Dink Davasında flaş gelişme”… Ergenekon Davası sanıklarından bazılarının Dink Cinayeti sanıklarıyla telefon irtibatlarının bulunduğu tespit edildi.
Bugün böyle duyuruldu haber.
Ve bu gelişme, inşallah dava için bir dönüm noktası olacak.
***
Elbette “üç kişinin işi” değildi. Elbette “istihbarat zaafı” değildi.
Bu bir “operasyon”du.
Herkesin her şeyi bildiği ama belgeleyemediği, kimilerinin de tezgahlayanlara göz yumarak ortak olduğu organize bir cinayetti.
Ve onu aydınlatmak için yapılması gerekenler belliydi.
Bu uğursuz filmi başa sarmak, tetiği çeken eli geriye doğru takip etmek, taammüden işlenmiş bu derin cinayeti aydınlatmak için o hep söylenen “ucu nereye kadar giderse gitsin”i bir kez olsun uygulamak gerekiyordu. Çünkü derin cinayetlerin sadece birinde dahi bu “ucu nereye giderse” vaadi tutulmuş olsaydı, belki de bu cümleyi bir kez daha kurmak gerekmeyecekti.
Ama öyle olmadı.
Davanın gözlemcisi olan insan hakları savunucuları ve Hrant Dink’in arkadaşları 3.5 yıl boyunca davanın bir türlü bu “uc” • derine doğru izlemediği kanaatini taşıdılar ve suçun üç-beş kişinin üstüne yıkılarak davanın kapatılacağına ilişkin endişelerini dile getirdiler. Soruşturmanın genişletilmesi taleplerinin reddedilmesi de bu endişeleri arttırdı.
Muhtemeldir ki “derinlerdeki” beklenti, bu alçakça cinayetin uyandırdığı infialin sönmesi ve zaman içinde üstünün örtülmesiydi.
***
Ama bu kez tarih başka türlü aktı.
İşlenen cinayet o kadar zalimce, o cinayetin kurbanı o kadar masum ve incitilen adalet duygusu o kadar büyüktü ki, geçen yıllar davaya ilgiyi azaltamadı. Binlerce duyarlı insan davaya fiilen müdahil oldu. Geçen Ocak ayının en soğuk gününde, yağmura ve soğuğa rağmen Agos’un önündeki her kesimden, her dinden binlerce insan, ilginin soğuması ihtimalden medet umanlara buz gibi bir cevap verdi.
Bugün yine duruşma günüydü ve Beşiktaş’ta bir araya gelen insanlar “katili tanıyoruz, adalet istiyoruz” dediler.
***
Mahkemeye ulaşan Emniyet Raporundaki “Ergenekon sanıklardan 6’sının Dink Davası sanıklarıyla ilişkisi olduğu” bilgisi, artık yeni bir aşamayı ifade ediyor.
“Hrant’ın Arkadaşları Grubu”ndan Garo Paylan, bu cinayetin aydınlatılmasının, “bütün bir Cumhuriyet tarihinin kara noktalarının aydınlatılması için bir kapı aralamak” anlamına geleceğini düşünüyor.
Ergenekon bağlantısına ilişkin tespitin önemli olduğunu, aslında bu davanın hiç kuşkusuz “büyük resmin bir parçası” olduğunu, ama bu davanın “özerk” kalması gerektiğini, çünkü Ergenekon Davası üzerinde soru işareti uyandırmanın bir ölçüde başarıldığını, ama Dink Davası’nda bu manipülasyonların başarılı olamadığını ifade ediyor ve “Dink Davası Ergenekon’u da aydınlatacak” diyor.
***
Adaletin tahakkuku, onun için kararlı bir mücadeleyi zaruri kılıyor. Çünkü adalet neredeyse hiçbir zaman kendi ayağıyla gelmiyor. Gelin bu yazıyı bugünkü Hrant’ın Arkadaşlarının basın açıklamasıyla bitirelim:
“Bugün bu dava 3,5 yılını dolduruyor. En başta şunu söylemek isteriz: Biz, ömrümüz yettiğince burada olacağız. Hrant’ın öldürülmesine bir şekilde karışmış resmî görevlileri bugüne kadar koruyanlar bunu bilsin. Bu memlekette adalet isteyen, vicdanlı insanların sayısı artacak, bu davanın peşine düşenlerin iradesi güçlenecektir.”
Star, 11.05.2010