Din eğitiminde beklentiler ve yapılanlar

Türkiye’de eğitimle alakalı sorun yaşanan konularla ilgili bazı demokratik ülkelerdeki modellere yer verdikten sonra, yeni kanun bağlamında ülkemizdeki resmi ortaya koyup bazı önerilerde bulunacağım.

Burada üzerinde duracağım üç konu var: (1) Eğitim ve öğretim kurumlarında çoğulculuk; (2) Dinî cemaatler tarafından yönetilenler de dâhil olmak üzere özel öğretim kurumalarına devlet tarafından yapılan malî destek; (3) Din eğitimi.

ABD’de ve Fransa’da kamu okulları yanında, seküler kesimlerden dinî gruplara varıncaya kadar hemen her kesim tarafından kurulup yönetilen çok sayıda özel okullar vardır. ABD’de her beş özel okuldan dördü dinî gruplar tarafından yönetilir. Fransa’da özel okulların yüzde 95’i Katolik Kilisesi’ne bağlıdır. Almanya’da ilk ve ortaöğretim kademelerinde okullar başlıca 5 sınıfa ayrılır: Müşterek Okullar (mezhepler üstü nitelikteki Hıristiyan okulları), Belirli bir mezhep mensuplarının kurdukları okullar, Seküler okullar, Özel dinî okullar, Kamu okulları… Büyük kiliseler çok sayıda özel okula sahiptir. Kiliseler, okul öncesinden üniversiteye kadar her aşamada eğitime katılmaktadır. Hollanda’da 4 tip okul vardır: Devlet okulları, Özel Katolik okulları, Özel Protestan okulları, Özel laik okullar… Hollanda’da özel okulların üçte ikisini cemaat okulları oluşturmaktadır. Batı’daki diğer ülkelerde de benzer sistemler mevcuttur. Bütün bu örnekler, Batı’daki ilk ve ortaöğretimdeki çoğulcu yapıyı ortaya koymaktadır.

Eğitim ile alakalı bir diğer önemli husus da devletin özel okullara yönelik malî destek sağlamasıdır. Bu konuda tek tip bir model yoktur. Hollanda’da bütün özel ilkokullara, devlet okullarının standartlarına sahip olabilmeleri için kamu fonlarından para aktarılır; kamusal ve özel, dinî ve seküler bütün okullara kamusal finansman desteği sağlanır. Hollanda’da, seküler okullar yanında dinî okulların da devlet tarafından desteklenmesi, kilise-devlet ayrımı ve dinî tarafsızlık ilkelerinin ihlali olarak algılanmaz. İsveç’te Kilise ve dinî cemaatler tarafından açılan okullar diğer okullar gibi devletten malî destek alırlar. İspanya’da özel okulların çoğunluğu Katolik eğilimli okullardır; gerek seküler, gerekse dinî eğilimli özel okullar, gerekli yapısal şartları yerine getirdikleri takdirde kamudan maddi destek alabilirler. ABD’de Kilise tarafından yönetilen özel ortaöğretim kurumlarına malî destek verilmez; dinî kolej ve üniversitelere ise devlet tarafından malî destek sağlanmaktadır. Almanya’da Özel okullarla özel kilise okulları, devletten belirli fonlar almaktadır. İngiltere’de Hıristiyan ve Yahudi okulları sistem içerisinde kabul edilerek sadece bu iki dinî gruba ait okullara parasal yardım yapılmaktadır. Diğer ülkelerde de benzer sistemler mevcuttur.

ZORUNLU DİN DERSİ ÖRNEKLERİ

Batı’da devlet okullarında genellikle iki tür din dersi vardır. (1) Zorunlu din dersi; (2) ihtiyarî din dersi. ABD’de devlet okullarında din dersi verilmez. Dinî gruplar tarafından yönetilen özel okullarda normal derslerin yanı sıra müfredatın bir parçası olarak dinî dersler de verilir. Çocuklara yönelik din eğitimi, dinî kuruluşlar ve cemaatler tarafından işletilen anaokulu aşamasında başlamaktadır. Fransa’da devlet ilkokullarında okul binaları içinde din eğitimi verilmez. Kiliseler, okul dışında her yaştan isteyen vatandaşa dinî kurslar vermektedir. Alman Anayasası’nın 7/3. maddesine göre, din dersi, belli bir din veya mezhebe bağlı olmadığını beyan eden okullar dışındaki kamu okullarında okul müfredatında bulunması gerekli diğer dersler gibi standart bir derstir. Okullarda din dersi, dinî cemaatlerin belirlemiş oldukları ana prensipler çerçevesinde verilir. Almanya’da din dersi ilkokul birinci sınıfta başlamaktadır. Öğrenciler, 8 yıl boyunca haftada bazı eyaletlerde 3, bazılarında 4 saat din dersi alırlar. Ayrıca haftada birer saat de dinî ayinleri vardır. Kamu okullarında öğrencilerin kendileri ya da anne ve babaları din dersini seçip seçmeme konusunda serbesttirler. Din dersinin içeriği, ilgili dinin inanç öğretilerine göre dinî kurumlar tarafından belirlenir. İngiltere’de din dersleri devlet ilk ve orta dereceli okullarında düzenli dersler arasında yer alır. Kamu okullarında din dersi, bu dersleri almak istemediğini belirtmeyen herkese resmi müfredat içerisinde okutulur. Hollanda’da din dersleri devlet okullarında seçmelidir; dinî gruplar tarafından yönetilen özel okullarda ise din dersleri zorunlu olup, haftada iki saattir. Din dersleri mezhebe dayalı olarak yürütülmektedir. İtalya’da Devlet okullarındaki Katolik din eğitimi, tamamen isteğe bağlıdır. Katoliklik, anaokullarında ve ilkokullarda haftada iki saat, tüm diğer okullarda haftada bir saat okutulur. Belçika’da öğrenci veya velilerin talepte bulunmaları halinde, devlete ait ilk ve orta dereceli okullarda devlet tarafından tanınan tüm dinler okutulabilir. Resmî okullarda öğrenciler ilk ve ortaöğretim boyunca haftada en az 2 saat din veya ahlak derslerinden birisini seçerek okumak zorundadır. Batı’daki diğer ülkelerde de benzer sistemler benimsenmiştir.

