1 Aralık günü sosyal medyaya bir video düştü. Ankara’da bir Anadolu lisesindeki görüntülerde; öğrenciler ders öğretmenine fizikî müdahaleye varan bir şiddet uyguluyorlar. Görüntüler yayınlanınca kelimenin tam anlamıyla infial yarattı. Şimdilerde harıl harıl problemin çözümüne ilişkin reçeteler sunuluyor.
Her sektörde olduğu gibi eğitim kalitesi için disiplin şarttır, şarttır da disiplinden ne anlaşılıyor o meçhul…
Esasen iki tarz disiplin anlayışı kabul edilmektedir. Bunlardan birincisi eski tarz disiplindir. Özellikleri:
Klasik Dönem Eğitim Disiplini
- Ceza önceliği vardır,
- Ödül kullanımı çok azdır,
- Fiziki, sözlü ve daha yoğun psikolojik şiddet kullanılır (öğretmen tarafından)
- Tembeller-çalışkanlar ayrımı vardır.
- Yatay şiddet (öğrenciye, diğer öğrenciyi vurmasını isteme gibi) kullanılır,
- Öğrenciler arasında (sosyal statü) ayrımcılık yapılır.
- Toplu ceza yaygındır. Sıra dayağı, teneffüsten men etme vb.
- Öğretmen sınıfta devletin, resmi ideolojinin jandarması rolündedir.
- Öğretmen merkezlidir, öğretmen aktif, öğrenci pasiftir.
- Öğretmen, okul sınırları dışına çıkar ve toplumsal hayata müdahale eder.
- Tek doğru vardır, tartışma yoktur.
- Keyfi cezalar sıkça uygulanır.
- Nedensiz veya kişiye özel ceza vardır.
- Çocuk gelişim özellikleri, insan psikolojisi, çocuk psikolojisi, öğrenme kuramı gibi konuları öğretmen gündeminde yer almaz.
Yukarıda belli başlı özellikleri sıralanan dönem “klasik dönem” olarak literatürde adlandırılmıştır. Ben bu dönemi, “klasik” kavramına saygımdan dolayı kullanmayarak; “Eski/Köhnemiş eğitim / disiplin anlayışı” olarak adlandırmak istiyorum. Bu anlayış 1990’ların sonuna değin süregeldi. İnsan haklarına duyarlılık arttıkça yavaş yavaş terk edildi. Türkiye özelinde ise Ak Parti iktidarı devlet-vatandaş ilişkisini önemli ölçüde değiştirince eğitimde de eski tarz yavaş yavaş terk edildi. Toplumun yetişkin nüfusunun tamamı bu köhnemiş tarzın altında yetişti… Günümüzde faal öğretmenlerin önemli bir kısmı da aynı dönemde öğrenci idi… Açık veya örtülü pek çok travmatik olay yaşadılar. Şimdi de aynı yöntemi kullanmak isteyen hatta belli dozlarda kullanan birçok öğretmen olduğunu biliyoruz.
Liberal – Çağdaş Eğitim Disiplini
İnsan haklarının gelişimi ile eğitimdeki disiplin, sınıf yönetimi anlayışı değişmeye başladı. Liberal/Çağdaş Disiplinin genel özellikleri şöyledir:
Liberal – Çağdaş Eğitim Disiplini
- Ödül önceliklidir,
- Ceza koşulları önceden belirlenmiş ve ilan edilmiştir,
- Fiziksel ve sözlü şiddete yer yoktur.
- Herkes eğitim öğretim sürecine katılır, tembel-çalışkan ayrımı yoktur.
- Yatay şiddet kesinlikle kullanılmaz.
- Sosyal statü ayrımcılığı kabul edilmez.
- Öğrenci merkezli bir anlayış hâkimdir,
- “Öğrenmeyi öğrenme” hareket noktasıdır,
- Öğretmen liderlik ve rehberlik rolündedir.
- Aktif bir öğrenme ortamı vardır.
- Öğretmene aşkın roller yüklenmez,
- “Tek doğru” yoktur,
- Sınıfta tartışma ve demokrasi vardır.
- Çocuk gelişim özellikleri, ergenlik yapısı, çocuk-genç psikolojisi, öğrenme ilkeleri daima gözetilir.
- Zengin bir öğrenme ortamı vardır.
- Öğretmenin çoklu yöntem ve teknik kullanımı esastır.
- Öğretmen öğrencileri sürekli gözleyerek, öğretim sürecini planlar.
Liberal – çağdaş anlayış insancıldır. Öğrencilerin içinde bulunduğu yaşam şartlarına duyarlıdır. Çocukların “hata yapma” hakları; doğruyu-yanlışı deneme hakları vardır. İnformel öğrenmeye, gelişimsel kazanımlara değer verilir.
Türkiye’de bir dönemin kapatılıp yeni dönemin açılması ve yerleşmesi hiç kolay değildir. Bunu zorlaştıran eski dönemin izleri ve kazanımlarını (okul ve öğretmenler) terk etmek, yeni döneme hazırlık yapmak kolay görünmemektedir. Anne babaların da aşırıya varan korumacılığı yeni dönemi zorlamaktadır.
Ne Yapmalı!
- Öğretmenler bu mesleğin kendilerine uygun olup olmadığını samimiyetle irdelemeli, eğer uygun olmadığı sonucuna varırsa bu meslekten uzak durmalıdır.
- Öğretmenler, beden duruşu, ses tonu vb. iletişim gücünü geliştirmelidir.
- Öğretmenler, sınıfa, derse çok iyi hazırlanmalı, A-B-C planlarını aktif kullanmalıdır.
- Öğretmen her öğrencinin ismini bilmeli ve ona ismi ile hitap etmelidir,
- Öğretmen, derste kullanılan soru kalıplarını zenginleştirmelidir. Cevabı evet/hayır veya tek sayı ve kelimelik sorular zayıf soru kalıplarıdır.
- Öğretmen, sınıfta aktif bir öğrenci grubu oluşturmalıdır.
- Öğretmen, ceza gerektiren davranışlarla ilgili gereken başvuruyu mutlaka yapmalıdır, bazen olayın üzerinden 24 saat geçmesi yararlı olacaktır. Böylece kararın daha soğukkanlı alınması mümkün olacaktır.
- Okul yönetimleri, öğretmenlerin sınıf yönetim becerilerini gözlemelidir,
- Okul Yönetimleri, öğretmenlere sınıf yönetimi ve öğretim yöntem ve teknikleri eğitimleri organize etmelidir.
- Okul yönetimleri, cezayı gerektiren davranışlara müsamaha göstermemeli, gereken cezai yaptırımları uygulamaktan geri durmamalıdır.
- MEB, öğrenciye verilecek cezalarda daha pedagojik yaptırımlar belirlemelidir,
Örneğin, sınıfta başka bir çocuğa zorbalık yapan öğrenciye, komşu çocuğunun ödevlerine yardım etmek; kardeşini spor antrenmanına götürüp getirmek gibi ödevler verilebilir.
Sınıfta öğretmen vardır ve esasen tek başınadır. Dolayısıyla sınıfını yönetmek, öğretmek ve liderlik onun sorumluluğundadır. Şunu net olarak bilelim: Hiçbir zaman okula “gönüllü” gelen, “hedefleri olan” öğrencilerin olduğu ve yüzde yüz bu şekilde bir okul ve sınıf olmayacaktır. Çocukları, gençleri motive etmek, öğrenmelerini sağlamak ve okulu harika bir yer yapmak okul ve öğretmenlerin meziyetidir.

