Bilginin iktidarı, iktidarın bilgisi

Ankara’ya ilk kez, 1990’da gittim, üniversite eğitimimin için. O zamanlar, bir Ankara haritası vardı. 2000’li yılların başlarına kadar kütüphanemdeydi. Defalarca taşınan kütüphanemde artık onu bulamıyorum.

Bize coğrafya dersinde öğretilen harita bilgisiyle, Giresun’dan Ankara’ya giden biri, Ankara’ya doğudan (hadi diyelim, kuzey-doğudan) giriş yapar. Ama –yanlış hatırlamıyorsam o zamanki Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanan- Ankara haritasında (hatırlamanız için rengini de vereyim, bu harita, yeşil renkliydi) Ankara’ya batıdan giriş yapıyorduk; yani tam tersi istikametten şehre ulaşıyorduk.

Yıllarca Ankara’daki semtleri zihnimdeki harita bilgisiyle çakıştıramadım.

***

1999’da AÜ Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde Prof. Dr. Çelik Aruoba’dan “Çevre ve Ekonomi” dersi alıyoruz. Bir ara derse, uzun yıllar Siyasalın dekanlığını yapmış olan Prof. Dr. Celâl Göle girdi. Çıkarken, Çelik Hoca –duvarda asılı duran Ankara haritasını göstererek-, mealen, “Celâl, şu haritada bir tuhaflık yok mu?” diye sordu. O da, “Bir tuhaflık görmüyorum” tarzında bir cevap verdi.

Bir süre haritaya baktık. Sonra Çelik Hoca, haritadaki çarpıklığa işaret etti. Haritada Çankaya’nın yukarıda durduğunu belirtti. Sonra bize, “Çankaya, gerçekte Ankara’nın neresinde?” diye sordu. Neredeyse hep bir ağızdan, “Güneyinde” diye cevap verdik.

Gerçekten Çankaya’yı ve devamında Gölbaşı’nı takip ederek Konya ve Adana’ya devam ediyorduk. Oysa haritada bir hile yapılmış, Çankaya, kuzeyde gösterilmişti. (Haritanın detaylarına baktığınızda aslında sorun gözükmüyordu. Çankaya’nın güney olduğu anlaşılıyordu. Ama bildiğimiz harita bilgisine göre haritayı yazıların okunma biçimine göre yerleştiriyorduk ve buna göre yapılan bir yerleştirmede Çankaya, kuzeyde kalıyordu.)

***

Bu anekdotla, tarihin, bir yönüyle yönetenlerin tarihi olduğuna dikkat çekmek istedim.

Dünya haritası da böyle değil mi? Gelişmiş Batılı ülkeler (özellikle Avrupa) kuzeyde, meselâ. Haritada bir yeri aşağıda gösterdiğinizde, gerçekte bulunduğu yer de değişmiş oluyor mu? Hayır.

Aşağıda olmak, galiba biraz, “aşağılık” bir durum olarak da anlaşılıyor. Bu yüzden, iktidar merkezi “üstünlük” göstergesi olarak haritada daha yukarıda yer almak istiyor.

***

İster yakın, ister uzak geçmiş olsun; tarih, iktidarların gözlükleriyle anlaşılamayacak kadar karmaşık; gerçek de, iktidarların bize gösterdikleri değil bizden gizledikleri olabilir.

Bu yüzden, iktidarların bütün türlerine karşı, gözleri olduğu halde görmeyenlerden, kulakları olduğu halde duymayanlardan olmamak gerekir.

Allah’ın verdiği akıl nimeti sonuna kadar kullanılmalı, akıllar kiraya verilmemeli. İktidarın ayartıcı bir yanının olduğu akıldan çıkarılmamalı.

Son dönem gelişmelere bir de bu uyarı muvacehesinde bakmak, akıl sağlığımız bakımından yararlı olabilir. Meselâ, zorunlu eğitimin sekiz yıldan on iki yıla çıkarılmasına bir de bu açıdan bakılabilir. Zorunlu eğitim, körpe beyinleri, iktidarın bilgisiyle donatmak da değil midir?

 

Rota Haber, 22.03.2012

Bu Yazıyı Paylaşın

BU YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZAR PROFİLİ

SON YAZILAR

bizi takip edin
sosyal medya hesaplarımız

0BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
1,714TakipçilerTakip Et