Polise vücut kamerası

Liberal demokratik sistemde devletin meşru zor kullanma tekeline sahip olduğu kabul edilir. Devletin zor aygıtları listesi mahkemeleri ve vergi dairelerini de kapsar. Ancak, bu aygıtların en bilineni ve göze çarpanı polistir. Ordu da bir zor aygıtı olarak yapılanır. Esas görevi sınırları korumak olmakla birlikte hükümetler ihtiyaç hissettiğinde ordu birliklerini de iç güvenlik hizmetlerinde kullanabilir.

Modern polis teşkilâtını ilk kuran Robert Peel idi. Peel İngiltere İçişleri Bakanı iken 1829’da Londra Metropolitan Polis Teşkilâtı’nı oluşturdu. Araştırmacı M. Feeney’in bir çalışmasında işaret ettiği üzere, Peel polis teşkilâtının çalışmalarını gözetmek üzere “Peel Prensipleri” adı verilen kurallar geliştirdi. Aradan yaklaşık iki asır geçmesine rağmen bu kurallar hâlâ polisiye aktivitelerde yol gösterici.

Kurallardan biri, polislerin, daima, kamuyla işbirliğini sağlamanın hedeflerine ulaşmak için kullanmak zorunda kalacakları şiddet miktarını azaltacağını bilmesini ve akılda tutmasını ister. Bir diğer kural polislere fiziksel zoru yalnızca ikaz ve tavsiyenin kamusal işbirliğini kanuna uyulmasını ve düzeni onarmayı sağlamaya yetecek ölçüde sağlayamaması hâlinde ve özgül bir durumda polisin hedefine ulaşmasını sağlayacak minimum düzeyde kullanılmasını tavsiye eder.

Bir parçası özelleştirilebilse bile kamusal polis hizmetlerinden vazgeçemeyiz. Bu yüzden polis teşkilâtı var, gelecekte de olacak. Ancak, polis memurları da insan. Onlar da her insan gibi yozlaşabilir ve hata yapabilir. Geçenlerde hata veya kasıt olduğu henüz tam anlaşılamayan ama hatadan çok kasıtlı davranış sonucunda doğmuşa benzeyen bir vakada, bir polis memuru Dilek Doğan isimli genç kızı evinde vurdu, öldürdü. Bu çok üzücüydü. Bir gencin hayatından daha önemli ve kıymetli ne olabilir? Olayla ilgili yargısal süreç devam ediyor.

Bu tür olayları önlemek, vuku bulduğunda tam olarak aydınlatmak ve sorumluların üzerine gitmek için neler yapılabilir? Kayıt cihazları bazen çok faydalı oluyor, ama yetersiz kaldıkları durumlar da var. Şimdilerde ABD’de polislerin vücutlarına takılan mikro kameraların faydalı olup olmayacağı tartışılıyor.

Bunun ardındaki düşünce bu kameraların üzücü ve tartışmalı vakalarda tam olarak ne olduğunu öğrenmeyi kolaylaştıracağı. Bir polisin hiç gerek yokken aşırı, ölümcül şiddet kullanıp kullanmadığı bu şekilde tespit edilebilir. Bu, çoğu durumda, polisi daha ölçülü ve dengeli olmaya zorlar. Ayrıca vatandaşı da dikkatli davranmaya sevk eder. Önlenemeyen vakalarda da, bir idarî soruşturma veya cezaî muhakeme olduğunda, ilgili makamların eline daha fazla ve kesin bilgi geçmesine yardımcı olur. Nitekim bir kriminolog bir pilot uygulamada polis memurlarının ve vatandaşların davranışlarında tahmin edilen yönde değişiklikler olduğunu buldu.

Bununla beraber, bu tür bir uygulamada dikkat edilmesi gereken noktalar var. Biri, vücut kamerasının polislerin uygun davranma yolunda davranışsal ve psikolojik eğitim almasının yerini dolduramayacağı. Polisin bu bakımdan eğitimine gittikçe daha fazla önem vermek gerekiyor. İkincisi, vücut kamerasının hem genel hayat içinde hem de, çocukların cinsel istismarı gibi vakalarla uğraşırken olabileceği gibi, belli vakalarda özel hayatın mahremiyetine zarar verme ihtimâli.

Türkiye’de polis şiddetiyle ilgili şikâyetler, haklı veya haksız, Gezi olaylarından beridir çok arttı. Son zamanlarda yükselen şiddet/terör dalgasının etkileri de konunun daha uzun süre gündemde kalacağının işareti. Bu yüzden, Türkiye polis memurlarına vücut kamerası kullandırtmayı ve başka yolları, başka ülkelerin tecrübelerini de göz önünde tutarak, değerlendirmeli.

Yeni Yüzyıl, 03.02.2016

http://www.gazeteyeniyuzyil.com/makale/polise-vucut-kamerasi-1161

Bu Yazıyı Paylaşın

BU YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZAR PROFİLİ

SON YAZILAR

bizi takip edin
sosyal medya hesaplarımız

0BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
1,714TakipçilerTakip Et