Meşruluk ve doğruluk*

Fikir hayatımız çok fakir. Fikirlerin korkusuzca yeşermesi gereken üniversitelerdeki manzara bunun en büyük kanıtı. Medyada da durum parlak görünmüyor. Yeni fikirlerin dile getirildiğine veya bilinen fikirlerin daha etkili -yani delillerle, akılla ve mantıkla desteklenmiş- biçimde ifade edildiğine şahit olmak gerçekten zor.

Tartışmalarda yapılan hataların en vahimi meşrulukla doğruluğun birbirine karıştırılması. Bu hata kutuplaşmanın fazla olduğu, herkesin kendi mahallesine kapanıp diğerlerine kulağını tıkadığı zamanlarda daha çok tekrarlanıyor.  Bilhassa Gezi olaylarından beridir tarafların konuşmayıp bağrıştığı ve birbirini manen veya maddeten yumrukladığı bir Türkiye’de yaşıyoruz.

Meşrulukla doğruluk arasında bir örtüşme olması arzuya şayan. Ancak, bu her zaman vuku bulmayabilir. Meşruluğa sahip olmak doğruyu yapmayı garanti etmeyeceği gibi doğru olanın kendiliğinden meşruluğu elde etmiş olacağı da söylenemez. Peki, ikisi arasında bir çatışma olduğunda hangisini tercih edeceğiz? Doğru olanı mı meşru olanı mı?

Doğruluğun ölçüsü ne? Bir ideolojiye yaslanmak mı? Bilime dayanmak mı? Bir dinden veya dinî anlayıştan çıkmak mı? Bir ortak doğru var ve ulaşılabilir mi? İnananla ateisti doğruda nasıl buluşturacağız? Veya sosyalistle liberali?  Daha da temelde, her konuda bir tane mi doğru var? Böyle olduğu kabul edilirse başka doğrulara inananlara ne olacak? Bütün bu sorular gösteriyor ki, doğru üzerinde mutabakat arayışına çıkmak boşuna.

Ya meşruluk nereden kaynaklanır? Zorla uygulanabilen kararlar alma gücüne sahip otoritenin meşruiyeti nerede yatmakta? Demokrasilerde yaşadığımıza göre siyasal gücün meşruiyeti halktan çıkar. Yani biz siyasal yöneticilerimize bir dine, ideolojiye veya ırka mensup olduğu, bilimi iyi bildiği için vs. itaat etmeyiz. Siyasal otorite de, mahallî olsun ulusal olsun, buna dayanarak, bizi bağlayan kararlar alamaz. Demokraside meşruiyet seçilmiş olmaktan kaynaklanır. Ancak, meşru otoritenin her zaman doğruyu yapacağının bir garantisi yoktur. Hatta çoğu zaman otorite doğruyu yapsın demenin bile bir anlamı olmaz çünkü her konuda en azından iki -muhtemelen daha çok- doğru iddiası karşımıza çıkar.

Ne var ki, doğruyu bildikleri inancı güçlü bazı insanlar onların doğrularını benimsemeyen, bu doğrulara göre hareket etmeyen kamu otoritelerini şiddetle eleştirir. Bu eleştiri kamu otoritesinin tercihini, kararını yanlış görmekle sınırlı tutulmaz, onun meşruluğuna doğru uzatılır. Bu insanların doğrusunu izlemeyen otoritenin meşruluğu sorgulanır ve hata bazen hiç meşruiyete sahip olmadığı iddia edilir.

Bu tavrın örneklerini bulmak kolay. Meselâ, sosyalistlere göre, mevcut hükümet sosyalist olmadığı için gayri meşru. Sosyalist olsaydı sosyalistler halkın desteği var mı yok mu bakmaksızın hükümeti meşru görürdü. Katı Atatürkçülere göre meşruluk Atatürk’ten kaynaklanır. Atatürkçü olmayan hiçbir hükümet -büyük bir oy çoğunluğuyla iş başına gelse bile- meşru olamaz. Tersi de varit. Bazı vatandaşlara göre de hükümetlerin meşruluğunun kaynağı başbakanın ve kabine üyelerinin dindar olması veya dine dayanması. Bütün bu anlayışlar yanlış.

Sonuç itibariyle, demokratik rejimin iyiliğini sadece doğrulukta veya meşruiyette arayamayız. İkisinin bileşimine ihtiyaç duyarız. Ancak, ikisi arasında bir çatışma olduğunda meşruluk öne çıkartılmalıdır. Buna karşılık, doğru çoğulluğunun doğurabileceği anlaşmazlık ve çatışmaları azaltmak için, meşru iktidarların insan haklarıyla örtüşen alanlardaki yetkisini sınırlamamız gerekir. Bu tür bir devlete “sınırlı devlet” denir. Kendi doğrularına kuvvetle bağlanmış insanların devleti onların doğrusunu diğer insanların da doğrusu hâline getirmek için kullanmak yerine devletin her doğrunun potansiyel olarak baskı altında kalmasını engellemek üzere sınırlanmasını talep etmesi çok daha ahlâklı ve barışa hizmet edici bir tavır olur.

*2 Temmuz 2015’te Yeni Şafak’ta yer alan yazının kısaltılmış hâli.

Bu Yazıyı Paylaşın

BU YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZAR PROFİLİ

SON YAZILAR

bizi takip edin
sosyal medya hesaplarımız

0BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
1,714TakipçilerTakip Et