“Orta Siyaset Tuzağı” Kıskacında CHP

14 – 28 Mayıs 2023 Milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri her ne kadar bazı çevrelerce farklı gösterilmeye çalışılsa da malumun ilanı olarak AKP’nin ve Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın üstünlüğü ile sonuçlanmıştır. Her seçim sonunda olduğu gibi bu seçim sonucunda da gözler kazanan değil kaybeden taraf olan CHP ve Sayın Kılıçdaroğlu üzerindeydi.

Kemal Kılıçdaroğlu liderliğindeki CHP 31 Mart 2019 yerel seçimleri dışında hemen hemen girdiği her seçimde istenen başarıyı gösterememiş ve halkın umudu olma fırsatını her defasında heba etmiştir.

Orta Siyaset Tuzağında CHP

Ekonomide sıkça kullanılan bir kavram olan “Orta Gelir Tuzağı” kavramını ekonomi biliminden ve ekonomistlerden ödünç alarak siyasete “Orta Siyaset Tuzağı” olarak uyarlamak isterim. Bu kavramı ilk kez en azından bildiğim kadarıyla tarafımdan kullanıldığını ve siyaset bilimine katkı olması bakımından burada paylaşarak siyaset bilim insanlarının tartışmasına açmak isterim.
Öncelikle “Orta Gelir Tuzağı”na bir bakmak gerekmektedir. Orta gelir tuzağı kişi başına gelir düzeyinin belirli bir aşamada kalması ve artmaması anlamına gelmektedir. Belirli bir noktadan sonra bir ekonomide kişi başına gelirin arttırılabilmesi için o ekonominin içinde bulunduğu sisteme uygun yeni yöntemler bulması gerekmektedir.

Buradan hareketle “Orta Siyaset Tuzağı”nı şu şekilde tarif etmek mümkündür: Orta siyaset tuzağını bir partinin belli bir oy oranında kalması ve onu aşamaması olarak formüle edebiliriz.

Kılıçdaroğlu liderliğindeki CHP 2011 yılından bu yana girdiği seçimlerde ortalama olarak % 22-25 bandına sıkışmıştır. Farklı kesimlere yönelik açılma çabaları, farklı ideoloji ve tabandaki partiler ile kurulan ittifak denemeleri sonucunda da %25 bandının üzerine çıkamamıştır.

CHP “Orta Siyaset Tuzağı”ndan Nasıl Kurtulur

Orta siyaset tuzağından kurtulmak için günümüze uygun, çağı yakalayan ve anlayan bir siyaset yapma biçimine ve diline ihtiyaç bulunmaktadır. Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir süredir yürütmüş olduğu “helalleşme” siyaseti tek başına orta siyaset tuzağı sarmalından kurtularak oylarını artırmasına yeterli değildir. Bu söylemlerin yanı sıra siyaset yapış biçimi ve politikalarında da ciddi yapısal değişime gitmek zorundadır.

CHP’nin en büyük yanılgılarından biri Türkiye’yi ve dünyayı 1923’ün siyaset birikimi üzerinden okumaya çalışmasıdır. 1923’den günümüze çok şey değişti. Bugün içinde yaşadığımız dünya 1923’lü yılların dünyasından çok farklıdır. 1923’lü yıllarda ülke savaştan yeni çıkmış, içe kapalı ekonomi, siyaset ve toplum modelinde kalmıştır. Bugün, küreselleşen dünya ile entegre olan, birçok ülkeyle ithalat-ihracat yapan, uzaya kendi yaptığı uyduyu fırlatabilen, savunma sanayii gibi birçok alanda büyük hamleler yapmış bir ülke durumuna gelinmiştir.

CHP’de bir paradigma değişimine ihtiyaç vardır. CHP helalleşme politikasını bir adım daha ileri götürerek helalleşmeye konu olan tüm olguları parti politikalarına da yansıtmalıdır. Kendisiyle ve geçmişiyle yüzleşmeli ve hesaplaşmalıdır. Her seçim kaybı sonrası kendi dışındaki herkeste ve her şeyde kabahat arayan anlayıştan vazgeçmeli, kaybettiğini kabul etmelidir. Kaybettiğini kabul etmeyen bir anlayışın hatalarını bulup düzeltmesi beklenemez.

Rejim korkusu üzerinden oy devşirmek artık iflas etmiştir. ‘Yeni CHP’ yeni politikalar üretmelidir. ‘Yeni CHP’ iktidar olmak istiyorsa, kuruluşundan bu yana tabulaştırdığı ideolojik paradigmasından/prangalarından kurtulmalıdır. İçselleştirdiği ilkelerini yeniden gözden geçirmeli ve çağın gerektirdiği siyasî söylemler ile tutarlı hale getirmelidir hatta değiştirmelidir.

‘Yeni CHP’, ‘eski CHP’nin olumsuz yanlarıyla yüzleşmeli ve hesaplaşmalıdır. Temel hak ve özgürlüklerin önemsendiği, bireyin ön plana çıktığı, insan onuruna saygının güçlendirildiği, farklılıkların zenginlik olarak kabul edildiği, bedenlerin, sermayenin ve düşüncenin özgürce dolaşacağı, inançlara saygılı, insan haklarına dayalı, açık ve demokratik toplumdan yana, kimseyi dışlamayan kapsayıcı ve özgürlükçü bir siyaset yapma biçimiyle halkın güvenini kazanarak, oylarını artırarak “orta siyaset tuzağı” sarmalından kurtulabilir.

Demokratikleşmeden yana, halka inanan, demokrasi dışı yöntemlere yönelmeyen siyaset anlayışı solda ve siyasette bir rüzgâr yaratabilir.

Bu Yazıyı Paylaşın

BU YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZAR PROFİLİ

SON YAZILAR

bizi takip edin
sosyal medya hesaplarımız

0BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
1,714TakipçilerTakip Et