PKK, Suriye ve Orta Doğu’daki paylaşım savaşının kendisi için yarattığını düşündüğü fırsatları kullanmak uğruna Çözüm Sürecini gönülsüz de olsa sürdürmek yerine, Türkiye ile silahlı çatışma ve savaşı içeren yeni bir strateji belirlemişti.
Bu strateji, belli ilçeleri işgal ederek Türkiye’de kantonlar kurmaya çalışmak, bölge halkını savaşın içine çekmek ve savaşın tarafı haline getirmek, Hükümet ile halkı karşı karşıya getirerek kitlesel sivil ölümler yaratmak ve Batı kamuoylarına “zaten IŞIDcı olan” AK Parti’nin bölgede Kürt katliamı yaptığı propagandasını servis etmek olmak üzere dört ayak üzerine oturtulmuştu.
Lakin, PKK’nın stratejisi hem askerî hem sosyolojik hem de siyasî olarak iflas etti. PKK savaşı şehirlere taşıyan yeni stratejisinde askerî bakımdan yenildi. İşgal etmeye çalıştığı bölgelerde ağır bir yenilgi aldı ve geri çekildi. Ayrıca çok sayıda militanını, silahını ve malzemesini kaybetti.
Bölge halkı PKK ve HDP’nin destek ve ayaklanma çağrılarını defalarca ve çok açık şekilde reddetti ve destek vermedi. Hükümet bölgede sivil halk ile silahlı gruplar arasındaki ayrımı iyi yaptı ve PKK’nın umduğu ve gayret ettiği ölçüde sivil ölümler gerçekleşmedi. Hükümet ile bölge halkı karşı karşıya gelmedi. PKK bu girişimiyle Kürtlerin desteğini ve sempatisini önemli ölçüde kaybederek sosyolojik olarak da kaybetti.
Son olarak, PKK bu stratejisiyle HDP’nin elde ettiği yüksek siyasî gücü eriterek ve HDP’yi Örgütün Pravda’sına dönüştürerek siyaseten de kaybetti.
PKK’nın stratejisinin en başarılı kısmının propaganda olduğunun not edilmesi gerekir. Bu yüzden kaybetmediği veya daha az kayıp yaşadığı tek alan var o da propaganda. Bazı ulusal ve uluslararası sosyalist veya seküler çevrelerde hâkim olan “romantik devrimci iyi örgüt imajı” her şeye rağmen yerini koruyor. Bu başarıda PKK’ya duyulan ideolojik yakınlığın yarattığı çifte standart ile Erdoğan düşmanlığının payı olduğunu söyleyebiliriz. En son Ankara’da arka arkaya yaptığı canlı bomba eylemleri bile bu kesimlerin gözünde PKK’nın iyi imajını değiştirmeye yetmedi. Daha fazla kayıp olmasına rağmen PKK tarafından yapıldığı için Ankara patlaması unutuldu, IŞID tarafından yapıldığı için İstanbul patlaması öne çıkarıldı.
PKK’nın stratejisi niye iflas etti? En önemli etken, böyle bir stratejinin AK Parti’nin Devletin eski Kürt politikasında paradigmatik bir değişiklik yapmış olduğu ve Kürtlerin hakları konusunda atılmış olan çok sayıdaki olumlu gelişmenin yaşandığı bir iklimde işletilmeye çalışılmasıdır.
Kürtler ekonomik, hukukî ve siyasî olarak koşullarının çok daha iyi olduğu bir dönemde böyle bir girişimin anlamsızlığını ve kendilerine vereceği geri döndürülemez zararı gördüler ve kararlı bir şekilde bu çılgınlığa karşı çıktılar. Hükümet de geçmişten gelen dersleri iyi değerlendirerek halk ve militanlar arasında ayrım yapan ve yeni Kürt paradigmasından geri dönüş yapmayan bir politika izledi. PKK’nın bu yenilgisinin sonuçları neler olabilir peki? Öyle çok bağımlı ve bağımsız aktör ve değişken var ki, bu kaotik iklimde iyi bir tahmin yürütmek gerçekten çok zor.
Yine de, sanırım en önemli sonuçları siyasî arenada göreceğiz. HDP hem Türkiye kamuoyu ve siyasî aktörlerinin hem de kendisine oy vermiş Kürt seçmenlerin gözünde ciddi bir itibar ve meşruiyet kaybı yaşadı. Kürt siyasetinde PKK destekli olmayan siyasî hareket ve örgütlenmelerin güçleneceği ve daha fazla öne çıkacağı bir dönem açılabilir.
Demokratik siyaseti referans alacak olan bu hareketlerin başarısı öncelikli olarak bölgede PKK’nın silah tehdidinin geriletilmesine ve insanların güvenliğinin sağlanmasına bağlı görünüyor
Yeni Yüzyıl, 28.03.2016
http://www.gazeteyeniyuzyil.com/makale/pkknin-stratejisi-iflas-ederken-1813