‘Anne’ ‘baba’ deme yasağı

İngiltere’de ilginç bir olay vuku buldu. Yerel idareler Kurumu 339 İngiliz ve 22 Galli yönetim birimine bir yazı göndererek bir yasaklı kelimeler listesi iletti. Böylece bazı kelimelere bir anlamda yasak getirdi. ‘Anne’, ‘baba’, ’homoseksüel’, ‘beyaz ırk’, ‘azınlık’, yabancı’, ‘oryantalist’, ‘engelli’, ‘ikinci nesil’, ‘tekerlekli sandalyeye mahkûm’, ‘ihtiyaç sahibi’, ‘yoksul mahalle’, ‘fiziksel engelli’, ‘evsiz’, ‘vasıfsız’, ‘işçi’, ‘sakat’ kelimelerinin yazışmalarda ve günlük hayatta kullanılmamasını talep etti.

Bu girişimde epeyce tuhaf bir durum olduğu açık bir gerçek. Bu yasaklama, elbette, bir bakıma, kurucu rasyonalist bir atak ile, dili ve işaret ettiği veya kaynaklandığı gerçekleri manipüle etme ve insanlara ve toplumlara yön verme çabası.

Diller bir merkezî otoritenin yönlendirmesi olmaksızın, milyonlarca insanın yüzyıllarca süren ve çoğu bilinçsiz olarak zuhur eden katkılarıyla, başka bir deyişle hayatın anonimliği ve sürekliliği içinde kendiliğinden doğan, oluşan, gelişen beşerî varlıklar. Dildeki kelimelerin hikâyelerinde bunu görmek mümkün. Dolayısıyla, birinin, bir kurumun veya bir otoritenin bir kelime uydurması veya bir kelimeyi kullanımdan kaldırdım demesi bunun başarılı olacağı anlamına gelmez. Kelimeler ancak ve ancak toplumda yaygın kabul görürlerse tutabilir ve yaşayabilirler, baskı ve yönlendirme ile değil. Bu çerçevede, şu veya bu amaçla konan dil yasakları da çoğu zaman işlemez. Dildeki kelime yasaklamaları olağan şartlar altında tutmaz.

Ayrıca asırlardır kullanımda olan, insanların duygu ve düşüncelerini ifade etmekte yararlandığı kelimelerin yasaklanması o kelimelerin ifade ettiği şeyleri ortadan kaldıramaz.  Bu kelimelerin işaret ettiği gerçekler o kelimelerin kullanılmamasıyla değişmez. Meselâ yoksul mahallelere yoksul mahalleler dememek orada yaşayan insanları yoksulluktan çıkarmaz. Vasıfsız emeğe bu sıfatı kullanmadan hitap etmek de o işgücünü vasıflı kılmaz. Aksi mümkün olsaydı, yani sosyal gerçeklikler kelimeleri değil kelimeler sosyal gerçeklikleri yaratsaydı, dünyamız çok farklı bir yer olurdu ve bambaşka bir beşerî hayat yaşardık. Hemen her problemi onlara verilen isimlerle çözme gibi sihirli bir araca sahip olurduk. Dolayısıyla İngiltere’de ortaya çıkan bu tutumun toplumda bir karşılığı olacağını sanmam…

İngiltere’de atılan bu adımın amacının ayrımcılığı önlemek ve insanların diğer bazı insanları dışlamasını engellemek olduğu ileri sürülüyor. Ancak, bana kalırsa, bu, homoseksüel çevrelerin baskısı ve/veya yönlendirmesiyle atılmış bir adım gibi görünüyor. Nitekim ’anne’, ‘baba’ ve ‘homoseksüel’ kelimelerinin kullanılmasının yasaklanması bu adımın asıl amacını ortaya seriyor. Yazıya göre anne baba yerine ‘ebeveyn’ ve ‘doğuran ebeveyn’ kelimeleri kullanılacakmış! Bunun neye yönelik olduğu belli. Homoseksüel beraberlikleri normalleştirmek ve de bu tür beraberlik yaşayanlarca evlat edinilen çocukların anne baba diyememe problemini çözmek. Ayrıca yazıda “her kadının doğurup anne olamaması” ve her “babanın aslında erkek olmaması” gibi bir durumdan da bahsediliyor. Bunun da homoseksüellere bir atıf, onları korumaya yönelik bir adım olduğu gayet açık bir şekilde ortada. İnsanlık tarihinin başından beridir babalar daima erkek oldu ve erkek olarak bilindi, anneler ise kadın olarak bilindi ve tanındı. Bu gerçeği örtmeye, gizlemeye ve insanların anne ve baba demesini yasaklamaya çalışmanın homoseksüellerden başka kime ne yararı var?

Güneş balçıkla sıvanmaz. İnsan cinsi esas itibarıyla erkek ve kadın olarak ikiye ayrılır. Bu, kişilerin tercihlerine değil yaratıcılarına ve/veya tabiatlarına bağlı bir gerçektir. İnsan cinsinin devamı da bu gerçeğin kabulüne ve yaşanmasına, yani erkek kadın ilişkilerinin toplumun temel cinsel davranış standardı olmasına bağlıdır. Bunun dışındaki her yol normalden, olağan insanî durumdan bir sapmadır. Nitekim homoseksüellerin davranış kodları incelendiğinde de insan cinsiyetinin esas itibarıyla kadın ve erkek olarak ikiye ayrıldığı gerçeğine tabi oldukları anlaşılıyor…

İnsanlar elbette bu tür homoseksüelliğe hizmet muhtevalı ve amaçlı dayatmalarla annelerine anne babalarına baba demekten vazgeçmeyecektir. Asırlardır kullanılan kelimeler var olmaya ve her neye ve her nasıl işaret ediyorlarsa o şekilde kullanılmaya devam edecektir.

Kuşku yok ki, İngiltere’deki söz konusu kurum ne derse desin, anne annedir ve bir kadındır (dişidir), baba babadır ve bir erkektir…

Bu Yazıyı Paylaşın

BU YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZAR PROFİLİ

SON YAZILAR

bizi takip edin
sosyal medya hesaplarımız

0BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
1,714TakipçilerTakip Et