Muhalefetin Seçim Döngüsü: Adaylık Tartışmalarından Politika Üretmeye

Türk siyasetini dikkatli takip ederseniz farklı aktörler ve tarihlerde benzer olayları bir döngü içerisinde yaşadığını görürsünüz.  Son olarak muhalefetin erken seçim istemesi, aday belirlemeye çalışırken yine akrabalık ilişkilerinden ne kadar yakın ve uzlaşı içinde oldukları imajını vermesi adeta bize 2023 Genel Seçimleri öncesini hatırlatıyor. Seçim istemek ve aday olmak demokratik sistemlerde son derece meşru ve olması gerekendir.  Fakat muhalefet olarak seçim istediğinizde son seçimlere göre bir yenilenme ve umut ortaya koymanız gerekir. 2023 Genel Seçimleri’ni düşündüğümüzde açık konuşmak gerekirse AK Parti’nin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın en zor seçim dönemiydi. Pandemi ile gelen ekonomik ve sosyal bozukluk iki büyük deprem ile üst seviyelere çıkmıştı. Böyle bir durumda mevcut iktidarın ömrünü devam ettirmesi oldukça zor olmalıydı. Muhalefet ise ortaya koyacağı vizyon ve program ile topluma “daha iyisini yaparım ve düzeltirim” imajını vermesi gerekiyordu. Fakat o dönemde ne oldu?

Muhalefet sadece seçim istedi. Bunun ötesine geçemedi. Aylarca aday tartışıldı. Genel merkezler arasında gidildi gelindi, çaylar içildi.  Tam bir uzlaşı içerisinde olduklarını göstermek için büyük bir çaba sarf edildi. Daha sonra bu uzlaşının olduğunu göstermek için Ekrem İmamoğlu ve Kemal Kılıçdaroğlu arasında baba- oğul ilişkisi olduğu söylendi. Tüm bunlar olurken muhalefet, siyasetin asıl merkezini sokağı ve toplumu unuttu. Toplumun ne gibi sıkıntıları var? Neler bekliyorlar? Günün sonunda seçmenin çantada keklik olmadığını ve bir program ve yönetim kabiliyeti görmek istediklerini anladılar. Bununla birlikte hep kendileri hem de seçmenleri büyük bir hayal kırıklığına uğradı. Şimdi seçimlerin üzerinden fazla bir zaman geçmemesine rağmen muhalefet yeniden bir seçim isteme girişiminde bulunuyor. Bu sefer farklı olan ne? Muhalefet gerçekten yeni bir seçime hazır mı?

Bu sefer muhalefetin stratejisi biraz daha farklı. Özellikle herhangi bir masa kurulumu gibi sözleri, talepleri yok. İlk önce kendi partileri içinde bir aday belirleme çabasına girdiler. Bunun yanında ön seçim, adaylık kavgası derken CHP yeniden bir çıkmaz tartışmanın içerisine girdi. Bunun yanında bir de Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş arasında adaylık krizi ortaya çıktı. Kamuoyu yaklaşık iki haftadır “Mansur Yavaş ile Ekrem İmamoğlu arasında bir sorun var mı? Yoksa uzlaşı içerisindeler mi? Kulislerde neler konuşuluyor?” sorularını tartışıyor.  Özgür Özel de Kılıçdaroğlu’na benzer bir çıkış yaparak Ekrem İmamoğlu için “aramızda kardeşlik hukuku” var dedi.  Ve bu üç isim arasında bir zirve düzenlendi. 2023 Genel Seçimleri arifesinde olan tüm gelişmeleri kısa sürede yaşadık ve gördük. Hatta 2028 Genel Seçimleri’ne 3 yıl gibi bir süre varken adeta 2023 seçimlerini aratmayacak bir seçim tartışması ve atmosferine girdik. Bu durum muhalefet açısından ne kadar doğru?

Yazdıklarımdan da anlaşılacağı üzere aradan sadece birkaç sene geçmesine rağmen muhalefet tarafı, aktörlerin bir kısmını değiştirerek yine aynı senaryo üzerinden seçim tartışmasına girdi. İktidar kanadı ise seçim tartışması gibi çıkmaz bir siyasetten ziyade içeride mevcut ekonomik durumları daha iyiye götürmeye; dış politikada ise oyun kurucu ve pro-aktif politika ile sorunları çözmeye taraf oluyor. Elbette bunları ne kadar doğru yapıyor? Mevcut ekonomik durumu daha iyiye götürebiliyor mu?  Bu, seçmen tarafında zamanı gelince oylanacak bir durumdur.  Muhalefetin iddiası bu durumların her geçen gün daha kötüleştiğidir. Fakat muhalefet bunlara herhangi bir çözüm önerisi sunmuyor. Veya dünyadaki herhangi bir küresel soruna karşı herhangi bir perspektif geliştiremiyor. Sadece seçim istiyor.  Seçim isterken de kendi içindeki kavga görüntüsünü ortaya çıkarıyor. 2023 seçimlerinde de muhalefetin en büyük dezavantajı içlerindeki “kavga ve koltuk kapma yarışını” kamuoyuna yansıtmasıdır. Bunun sonucunda da en heyecanlı oldukları seçimde büyük bir yenilgi aldılar. Yine aynı bir döngünün içerisindeyiz. Bu yüzden muhalefet aday olma yarışından ziyade politika üretmeye odaklanmalıdır.

 

Bu Yazıyı Paylaşın

BU YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZAR PROFİLİ

SON YAZILAR

bizi takip edin
sosyal medya hesaplarımız

0BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
1,714TakipçilerTakip Et