Türkiye’de çağdaş demokrasilerde mevcut olduğu şekliyle çoğulculuğa imkân verecek şekilde bir özel eğitim-öğretim kurumları mevcut değildir. Eğitime ilişkin temel kanun 1924 model Tevhid-i Tedrisat Kanunu’dur. Bu kanunda çoğulculuğa yer verilmiş değildir. Hiçbir ileri demokraside 1924 model bir eğitim kanunu mevcut değildir. Bu kanun yürürlükte kaldığı müddetçe Türkiye’de eğitim alanında çağın gerekleri ile uyumlu reform niteliğinde düzenlemeler yapılabilmesi mümkün değildir. Bu kanun tamamen kaldırıldıktan sonra yapılacak yeni kanun ile Batı’da olduğu şekliyle, bütün dinî ve seküler kesimlerin özel öğretim kurumlarını kurup yönetebilecekleri çoğulcu bir sistemin benimsenmesi icap etmektedir. Bu okulları açanlar, ders müfredatını da bizzat kendileri belirleyebilmelidir.

Türkiye’de özel eğitim ve öğretim kurumlarının kurulması yanında, Hollanda’da olduğu şekilde, devlet okullarının standartlarına sahip olabilmeleri için, dinî ya da seküler gruplar tarafından kurulup yönetilmekte olan bütün özel okullara kamu fonlarından parasal desteğin sağlanması da gerekir.

İHL’LER UZMANLAŞMALI

Yeni eğitim reformuyla benimsenen sistem, din eğitimi konusunda yeterli değildir. Bu kanunla hem imam hatip liselerinin (İHL) ortaokul kısmının yolu açılmakta, hem de Ortaöğretimde Kur’an-ı Kerim ve Siyer dersleri seçmeli olarak öngörülmektedir. Ülkemizde de yapılması gereken, AİHM içtihatlarında ifade edilen “dinler hakkında çoğulcu, eleştirel ve objektif” bilgilerin verildiği zorunlu din dersi yanında, isteğe bağlı çok kapsamlı din eğitimi derslerinin müfredata dâhil edilmesidir. Diğer yandan özel okullarda sağlanacak çoğulcu yapı ile din eğitimi konusunda yaşanan eksiklikler çok daha rahatlıkla aşılabilecektir. Mevcut yapıdan en çok etkilenen kurumlardan birisi de hafızlık eğitimidir. “4+4+4 yasası” bu konuya ilişkin hiçbir düzenleme içermemektedir. Hatta hafızlık eğitimi bu sistemden tamamen olumsuz yönde etkilenmektedir. Toplumda ciddi manada talep mevcut olduğu için, benimsenecek sistemle, bu eğitim lehine düzenlemelerin de yapılması gerekmektedir.

Bütün bu değişiklikler neticesinde muhtemeldir ki İHL’leri sadece din adamı olmak isteyen kişilerin yöneldiği okullar haline gelebilecek; bu okullardaki eğitim kalitesi çok daha yükselecektir. Çünkü diğer okullardaki din eğitimi programlarındaki yetersizlik sebebiyle çoğu aileler çocuklarını İHL’lerine din adamı olsunlar diye değil de, dini bütün gençler olarak yetişsinler diye göndermektedirler. Bu durum karşısında, bu liseler, nitelikli din adamı yetiştiren kurumlar olmaktan çıkmakta, dersler bu neticeye göre şekillenmektedir. Bu eğitim standardı ile yeterli nitelikte din adamı yetiştirebilmek mümkün değildir. Bu liselerdeki eğitim standardının, dini bütün kişilerin yetiştirilmesi yerine, din adamı yetiştirilmesini sağlayacak niteliğe kavuşturulması gerekir. Bunun için de, eğitim kalitesinin yükseltilmesi yanında, bu okullara din adamı olacak kişilerin gitmesinin sağlanması gerekir. Bu da, diğer okulların, din eğitimi bakımından çocuklarını dini bütün olarak yetiştirmek isteyenlerin taleplerini karşılayacak hale getirilmesi ile mümkündür. Bu köklü sistem değişikliği, hem çocuklarını dini bütün yetiştirmek isteyenlerin çocuklarını diğer okullara yöneltmelerini sağlayacak, hem de sadece din görevlisi olacakların seçtiği okul haline geleceği için, İHL’lerinin müfredatının işlenişindeki standart ve niteliği yeterli düzeye gelecek şekilde artacaktır.

Zaman, 07.04.2012

Bu Yazıyı Paylaşın

BU YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZAR PROFİLİ

SON YAZILAR

bizi takip edin
sosyal medya hesaplarımız

0BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
1,714TakipçilerTakip Et