Eskişehir eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, Devrimci Karargah örgütüyle bağlantılı Necdet Kılınç’la olan ilişkisinden dolayı yasadışı bir örgüte yardım ve yataklık etmek iddiasıyla mahkeme kararıyla tutuklandı.Birçok kimseye göre Avcı, yasadışı sol bir örgüte yardım ve yataklık yaptığından dolayı tutuklanmış değildir. Gülen cemaatinin hayali devleti ve emniyeti ele geçirme planını ve girişimini yazdığı kitapla deşifre ettiği için Avcı’nın tutuklandığına dair bir algı kamuoyunda oluşturulmaya çalışılmaktadır. Başka bir ifade ile Avcı’yı tutuklatan gücün mahkemeler değil, cemaat olduğu iddia edilmektedir.
Avcı’yla ilgili şimdiye kadar birçok yeni bilgi ortaya çıktı ve kamuoyu bu şahsı daha yakından tanıma fırsatı buldu. Yazdığı kitab, değişik kesimler tarafından savunuldu veya eleştirildi. Ancak bu süreçte herkesin kendisine uygun bir Hanefi Avcı yarattığı ve kendi kurgusu olan Hanefi Avcı’yı savunduğu yada kötülediği görülmektedir. Kurgulanan farklı Avcı profilleri, Hanefi Avcı’yı ve yazdığı kitabı sağlıklı ve sahici manada anlamamızı ve tartışmamızı zorlaştırmaktadır. Farklı kurgular üzerinden Hanefi Avcı’nın bir fenomen olarak kamuoyunda tartışılmasını sağlamak yeni bir strateji olarak gündeme getirilmek istenmektedir.
Hanefi Avcı tartışmasının sağlıklı bir şekilde yapılması için belirli bazı önceliklerin esas alınması gerekmektedir. Avcı’nın öğretmen bir kadınla olan ilişkisi, onu küçük düşürmek ve itibarsızlaştırmak için kullanılmamalıdır. Sadece sözü edilen bayanın Avcı’nın Necdet Kılınç’la olan ilişkisinde nereye oturduğu açığa kavuşturulmalıdır.
Avcı’nın daha önce işkence ettiği bazı kişilerle daha sonraları geliştirdiği dostluklar ve ilişkilerin gerçek boyutları ortaya konmalıdır.Burada açık bir şekilde şu sorunun sorulması gerekmektedir: İşkenceci ve kurban nasıl bir araya gelmektedirler? İnsani düzeyde neyi paylaşmaktadırlar? İşkence travmasını nasıl aşıp dost olmaktadırlar?
İnsanların dostlarını koruyup kollaması doğaldır. Hanefi Avcı’nın kirli ve şaibeli ilişkiler geliştirdikleri söylenen bazı meslektaşlarını korumak istediği açıktır. Eski bir Emniyetçi olarak Avcı, niçin şaibeli ve şüpheli olan arkadaşları hakkında kefilim diyebilmekte ve onlarla ilgili bir nevi suç işleme imtiyazı tanınması anlamına gelebilecek taleplerde bulunabilmektedir?
Her insanın üzerine titremesi gereken en temel insan hakkı, yaşam hakkıdır. Canımızı, malımızı ve özgürlüğümüzü korumakla görevli bir Emniyet görevlisinin herkesten daha fazla insan hayatına saygının en kutsal değer olduğunun farkında olması ve onu savunması gerekmektedir. Ancak Avcı, Hrant Dink suikasti ve faili meçhuller konusunda ortaya koyduğu yaklaşımla, insan yaşamı konusunda derin bir hassasiyet göstermemektedir. Dink suikastini birkaç kendini bilmezin işi diyerek işlenen vahşi cinayeti sıradanlaştırmakla Avcı ne yapmak istemiştir?
Avcı, Ergenekon davasını küçümseyen ve önemsizleştiren bir tutum ve söylem içindedir. Asrın davası olarak nitelenen Ergenekon davasını F tipi bir komploya indirgeyen Hanefi Avcı, bu davanın Türkiye’nin kendisine giydirilmeye çalışılan bürokratik azınlığın tahakkümünden kurtulmasıyla çok yakından ilişkili olduğu gerçeğini karartmaktadır. Avcı, Ergenekon davasını komploya indirgeyerek neyi karartmaya çalışmaktadır?
Ülkemizde birçok dini cemaat bulunmaktadır. Gülen cemaati, hem ülkemizde hem dünyada eğitim, sağlık, medya ve hayır işleri alanlarda faaliyet gösteren küresel ölçekte sivil bir dindarlar hareketidir. Ancak Avcı, Gülen hareketini devleti, polisi ve orduyu ele geçiren yada ele geçirmeye çalışan bir tehlike olarak sunmaktadır. Avcı, bu iddiasını doyurucu ve sağlam verilere dayandırmamaktadır. Ancak zihinlerimizde ustalıklı bir şekilde soru ve şüpheleri arttırarak olgusal düzeyde cemaatin görmediğimiz bir boyutunu anlamamıza yardım etmek yerine algılarda cemaati mahkum, suçlu ve tehlikeli göstermek istemektedir.Cemaat adı altında hayal ve gerçek karışımından oluşan bir tehlike icat etmek ve bu yaratılan hayaleti arkadaki esas güç olarak sunmak, psikolojik harp açısından etkili ve akıllı bir yol gözükmektedir.Avcı, cemaati hedefliyor görüntüsünün arkasında aslında neyi gerçekleştirmek istemektedir?
Efsane, kahraman, komplocu, dürüst, romantik, insancıl, aşık ve cesur gibi birçok zıt nitelemeyle anılan Avcı’nın gerçekte bu sıfatlardan hangilerini hak ettiği, hangilerini hak etmediği belirsizliğini korumaktadır.Kitabın yayınlanmasından sonra Avcı hakkında yapılan tartışmalar ortaya şu gerçeği çıkarmış bulunmaktadır: Hanefi Avcı’nın yaşamı, geçmişi ve misyonu sanıldığı gibi aydınlık ve şeffaf değildir.Avcı’nın sadece kendisi muamma değildir. Aynı zamanda yazdığı kitapla ilgili ileri sürülen görüşlerinde haddi hesabı yoktur. Kitabın en önemli bölümlerinin Avcı tarafından yazılmadığı bile iddia edilmektedir.Avcı ve kitabı şeffaf değildir. Kitabı dahil toplumu ilgilendiren tarafıyla Hanefi Avcı, kendini şeffaf bir şekilde ortaya koymalıdır.Hanefi Avcı, ortaya koyduğu iddialarının ciddiye alınmasını istiyorsa ve bir katkı yapmak istiyorsa bunu yapmalıdır.Hanefi Avcı’yı konuşmak yerine Haneffşi Avcı’dan şeffaflaşması talep edilmelidir.
05.10.2010