Etyen Mahçupyan – CHP’ye uygun medya

Eğer AKP’yi bu seçimlerde iktidardan düşürmek gibi bir amacınız olsaydı nasıl bir strateji önerirdiniz? Sonuçta daha fazla oy almak gerektiğine göre önce muhalefetin başını çeken partinin bir çekim merkezi olmasını sağlamak gerekirdi.

 

Buna bağlı olarak, işlerin nasıl gittiğini değerlendirip, belki son kertede başka bir partiyle anamuhalefetin seçim ittifakı yapmasını düşünürdünüz. Öte yandan AKP’nin oylarının, muhalefetten bağımsız olarak düşürülmesi çok iyi olurdu… Bu ise AKP’nin yanlış yapmasını ve tabii bu yanlışların görünür olmasını gerektirmekte. Ayrıca iktidarı yanlışa sevk edecek türden zorlamalar da işe yarardı.

Bu ihtiyaçlar seçime giden süreçte CHP’ye güçlü bir medya desteğinin ortaya çıkacağını ima ediyor. Çünkü hem ‘yeni CHP’nin allanıp pullanması, hem muhtemel ittifakların pişirilmesi, hem de AKP’nin yıpratılması ancak medya sayesinde olabilir. Üstelik bu ‘yıpratma’ meselesinin doğası da medyayı daha işlevsel kılıyor. Çünkü halen ve önümüzdeki dönemde de AKP en reformcu parti olmayı sürdürecek gibi gözüküyor. Diğer bir deyişle iktidarı siyasi açıdan yıpratmak hiç de kolay değil. Ancak AKP’yi doğrudan toplumla karşı karşıya getiren olaylar farklı imkânlar sunuyor. Örneğin son öğrenci olaylarında olduğu üzere, polisin akla ziyan, müdanasızca ve gaddarca davranmasının faturası doğal olarak hükümete çıkacaktır. CHP destekçisi medyanın işi bunu olabildiğince büyütmek ve zamana yayarak gündem oluşturmak şeklinde olacaktır. Böylece polisin davranışından onun zihniyetine, buradan da AKP’nin zihniyetine geçiş yapmanız mümkün. İktidarı topluma karşı duyarsız olarak gösterebileceğiniz her durumun, o partinin oylarında bir azalma etkisi, ama daha da önemli olarak muhalefetin çekim gücünü artıracağı açıktır.

Kısacası, CHP’yi iktidara taşıma veya ortak etme stratejisinin en kritik ayağı medyadır, çünkü şu anki entelektüel zafiyeti içinde CHP’nin kendi başına bunu becerme ihtimali bulunmuyor. Medyanın yapması gereken ise CHP’nin neredeyse hiçbir şey yapmadan bir tür ‘karizmaya’ sahip olmasının sağlanması. Bu durum, karşımıza ‘yeni CHP’ye uygun, onun yansıması gibi ele alınabilecek bir ‘yeni medya’ çıkarmaya aday. Bu projenin taşıyıcısı ‘genişletilmiş Doğan Grubu’ olacak. Artık kimse söz konusu işlevi tümüyle Hürriyet Gazetesi’nden, hatta sadece Doğan Grubu’ndan beklemesin… Bazı diğer gazete ve televizyonların katılımıyla birlikte, daha yaygın, paylaşılmış ve dolayısıyla birikimli etki yaratabilecek bir medya platformundan söz etmiş oluyoruz.

Ancak yeni işlevleri eski yüzlerle yapmak çok akıllıca olmaz… Dolayısıyla CHP yandaşı medyanın bir ‘yüz değişimi’ geçirmesi, farklı bir ‘karizma’ sunması beklenir. Bu yeni yüzler muhtemelen genç, dinamik, bilgili, zeki, sempatik ve aynı zamanda olgun birer ‘kişilik’ olarak sunulacaklardır. Kendini aktörleştirme, toplumla sıcak bağlara sahip olunduğunu gösterme, analizden ziyade çarpıcı tespitlere dayanma, olayların magazinel detaylarını öne çıkarma, bu ‘yeni gazeteciliğin’ yöntemi olacaktır.

Üstlenilen misyon ise basittir… CHP’nin ‘takdire şayan’ değişim dinamiğini vurgulamak, seçim aritmetiğinde çok önemli olan Kürt meselesinin taşıyıcısı olarak görünmek ve AKP karşıtlığını konsolide edebilecek örnekler ve tespitler üzerinde yoğunlaşmak… Ancak bütün bunlar AKP’nin muhtemel iktidarının engellenmesi açısından bakıldığında hâlâ fazlasıyla yüzeysel kalmakta, çünkü laik kesimin ‘siyasi’ duruşu esas olarak siyasi içeriğe değil psikolojik algılara dayanıyor. Bu nedenle laik kimliğin ‘yeniden yaratılması’, CHP desteğinin bir kimliksel dayanışmaya dönüştürülmesi gerekiyor. Çünkü ancak o zaman siyasi alandaki çabaların karşılığının bir toplumsal hareket olarak alınması mümkün. Ancak bu projenin önemli bir handikabı var: Laik kesimin parçası olan demokratlar bu süreçte AKP’ye yakın duruyorlar ve tartışmalar laik çekirdeğin her geçen gün eprimesine neden oluyor. Dolayısıyla bu laik çekirdeği ‘koruma altına’ alacak ve aynı zamanda demokratların etkisini püskürtecek bir laik kategorisine ihtiyaç var. Eğer ‘yeni medya’ söz konusu kategori üzerine oturtulursa, projenin de mantıklı ölçülerde hayata geçmesi mümkün olabilir…

Nitekim ortalıkta dolanan ‘endişeli modern’ lafının hikmeti de bu. Yapılmak istenen, bu marjinal grubu bir ‘mızrak ucu’ gibi kullanarak CHP’nin tabanını daha kabul edilebilir kılmak ve davetkâr bir zemine dönüştürmektir. Ne var ki bu proje esaslı bir entelektüel kapasiteye de muhtaç ve görünen o ki buradaki zafiyet belirleyici olacak.

16.12.2010

Bu Yazıyı Paylaşın

BU YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZAR PROFİLİ

SON YAZILAR

bizi takip edin
sosyal medya hesaplarımız

0BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
1,714TakipçilerTakip Et