İş Hayatına Bürokrasinin “Balyozu”

Fahiş fiyat denetimleri son günlerde yeniden yayılmaya başladı. Ağrı’da 5 adet market fahiş fiyat gerekçesiyle mühürleniyor. Amasya Belediye Başkanı, “Amasya adına söylüyorum, belediye başkanlığına geldiğim günden beri malum marketlerin hiçbirine ruhsat vermedim” diyor. Türk halkını aç bırakmaya çalışan marketlerin olduğu düşüncesi hayal gücünün sınırlarının olmadığını bizlere tekrar gösteriyor! Fiyat denetimlerinin zabıtalar yönetmeliğinde görev olarak bulunmadığını, fahiş fiyat denetiminin mevzuatta oldukça karmaşık şekilde ifade edildiğini ve yaşanan hukukî yetki çatışmasını daha önce Piyasada Garip Bir Heyula: Fahiş Fiyat başlığı ile Hür Fikirler’de yazmıştım. Bu sefer bürokrasinin iş hayatına müdahalesinin en tuhaf örneklerinden birini anlatacağım: Bir balyoz hikâyesi. Başlığı okuduğunuzda “balyoz” kelimesiyle bir metafor kullandığımı zannedeceksiniz. Hayır. Türkiye’de bürokrasinin kullandığı gerçek ve fiziki bir balyoz hikâyesini anlatacağım.

Mensucat Santral’ın Kuruluş Hikâyesi

Yıl 1932. Türkiye’de Büyük Buhran’ın etkileri devam ediyor. Maliyeciler dış ticaret dengesinin açık vermesinden endişe ediyorlar ve buldukları çözüm ise ithalatı engellemek veya sınırlamak. Böylece yerli malı kampanyaları yapılıyor. Yabancı mallarla rekabet edemeyen ve verimsiz çalışan bir ekonomi sisteminde ilk akla gelen çözüm yerli malının kutsanması oluyor. Tam da bu dönemde Sanayi Bakanlığı tarafından “Gümrük İthalat Rejimi Kararnamesi” ile dokuma sanayiinde makine ithalatı yasaklanıyor. Kampanyalardaki yerli üretimi yapacağız ama bu iş hangi makinelerle olacak! Bu yıllarda nizam ile uygulama arasındaki ekonomi mantığı eksikliği sürekli karşımıza çıkıyor. Bu dönemde sanayiciye, ancak sahip olduğu eski makineleri parçalaması şartı ile makine getirme izini veriliyor. Tekstil sektörünün içinden yetişen bir iş adamı olan Fuad Bezmen tam da bu dönemde yeni bir dokuma fabrikası kurmayı düşünüyor. Fakat makine yok. İthalatı yasak. Bunun üzerine Fuad Bezmen, Bursa’da hurdalıklardan dokuma makineleri topluyor. Adapazarı’nda iflas eden bir tüccarın makinelerini de alıyor. Bütün bu işe yaramaz makineleri İstanbul’da bir depoya dizerek Sanayi Bakanlığı’na müracaat ediyor ve iktisat tarihine geçecek olan o tarihî an yaşanıyor. Ankara’dan gelen heyet ellerinde balyozlarla hurda makineleri kırıyorlar. Zabıt tutuyorlar. Bunun üzerine Fuad Bezmen’e kırdıkları makine kadar yeni dokuma makinesi ithal etme izni veriliyor. Böylece 1934 yılında Kazlıçeşme’de “Mensucat Santral” dokuma fabrikası kuruluyor. Ben olsaydım fabrikanın adına “Balyoz” koyardım! Ne zaman bürokrasinin iş hayatına müdahalesi gündeme gelse aklıma bu hikâye gelir. Oysa ekonomik büyümeyi sağlayan, GSYİH rakamlarını oluşturan bürokrasi değil, iş adamlarıdır.

Kaynakça

Cihan Güneş, “Piyasada Garip Bir Heyula: Fahiş Fiyat”, Hür Fikirler, 10 Mayıs 2022, https://hurfikirler.com/piyasada-garip-bir-heyula-fahis-fiyat/

Fuad Bezmen, Bir Duayenin Hatıratı, Derleyen Nermin Bezmen, Doğan Kitap, 2002.

Bu Yazıyı Paylaşın

BU YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZAR PROFİLİ

SON YAZILAR

bizi takip edin
sosyal medya hesaplarımız

0BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
1,714TakipçilerTakip Et