bu Yazıyı Paylaşın

BU YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZAR PROFİLİ

SON YAZILAR

bizi takip edin
sosyal medya hesaplarımız

0BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
1,714TakipçilerTakip Et