Sayın Terry Johns,
Günlerdir medyada ismin geçiyor. Herkes senin yapmayı planladığın eylemle ilgili görüşünü daha doğrusu endişesini ifade ediyor. Başkan Obama bile yapmayı planladığın eylemden dolayı kaygılarını ifade etti ve seni eylemden vazgeçmeye çağırdı.
Bunca insanı endişe ve tedirginliğe sevk eden niyetin neydi? İnsanlığın son ilahi metni olan Kuran-ı Kerim’i yakmayı planladığın yazılıp konuşulmaktadır. Müslümanlara duyduğun nefret yüzünden onların kutsal saydığı ilahi metni yakmaya niyetlendiğin anlaşılmaktadır. Sana bu mektubumda seni eyleminden vazgeçmeye çağırmayacağım.Senin önüne bir soru koymaya çalışacağım.
Ben bir teologum, sen ise bir din adamısın. Yani ikimizde dinin insan hayatı için su ve hayat kadar önemli olduğunu bilen insanlarız. Dinin insan için önemini bildiğimizden dolayı sen hayatını bir din adamı olarak geçiriyor, ben ise din olgusunu sürekli olarak derinliğine anlamaya çalışıyorum. İnsanlara dinin bir ihtiyaç olduğunu, onun insan hayatına yapıcı ve yaratıcı katkılar sunan bir tecrübe olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Doğal haline bırakıldığında su ve hava kadar hayatımızda doğal bir yere kavuşacak olan dini hayatı zehirleyecek, dini tecrübemizde hava kirliliği yaratacak tavır, tutum ve davranışlardan sakınmaları gerektiğini insanlara söylüyoruz. Bu noktada şunu sormak istiyorum: Kuran’ı yakmanın, dini, milyonlarca insanın hayatında su ve hava konumundan çıkarıp bir ölümcül zehire ve bombaya dönüştürmekten başka bir işe yaracağının farkında değil misin? Yapacağını planladığın bu yakma eylemi etrafında yapılan tartışmalar ve verilen tepkiler bile, milyonlarca insanın hayatında yıkıcı ve olumsuz etkiler ve algılar oluştuğunu göstermektedir. Yapılmayan bir eylem, yapılmış kadar yıkıcı bir etki meydana getirdi. Bu bağlamda kendini başarılı ve mutlu sayabilirsin.
Yapay müdahalelerle kirletilmedikleri sürece dinler, su ve hava kadar insan hayatında önemli ve değerli bir yere sahiptirler. Yapay müdahaleler, dini kitlesel imha silahlarından daha yıkıcı hale getirebilmektedir. Yapmayı planladığın Kuran’ı yakma eylemi, sadece Müslümanların değil, bütün insanlığın dini hayatına yapılan yapay, tehlikeli ve yıkıcı bir müdahaledir. Oysa dinler, kendilerine müdahale edilmesini değil, insanlardan mesajlarını ve muhtevalarını anlamasını isterler.Özellikle yakmak istediğin Kuran, ısrarla düşünen ve akl eden, anlayış ve kavrayış sahibi insanları muhtevasındaki ilahi mesajı derinliğine anlamaya davet etmektedir. İnsanlığın önemli dini metinlerinden birini, yakma yerine anlamayı ve kavramayı hiç denedin mi? Kuranı yakmakla Müslümanlara hiçbir meydan okumada bulunmuyorsun. Eğer insanlığın önüne meydan okuyucu nitelikte bir duruş ortaya koymak istiyorsan, bir Hıristiyan din adamı olarak bir başka dinin kitabını anlamak için girişeceğin derin kavrayış ve anlayış tecrübeni önümüze koy. Hepimize örnek ol, bir esin kaynağı ol! Yakmak yerine anlamaya ve kavramaya cesaretin var mı?Sansasyonelliğin ve medyatikliğin şehvetine düşmeden, anlayış ve kavrayışın derin dehlizlerinde tek başına ilerleyen örnek bir gezgin olabilir misin?
Medyadan okuduğum kadarıyla fanatizmden nefret ediyorsun. Müslümanları fanatik, Kuranı’da fanatizmin el kitabı olarak görüyorsun. Kuran’ı yakmakla, sana göre fanatizmi temsil eden bir dini protesto ettiğini bütün dünyaya göstermek istiyorsun. Ama burada seni büyük bir yanılgı içinde görüyorum. Fanatizmden nefret ettiğini söyleyen sen, o nefret ettiğini söylediğin fanatizme karşı çok aciz gözüküyorsun. Sözde İslami fanatizmden nefret etmek adına sadece kendi fanatizmini ortaya koyuyorsun. Kuran yakma, fanatizmi protesto değil, fanatizmin basit bir taklididir. Fanatizme başka bir tür fanatizmle cevap vermek bir dindarın vereceği bir tepki midir yoksa bir kesin inançlı mutaassıbın acizliği midir? O yakmayı düşündüğün kitap, fanatizme başka bir fanatizm türüyle cevap verilmesini yasaklamaktadır. Dini değerlerimize kötü söz edenlere, aynı şekilde karşılık verilmesini yasaklamaktadır. Çünkü Kuran, insanlığın kendisini merhamet ve hidayet kaynağı olarak anlamasını istemektedir. O, insanlığın hayatında su ve hava kadar doğal olmayı istemektedir.
Kuran’ı yakmakla o nefret ettiğin Müslümanların önüne hiçbir meydan okuma koymayacaksın. Sadece onlara ve kitaplarına duyduğun nefreti aciz bir şekilde ortaya koymuş olacaksın. Bu nefret eylemiyle, bir müddet gündemde kalabilir, başkalarının duygu ve düşünce dünyalarını yarattığın bu nefret eylemiyle zehirleyebilirsin. Ortaya bir fanatizm örneği koymak yerine fanatizm ve şiddet karşıtı, anlayış ve kavrayış sahibi, kalbi mühürlenmemiş sahici anlamda bir insani duyarlılık ortaya koyabilir misin? Küresel fanatizmin global ölçekte etkileri olabilecek olan Kuran yakma eyleminin dışında ne önermektesin? Ben bir Müslüman teolog olarak, insan onuru ve özgürlüğüyle bağdaşmayan her türlü ayırımcılığa, fanatizme ve şiddete karşı tolerans, çoğulculuk ve barışı destekleyen küresel bir cihadın yani her insanın bütün gücüyle çalıştığı bir küresel insani seferberlik öneriyorum. Kuran’ı yakmanın dışında dünyanın daha barışçıl, daha adil ve daha özgür bir yer haline gelmesi için ne öneriyorsun? Yoksa senin kutsal savaşın sadece Kuran’ı yakmaktan mı ibaret?Ben İncil dahil hiçbir kitabın yakılmaması ve yasaklanmaması gerektiğini düşünüyorum. Hiçbir kitabı yakmama olgunluğu gösterebilecek misin yoksa Kuran’ı yakmak suretiyle dini gelişiminin çocuksu seviyede kaldığını mı göstereceksin?Tercihinin birinci seçenekten yana olmasını umuyor, şiddet yerine barıştan, nefret yerine sevgiden, korku yerine umuttan yana olan doğru insanlar olmayı Allah’tan diliyorum.
11.09.2010