Öncelikle arıza kelimesini açıklamak gerek. Arıza kelimesi, geçici bir durum, öze ait olmayan, dışsal ve geçici anlamlarına geliyor. “Bu bir arızî durumdur” denildiği zaman geçici bir durumdan bahsediliyor demektir.
Bu açıklamadan sonra soracak olursak; acaba Trump bir arıza mıydı; bir yol kazası mıydı; karambolden atılan bir gol müydü; kısa süren bir kâbus muydu; minik bir parantez miydi?
Trump karşıtlarına göre, evet öyledir, artık “Ooh çok şükür!” diyebiliriz. Ancak bu temennilere karşın, Trump ve taraftarlarına göre, Trump ve ekibiyle “bir şekilde yeniden görüşeceğiz.”
Trump açık bir seçim yenilgisi aldı ancak bu yenilgi bir hezimet de olmadı. Amerikan halkının yaklaşık %47’si Trump’a oy verdi. Ve şurası da bir gerçek ki, Trump’ı aslında rakipleri değil de Corona mağlup etti. Salgın dönemine kadar yapılan tüm anketlerde Trump açık ara önde gidiyordu; yeniden kazanacağı kesindi. Corona tedbirlerinin olumsuz yansımaları ölüm sayılarını artırıp, ekonomiyi bozunca grafik tersine döndü…
Seçim sonuçları çeşitli açılardan değerlendirilebilir ve analiz edilebilir… Ancak Trump, Cumhuriyetçi Parti’nin ötesinde, arızî olmayan bir sosyolojik tabanı temsil ediyor. Daha da kötüsü, bir sosyal psikolojiyi temsil ediyor. Bu beyaz ve milliyetçi sosyal psikoloji, öfkeli, saldırgan ve çılgındır… Kongre binasını basacak kadar çılgın… Darbeye teşebbüs edecek kadar gözü kara…
Trump’ın temsil ettiği toplumsal taban, aynı zamanda tehlikeli ve saplantılı inançları olan bir taban. Örneğin, Trump’ı cansiperane savunan ve Kongre baskınına katılan kesimin çoğunluğu QAnon akımına mensuptur. Bir komplo teorisi etrafında başlayan bu akım, hızla büyümüş ve bugün ABD makamlarınca resmen milli güvenliği tehdit eden bir terör örgütüne dönüşmüştür. Bu akımın itikadına göre Amerika’yı, şeytana tapanların oluşturduğu bir derin devlet yönetiyor ve Amerika’yı kurtaracak tek kişi Trump’tır… O yüzden Trump ne pahasına olursa olsun başkan olmalıdır…
QAnon akımı nihayetinde Amerika’nın içini ilgilendiriyor. Trump bağlamında bizi, hatta tüm dünyayı ilgilendiren bir husus daha var: Hıristiyan Siyonizmi. Nam-ı diğer, Evanjelizm. Yahudi Siyonizm’inden önce ortaya çıkan Hıristiyan Siyonizmi Amerika’da en hızla yayılan inanç sistemi. Bazı kaynaklara göre Evanjelistlerin sayısı Amerika’da 100 milyonu, tüm dünyada 500 milyonu aşmıştır. Evanjelist kanaat önderlerine göre Trump, Tanrı’nın özel görevle gönderdiği seçilmiş bir kişidir… Damadı Yahudi olan Trump ve yardımcısı Pence koyu bir Evanjelisttir…
Hıristiyan Siyonizmi’ne göre İsa’nın yeniden dünyaya dönmesi için üç aşama vardır: 1. İsrail’in kurulması, 2. Kudüs’ün başkent olması, 3. Süleyman Mabedinin yeniden inşası. Evanjeliklere göre İsa’nın yeniden gelmesi için İsrail desteklenmelidir, Ortadoğu’da kıyamet savaşı (Armageddon) çıkarılmalıdır… Trump’ın ikinci aşamadaki rolü malûmdur; Kudüs’ün başkent olmasını resmen kabul etmişti…
Kuşkusuz Trump’tan önce de Evanjeliklerle ilişki içinde olan başkanlar vardı; Carter, Reagan ve Bush gibi… Fakat hiçbirisi Trump kadar çılgın ve tehlikeli değildi. Ve yine onların dayandığı taban da Trump’ın tabanı gibi saldırgan değildi… Evanjelizm, tarihsel süreç içinde hem sayısal olarak hem de siyasal olarak güçlendi; ABD siyasetinde dominant bir faktör haline geldi… (Bazı kaynaklara göre Amerikan ordusu içinde de güçlendi…)
Trump, elbette birey olarak arızîdir ve fanidir. Ancak Trump gibileri yükselten ve arkalayan, arızî olmayan, gittikçe güçlenen ve kurumsallaşan bir sosyolojik taban var. Bu taban sadece ABD’nin içini karıştırmakla yetinmiyor. Bu taban bütün dünyayı karıştırmaya niyet etmiş ve gittikçe de bu niyetini hayata geçirme imkânına daha fazla sahip olan bir tabandır. Başta biz Müslümanlar olmak üzere bütün dünyanın üzerinde düşünmesi ve tedbir alması gereken mesele budur…
Son olarak teorik olarak da bir şeyler söylemek isterim: Din ve siyaset, tarihin hiçbir devrinde birbirinde ayrılmamıştır. Sekülerleşmeyle değişen şu olmuştur: Bazı yerlerde dinlerin yerini ideolojiler almıştır. Bu ideolojiler de dinler gibi kurgulanmış ve organize olmuşlardır. Din-siyaset ilişkisinin yerini ideoloji-siyaset ilişkisi almıştır… Rusya’nın sosyalist döneminde bunu gördük…
Not: Hıristiyan Siyonizmi konusunda geniş bilgi için şu kaynaklara bakılabilir:
https://www.star.com.tr/acik-gorus/hiristiyan-siyonizmi-haber-1392697/
https://www.dunyabulteni.net/arsiv/hristiyan-siyonizmi-h38746.html
https://islamansiklopedisi.org.tr/siyonizm
https://www.setav.org/beyaz-milliyetcilik-ve-hiristiyan-siyonizmi-birlestiginde/
https://www.karar.com/yazarlar/taha-akyol/israil-ugruna-9645