Türkiye liberal düşünceyle hayli geç tanıştı. Ülkede istikrarlı bir liberal fikir akımı uzun süre oluşamadı. Osmanlı’da Prens Sebahaddin ve Cavit Bey gibi isimlerle boy gösteren liberalizm filizi, maalesef, fidana ve çınara dönüşemedi. Tek parti döneminde birçok fikir ve akım gibi liberal düşünce de zorbalıkla bastırıldı. M. Kemal liberalizmin ancak sömürge yönetimlerine uygun olduğu kanaatindeydi. 1950’de çok partili hayata dönülünce, liberal düşünce yeniden doğmak için bir fırsat buldu. Bunun en önemli meyvesi İstanbul’da kurulan Hür Fikirleri Yayma Cemiyeti’ydi. Ne yazık ki, ‘Hür Fikirler’ adıyla yaklaşık bir yıl yaşayan bir dergi de yayımlayan Cemiyet kısa ömürlü oldu ve 1950’lerin bugünlere çok benzeyen çalkantılı, doğru okunması zor siyasî ortamında liberaller CHP tarafından önce yanıltıldı sonra yutuldu. Liberal düşüncenin tekrar fikir sahasına çıkması için 1990’ların başında Liberal Düşünce Topluluğu’nun kuruluşuna kadar beklemek gerekti.
İşte bu makûs tarihi ve talihi yüzünden ülkemizde liberal düşünce gerek halk arasında gerekse entelektüel ve akademik çevrelerde hak ettiği ölçüde öğrenilmedi, bilinmedi ve geliştirilmedi. Bilim, fikir, kültür ve sanat hayatında ya hiç varlık gösteremedi ya da hep gerilerde kaldı. On yıllar boyunca kendine liberalim diyen birkaç kişi bile çıkmadı. Temel liberal eserler dilimize aktarılamadı. İnsanlar büyük liberal filozofları okuma ve fikirlerinden yararlanma imkânından mahrum kaldı. İnsanlığın entelektüel birikiminin en önemli kısmına verilen ad olan liberalizm gün ışığına çıkamadı. Şükürler olsun ki, son yirmi yılda bu talihsiz durum değişmeye başladı. Genel olarak liberalizm veya liberal açıdan belli meseleler hakkında telif ve çeviri eserler basılmaya başladı ve bunların sayısı yavaş yavaş da olsa artıyor.
Bu çerçevede, liberalizm hakkında okumak ve bilgisini artırmak isteyenlerin dikkatini iki yeni kitaba dikkat çekmek istiyorum. İlk kitap, Cennet Uslu’nun editörlüğünü yaptığı ‘Liberalizm El Kitabı’ (Kadim Yayınları, 2013). Bir derleme olan bu eserde F. A. Hayek, Alan Ryan, Eric Mack, Gerald Gaus, Jeremy Waldron, Laren E. Lomasky, Jan Narveson, Norman P. Barry, Randy E. Barnett, Charles Larmore, William Galston ve Chandran Kukathas’dan çeviriler yer alıyor. Ülkemizden de değerli liberal akademisyen ve fikir insanı Mustafa Erdoğan’ın bir yazısı kitapta bulunuyor. Uslu’nun ve beraber çalıştığı arkadaşlarının yoğun emeğinin ürünü olan bu derleme, hemen hemen geniş anlamda liberal gelenek içinde yer alan tüm ana çizgiler -yani Amerikan liberalizmi, klasik liberalizm ve anarko-kapitalizm- açısından yazılmış makaleler kapsıyor.
İkinci kitap da bir derleme. Yayına ben hazırladım. Adı ‘Hangi Liberalizm?’ (Liberte Yayınevi, 2013). Bu kitap esas itibariyle hem Amerikan liberalleriyle klasik liberaller arasındaki tartışmalar hem de klasik liberalizmin tarihi ve muhtevası hakkında. Tartışmalar Samuel Freeman ile Jason Brennan ve bendeniz arasında. Freeman’ın klasik liberalizme yönelik eleştirilerine kısmen benzer kısmen farklı argümanlarla ben ve Brennan ayrı ayrı cevap veriyoruz. Ayrıca, bu vesileyle, bir Amerikan liberalizmi (eşitlikçi, devletçi, refah devletçi, sosyal liberalizm) eleştirisi de yapıyoruz.
Diğer yazılar ünlü bir klasik liberal ve fikir tarihçisi Ralph Raico, yine tarihçi Steven Davies, Smith-Menger-Hayek geleneğinden iktisatçı akademisyen Steve Horowitz ve siyaset bilimi profesörü David Conway’den. Kitap dikkatli bir okumayla Amerikan liberalizmi ile klasik liberalizm arasındaki benzerlikleri ve farklılıkları önemli ölçüde kavramaya yeterli. Sanıyorum bu husus Türkiye’de gitgide daha fazla önem kazanacak. Çünkü, sol liberal denen kimseler ile klasik liberaller önümüzdeki yılarda daha fazla ayrışacağa benziyor. Dolayısıyla, bu derleme, popüler medyada liberal etiketi yapıştırılanların orijinal teori açısından ne kadar liberal olduğunu değerlendirmede de bir ölçüt seti sağlıyor denebilir. Son olarak, kitap, aynı zamanda, okuyuculara yazıların kaynakçalarını kullanarak her iki akım hakkında daha çok okuma malzemesine ulaşmak için rehberlik yapacak mahiyette.
Fikir akımlarında ve fikir geliştirmede makalelerin ve kitapların yeri tartışılmaz. Türkiye gibi aşırı politize, siyasî sistemin kurallarının yeterince gelişip oturmadığı, Akdeniz bölgesinin tez canlılık ve kestirmecilik karakter özelliklerinin hemen hemen her insanda yansıdığı, şifahî kültürün yazılı kültürü fazlasıyla bastırdığı bir coğrafyada kalıcı, iz bırakmış, yazılı kaynaklara gitmek, onlardan sabırlı ve soğukkanlı bir çabayla yararlanmak her bakımdan çok mühim.
‘Liberalizm El Kitabı’ ve ‘Hangi Liberalizm?’ tüm meraklı okurlara tavsiye edilmeye değer.
Yeni Şafak, 22.03.2014