Antidepresanlar

Antidepresanlar Hangi Durumlarda Kullanılır?

– Depresyon

– Panik Bozukluk

– Agorafobi

– Sosyal Kaygı Bozukluğu (Sosyal Fobi

– Obsesif Kompulsif Bozukluk

– Travma Sonrası Stres Bozukluğu

– Genelleşmiş Kaygı (Anksiyete) Bozukluğu

– Hastalık Hastalığı

– Psiko-somatik Hastalıklar

– Kanser başta olmak üzere, birçok fiziksel hastalığa eşlik eden depresyon ve kaygı bozukluklarında

– Alkol ve madde kulanım bozukluğu sonucu gelişen depresyon ve kaygı bozukluklarında

– Ağır geçen “Adet öncesi gerilim” durumlarında,

– İnternet, kumar, aşk, pornografi ve yalan söyleme bağımlılıklarında

– Psikoz hastalarında (şizofreni gibi…) gelişen depresyon durumlarında

– Hamilelik ve doğum sonrası dönemde gelişen depresyon durumlarında,

– Arka planda kaygı ya da depresyon olup, kliniğe kekemelik ya da tik bozukluğu gibi yansıyan bazı durumlarda kullanılır.

Antidepresanlar Ne Süreyle Kullanılmalı?

Antidepresanın ne amaçla kullanıldığına, psikiyatrik tablonun derecesi ve süresi, tekrar edip etmediği, genetik bir yatkınlığın olup olmaması, eşlik eden başka ruhsal ya da fiziksel bir hastalığın olup olmadığı, psiko-sosyal stresör faktörlerin olup olmaması ve derecesine göre süre değişir. Gittiğimiz hekimle bunları detaylı konuşup, ona göre süreyi tahmin etmek gerek. Her bireyin yukarıdaki parametreleri farklı olduğu için tedavi süresi de farklıdır.

Antidepresanları Hangi dozda Kullanmalı? Ne Zaman Değiştirmeli ve Ne Zaman Kesmeli?

Mümkün olduğu kadar düşük doz başlayıp, yavaş yavaş tedavi dozuna doğru çıkılmalı.

Her bireyin ve her hastalığın tedavi dozu değişkenlik gösterebilir. Ama ilaçların maksimum çıkılabilecek dozları sabittir. Bunun aşılmaması gerekir.

Bir diğer önemli kural tedavi dozunda ve tedavi süresince (yeterli süre) ilaç kullanılması gerektiğidir.

Bir ilacın iyi gelip gelmediği, tedavi dozunda kullanılmak koşuluyla, en aşağı iki ay süresince kullanılmasıyla anlaşılır. İlaçlar zaten iki üç haftada ancak etki etmeye başlar. Bu nedenle, ciddi uyumu bozan bir yan etki yoksa ilacı 2 aydan önce değiştirmemek en iyisidir.

Bazen iki üç denemede de sonuç alınamayınca, tedavide farklı kombinasyonlar, güçlendirme yöntemleri devreye sokulabilir. İki antidepresan beraber verilebilir. Vitamin, omega 3, tiroid hormonu gibi farklı seçenekler de düşünülebilir. Çok dirençli durumlarda, yani hiç yanıt alınamayan durumlarda elektro Şok yöntemi, TMS gibi yöntemler devreye sokulabilir…

İlacı kesme durumuna çok ciddi karar vermek lazım. Yukarıda saydığım parametreleri dikkate alarak karar vermek gerek. Bazı hastalarımız, birazcık düzelince, bizlere danışmadan ilaçlarını azaltabiliyor ya da kesebiliyorlar, birkaç hafta ya da ay sonra hastalık geri gelebiliyor. Bu ilaçlar çok güvenli ilaçlardır. Uzun yıllar, hatta gerekiyorsa ömür boyu da kullanılabilirler.

Keserken acele etmeden ve yavaş yavaş azaltarak kesmek doğrudur. Kesilme sendromuna karşı geçici, yardımcı ilaçlar gerekiyorsa kullanılabilir…

Antideprasanların Olası Yan Etkileri

Antideprasanlar günümüzde en sık kullanılan ilaçlar arasına girdi. SGK verilerine göre; 2008’de 17 milyon kutu olan sayı 2013’te 38 milyon civarına çıkmış. Hasta müracaatları da üç katına çıkmış…

Ne kadar yerli yerince kullanılıyor bu tartışmaya girmeden; başlarken, kullanırken ve keserken ortaya çıkabilecek olası yan etkilerinden söz etmek istiyorum. Özellikle, sık kullanılan yeni kuşak ilaçlarla ilgili bilgi vereceğim. Tabiî ki, bu yan etkilerin çok sık olduğu ve herkeste görülebileceği demek değildir.

  • Başlarken olası etkiler: 

Aşırı serotonin (halk arasında mutluluk hormonu deniyor) salgılanması sonucu; ateş basması, terleme, yanma, sıkıntı, huzursuzluk, yerinde duramama, kaygı, kendine ve çevresine yönelik şiddete eğilim, mide-bağırsak sisteminde hızlanma, bulantı, kusma ve ishal durumları. Hasta kaygılıysa, kaygısı daha da şiddetlenir. Tedavi uyumunu bozan bu duruma “serotonerjik sendrom” denmektedir. İlacı hemen kesmek en iyisidir. Bazı hekimler bu yan etkilerin baştan olmaması için ya da ortaya çıktığında geçici olarak yeşil reçete ilaçları verebilirler, bu da tercih edilebilen bir yöntemdir.

