Devlet dindar yetiştirebilir mi?

Sivil toplum çekilsin kenara, yeni nesil dindarları devlet yetiştirecekmiş. Bir liberal olarak devletin yetiştirdiği ürünlerin kalitesinden hep kuşku duydum.

Bir ara devletin girmediği sektör kalmamıştı. Ayakkabı da üretmişti, kumaş da… Şimdi neredeyse bankası bile kalmadı devletin. Çünkü iyisini, kalitelisini, hayata uygununu yetiştiremediği anlaşıldı.

Başbakan Erdoğan’ın “dindar nesiller yetiştireceğiz” sözünü duyduğumda bunlar geldi aklıma. İnşallah ciddi değildir, çünkü sonuç pek hayırlı olmaz din ve dindarlar için bile… Sivil toplum, cemaatler, tarikatler, gönüllü kuruluşlar bu işi gül gibi yapıyorlar yıllardır. Devlete ihtiyaç var mı?

Ama biliyoruz ki ‘yeni bir nesil’ yetiştirmek Türk siyasetinin en derin takıntısıdır. Takıntının ilham kaynağı da Kemalizm. Mesele sadece kendine benzer insanlar yetiştirmek de değil, kendine bağlı nesilller yetiştirmektir; sorgulamayan, eleştirmeyen, devletin her yaptığından bir hikmet arayan insanlar.

‘Aslında bu ülkede herkes biraz Kemalisttir’ derken su-i zanda bulunmuyoruz. Öyleyiz işte. Biz Kemalizm’den başka bir şey görmemişiz. Kürt’ün de, liberalin de, İslamcının da gözünü açtığında gördüğü ‘rakip’ Kemalizm olmuş. Dolayısıyla hepimiz öykünüyoruz Kemalizm’e biraz.

Kemalist veya dindar ‘yeni nesiller’ yaratma fikrinin dayandığı temel varsayım şu: Toplum aslında tepeden aşağı tanımlanabilir, yeniden inşa edilebilir bir ‘şey’dir. Reşit değildir, kendi başına bırakıldığında yanlış kararlar verir. Dolayısıyla onu ‘yetiştirmek’ gerekir, şöyle veya böyle.

Bu durumda meselenin özü ve sorunlu yanı devletle toplum arasında kurulan hiyerarşik ilişki. Üstte olan, buyurabilen tabii ki devlet. Toplum korunmaya muhtaç; ya aklı zayıf veya ahlakı ve inancı. Bu durumda devletin görevi halkı ‘aydınlatmak, ona doğru yolu göstermek’. Aydınlanmacı, pozitivist, ‘irşad edici’ devlet olarak hep Kemalist devleti eleştirdik. Eğer Başbakan Erdoğan söylediklerini pratiğe taşırsa artık dinle ‘irşad eden’ bir devletimiz olacak!

Demek ki insan biraz da mücadele ettiklerine benziyor. Yoksa Başbakan Erdoğan nasıl olur da yıllarca mücadele ettiği Kemalist rejim gibi toplum mühendisliği yapmaya kalkabilir? Bilmez mi ki eğer siz ‘dindar nesiller yetiştirmeyi’ amaç edinir ve bunu devlet aygıtları üzerinden yapmaya kalkışırsanız geçmişte farklı türden nesiller yetiştirmeye çalışanları eleştiri imkânını kaybedersiniz.

Bence mesele laiklik değil, demokratlık. Siz toplumu devlet eliyle kalıba sokulacak bir hamur olarak görüyorsanız demokrat olamazsınız. İster Kemalist, ister muhafazakâr, ister liberal olun, fark etmez. Tepeden inmeci, jakoben bir devlet modeli dün Kemalizm’e hizmet etti, bugün de ‘dindarlar’a hizmet edebilir. Modeli değiştirmeden modelin hizmet ettiği ideolojiyi veya toplum kesimlerini değiştirirseniz aslında sistem yerli yerinde durur. Bu durumda toplumla yönettiğiniz devlet arasında hiyerarşik bir ilişki kurmuşsunuzdur ve bu ilişkide devlet üsttedir, buyurgandır, ‘irşad eden’dir.

Bence ihtiyaç duyduğumuz devlet, kendi görüşüne göre nesiller yetiştiren devlet değil, hizmet üreten devlet. Devlet halkın inancını, düşüncesini, yaşam biçimini, kılık kıyafetini belirlemeye kalkışamaz. Bunu yapan devlet totaliter bir eğilim sergilemiş olur ve demokratik meşruiyetini kaybeder.

Yıllarca ne dedik; tepeden inme modernleşme zihniyeti demokrasiye geçit vermedi, çünkü halkı hep ‘adam edilecek bir nesne’ olarak gördü. Toplumu dindar, dinsiz, sosyalist, laik, pozitivist vs. yapmaya çalışan bir devlet aynıdır. Hepsi de devlet otoritesi ve kaynaklarıyla toplumu ‘adam etmeye’ çalışır.

Başbakan Erdoğan dediklerini hakikaten yapmaya kalkışırsa elde malzeme var; bu devlet zaten halkı ‘yola getirmek, adam etmek’ üzere tasarlanmış bir devlet. Bürokratlarımız da bu kültürden geliyor. Yıllarca laik-pozitivist nesiller yetiştirmeye kalkıştılar, şimdi de dindar nesiller için çalışırlar.

Ancak bir de şu sorun var: Bizim çocuklarımızdan dindar bir nesil yetiştirecek olan bu devlet, sakın bu işi yüzüne gözüne bulaştırmasın. Malum, yıllardır yetiştirilen Kemalist-pozitivist nesiller AK Parti’yi iktidara getirdi. AK Parti’nin dindar nesilleri acaba elli yıl sonra kimi başımıza getirir?


Zaman, 07.02.2012

Bu Yazıyı Paylaşın

BU YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZAR PROFİLİ

SON YAZILAR

bizi takip edin
sosyal medya hesaplarımız

0BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
1,714TakipçilerTakip Et