“Bütün okulları imam hatip yapma şansı”

AK Parti Muğla Milletvekili Ali Boğa, Muğla İmam Hatip Lisesi Mezunları Derneği’nin bir toplantısında skandal bir açıklama yapmış. Şöyle diyor:

“Şu anda bir şans geçti elimize. Biz bütün okulları, elbette bu okulların kaydında kuydunda sayıyı artıracağız. Ama bütün okulları imam hatip okulu yapma şansını elde etmiş durumdayız. 4+4+4’ten sonra Kur’an-ı Kerim ve Peygamberimiz’in hayatının seçmeli ders olmasından sonra bu şansımız var. Buradaki topluluğa imam hatip okulunu yaşatmak, devam ettirmek, orta kısmı açmak, daha yeni kampüsleri açmanın yanı sıra hepimizin omzuna bir yük daha biniyor.

Mutlaka tercihler konusunda bir projemiz olmalı. Velileri, öğretmenleri, öğrencileri tercihler konusunda bilgilendirmeliyiz. O zaman işte memleketin geleceğine sahip çıkan, üç kuruşluk menfaat için memleketin geleceğini satmayan, tarihine, kültürüne saygılı, inancına saygılı diplomatlar, yöneticiler bu memleketin başına gelecektir.”

Boğa’nın bu sözleri iki gündür basının ağzında. Ama ben henüz bu konuda AK Parti’den herhangi bir açıklama yapıldığını duymadım. Ayrıca Boğa’nın bu konuşmayı yaptığı toplantıda bulunan AK Parti Muğla Milletvekili Yüksel Özden’in, Muğla İl Milli Eğitim Müdürü Zekeriya Çınar’ın, AK Parti İl Yönetim Kurulu üyelerinin, AK Parti Muğla Merkez İlçe Başkanı Mustafa Çelebi’nin de Boğa’nın bu sözlerine herhangi bir müdahalede bulunduklarını ya da itiraz ettiklerini okumadım.

Sözde seçmeli, fiilen zorunlu 

Ali Boğa’nın “4+4+4’le bütün okulları imam hatip yapma şansı yakaladık” cümlesinden ne kastettiğini anlamak için, onu takip eden cümlelerine bakmak lazım. Boğa, yeni sistemde Kur’an-ı Kerim ve Peygamberin hayatının seçmeli ders olarak konmasını bir şans olarak değerlendiriyor ve açıkça, “Bu konuda bir projemiz olmalı” diyor. Nedir bu proje? “Velileri, öğretmenleri, öğrencileri tercihler konusunda bilgilendirmek.”
Tabii burada kastedip de söyleyemediği şeyin, bilgilendirmek değil, yönlendirmek, hatta empoze etmek olduğu besbelli. Zira ne öğrencilerin ne velilerin ne de öğretmenlerin bu iki dersin seçmeli olarak var olduğu ve isteyenin alabileceği konusunda herhangi bir bilgilendirmeye ihtiyaçları yok. Bunu sağır sultan duydu Türkiye’de.
Dolayısıyla, Ali Boğa’nın ne demek istediği açık…

O, bu derslerin sözde seçmeli, fiilen zorunlu ders haline getirilmesini istiyor. Bütün imam hatip ve Ak Parti camiasını da bu “proje” için göreve çağırıyor. Ve işin en vahimi, onun bu çağrısına hükümetten iki gündür bir tepki, bir tekzip gelmiyor.

Sanırım hükümet, bu konunun ne kadar kritik bir konu olduğunun farkında değil. Söz konusu dersleri seçmeli ders olarak koyarken, gerçekten seçmeli olmasını garanti etmek; öğrencilerin özgür iradesini ve seçme hürriyetini güvenceye almak zorunda olduğunu da tam olarak idrak edebilmiş değil. Bu özgürlüğü sağlayamadığı takdirde, böyle bir başarısızlığın kendisini şimdiye kadarki bütün zaaflarından daha fazla yıpratacağını; hatta kaderini değiştireceğini de anlamış görünmüyor.

Hepimiz birer müfettiş olmalıyız

Evet, yeni ders yılının açılmak üzere olduğu bu günlerde, bu konuda etkili bir denetim kurmak Milli Eğitim Bakanlığı’nın en hayati görevidir. Ama bizler de bu işi Bakanlık’a havale edip kenara çekilecek değiliz.
Bakın, şimdi buraya açık açık yazıyorum:

Kur’an-ı Kerim ve Peygamberin hayatı derslerinin seçmeli ders olarak konulmasını, kişinin dinini öğrenme hakkı olarak gören ve savunan biri olarak, ben kendi payıma, Türkiye’nin herhangi bir ucunda, herhangi bir okulunda, herhangi bir yönetici ya da öğretmen tarafından öğrencilere bu dersleri seçmeleri için maddi- manevi baskı yapılıp yapılmadığını izlemeyi çok önemli bir görev olarak görüyorum. Bana bu konuda iletilen her türlü şikayeti araştıracak, yetkililere bildirecek ve gereğinin yapılıp yapılmadığını takip edeceğim.

Bu konuda etkili bir sivil toplum denetimi kurmak bence sadece benim değil, herkesin görevidir. Bir özgürlüğün despotizme çevrilmesine; bir imkanın zorunluluğa dönüştürülmesine izin vermemek için hepimiz birer müfettiş gibi davranmalıyız.

Ali Boğa’nın bütün okulları imam hatipe çevirme hevesini kursağında bırakacak olan asıl sivil toplumun denetimidir.

Bugün, 27.08.2012

Bu Yazıyı Paylaşın

BU YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZAR PROFİLİ

SON YAZILAR

bizi takip edin
sosyal medya hesaplarımız

0BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
1,714TakipçilerTakip Et