  • Antidepresanları kullanırken çıkabilecek yan etkiler:
  1. İlk etapta çıkabilecek yan etkiler:

– Birinci madde de söz ettiğim “serotonerjik sendrom”

– Aşırı esneme, diş sıkma, halsizlik, uykuya meyil ya da uykusuzluk, baş ağrısı, hafif bulantı ve iştahsızlık

  1. Alışıp kullanmaya devam ederken çıkabilecek yan etkiler:

– Tatlıya karşı aşırı istek duyma, aşırı yemek yeme ve kilo alımı

– Küçük bir kesimde ise iştah da azalma ve kilo kaybı

– Cinsel isteksizlik, orgazm olamama, erkeklerde ereksiyon sorunu ve boşalamama.

– Geçici unutkanlıklar, dalgınlıklar.

– Umursamamazlık, aşırı rahatlık, kafayı bir şeye takmama hali,

– Cesur, pervasız, bazen patavatsız olma durumları,

– Aşık olma istekleri,

– Kişide duygudurum bozukluğu eğilimi varsa “Manik Atak” ortaya çıkabilir. Aşırı konuşma, aşırı enerjik olma, uykusuzluk, aşırı özgüven, sürekli gezme-tozma, eğlenme hali, aşırı para harcama, karşı cinse ilginin artması, seksüel istekte aşırı artış ortaya çıkmışsa, bu ilaca bağlı manik ataktır. Mutlaka ilacın kesilmesi gerekir ve doktorla hemen irtibat kurulmalı. Ailesinde manik atak yaşayanların antidepresanları mutlaka doktor eşliğinde dikkatli kullanmaları gerekir.

– Uzun süreli kullanımlarda, özellikle kadınlarda kemik erimesi,

– Bazen adet düzensizlikleri,

– Çenede kasılma, diş sıkma ve gıcırdatma,

– Kabızlık, aşırı terleme, görmede bulanıklık,

– Bazı ilaçlar tansiyonu yükseltebilir. Tansiyonu yüksek olan hastalarda içeriğinde Wenlafaxin, Duloxetin ve Paroxetin olanlar yerine başka ilaç tercih edilmelidir.

– Uzun süreli kullanımlarda; ilaca karşı bağışıklık gelişebilir. Etkisini yitirebilir. Hatta şikâyetlere sebep olabilir. Hastalık tekrarlayabilir. Bu durumda da ilacı kesip başka ilaca geçmek gerekir.

3- İlacın Birden Kesilmesinin Yol Açtığı: “Kesilme Sendromu”:

Bazı hastalar “iyileştim” düşüncesiyle “pat” diye ilacı keserler, bazen de tecrübesiz doktorlar “pat” diye keserler. Yüzde 5 kadar hastada bir şey olmaz. Geri kalanlarda şu belirtiler olabilir: Şiddetli baş dönmesi, başta elektriklenme, baş ağrısı, tansiyon yükselmesi, aşırı duygusallık, ağlama, sinirlilik, tahammülsüzlük, Şiddete eğilimde artış, hatta intihar ya da cinayet işleme davranışı, bulantı kusma, iştahsızlık, yorgunluk, kramplar, uyuşma ve karıncalanmalar, ateş basmaları olabilir. Bu ciddi bir durumdur. Onun için asla ilaçlar birden kesilmemeli! (Bunun bir istisnası Prozac’tır.) Böylesi durumda hemen aynı ilaç alınırsa tablo bir iki günde düzelir…

Antidepresanlarla İlgili Dikkat Edilmesi Gereken Başka Hususlar:

–           Doktor önerisi olmadan asla kullanılmamalı,

–           Asla birden kesilmemeli,

–           Tedavi bitmeden ilaç bırakılmamalı,

–           İlaçlar bağımlılık yapmaz.

–           Hiçbir organ ve sistemde hasar meydana getirmez.

–           Bütün yan etkiler geçicidir, kalıcı değildir.

–           İlaç kullanırken mutlaka, iyi de olsak belli aralıklarla doktorumuzla görüşmeliyiz.

–           Uzun süreli kullanımlarda yıllık kontrol yaptırılmalı.

–           Başka ilaçlar kullanacaksanız, mutlaka doktorunuza danışmalısınız.

–           Antidepresanlar; bağışıklık sistemini güçlendirir. Kanser dahil birçok hastalığın oluşumun engelleyebilir veya hafif atlatmanıza vesile olabilir.

–           Antidepresanlar arada bir kullanılacak ilaçlar değildir!

–           Gerekirse, tıpkı tansiyon şeker ilaçları gibi ömür boyu da kullanılabilirler.

Bu Yazıyı Paylaşın

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

BU YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZAR PROFİLİ

SON YAZILAR

bizi takip edin
sosyal medya hesaplarımız

0BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
1,714TakipçilerTakip Et