Yolsuzluğa da hayır! bürokratik vesayete de hayır!

Ortalık yine toz duman. Böyle durumlarda hep olduğu gibi, bol keseden atıp tutanlar, kolayca karalayıp mahkûm edenler, farklı cinslerden şeyleri karşılaştırarak hüküm tesis edenler, bir kötüyü başka bir kötüyle yıkamaya yeltenenler etrafta cirit atıyor. Şöyle bir duralım, derin nefes alalım, liberal demokrasinin ve hukukun hâkimiyetinin temel ilkelerini hatırlayalım ve sonra olayları değerlendirmeye ve yorumlamaya çalışalım.

Yolsuzluklar tüm siyasî sistemlerin problemidir. Alternatiflerinden daha açık, şeffaf, denetlenebilir yönetim biçimi olması, demokrasilerde hem yolsuzluğun daha az vuku bulmasını hem de daha kolay ortaya çıkartılıp cezalandırılmasını sağlar. Yolsuzluklara, yolsuzluk yapanlara müsamaha gösterilemez. Yolsuzluk yapıldığıyla ilgili ciddî emarelerin bulunması hâlinde, yargı makamlarının mutlaka bunun üzerine gitmesi gerekir. Bu çerçevede, örneğin, bakan çocukları da, gerekirse, göz altına alınabilir, tutuklanabilir, yargılanabilir. Siyasîlerle ilgili benzer iddialar varsa, onlar için de ilgili usul kuralları işletilerek yargı mekanizmaları harekete geçirilir. Ayrıca, siyasî bir müeyyide veya ön tedbir olarak, yargı kararları beklenmeden azledilmeleri yahut istifa etmeleri sağlanabilir. Bunun aksi, yani siyasîlerin ve çocuklarının dokunulmaz olması düşünülemez. İşin esası budur. Bu tür operasyonların zamanlaması, kapsamı, tarzı, teknik boyutları, siyasî sonuçları elbette tartışılabilir, ama bunlar, olayın esasını değiştirmez.

Bu ilkesel bakış hükümetin yargının normal şekilde çalışmasını engelleyici idarî ve siyasî adımlar atmamasını gerektirir. Demokratik bir ülkede hukuka saygısı olan bir hükümet, iddiaların üstünün örtülmesine, yargı sürecinin önünün tıkanmasına ne kendisi tevessül eder ne de bunun yapılmasına izin verir. Yargı da, âdil yargılama ilkesinin gereklerine uygun olarak yargılamanın yapılması ve gerçeğin ortaya çıkartılması için gerekli tedbirleri alır. Bu çerçevede, hükümetin son iddialarla ilgili olarak yargıya müdahaleden kaçınması sadece ülkenin iyiliği için değil kendisinin itibarı ve inanılırlığı açısından da yapması gereken şeydir.

Bu arada, üç hususa ayrıca dikkat çekmek isterim. İlki, komplocu açıklamalara ihtiyatla bakmak. Olayı sırf komployla açıklamaya çalışmak kolaycı ve inandırıcı olmaktan uzak bir tavır. Hadisenin uluslararası boyutları bulunsa bile iç dinamikler ve boyutlar ihmal edilmemeli. İkincisi, masumiyet karinesine saygı göstermek. Kişiler suçlu olduğu mahkemece karara bağlanana kadar masumdur. Sanıklardan masum olduklarını ispat etmeleri beklenemez. Savcılığın görevi mahkeme önünde onların suçlu olduğunu ispatlamaktır. Ortalama insana tuhaf görünen (evde külliyetli miktarda para bulundurma veya paraları ayakkabı kutusuna istif etme gibi) durumlar ortada bir suç olduğunu kanıtlamaz. Üçüncüsü, retorik aşırılığından uzak durmak. Gezi hadiseleri boyunca ve sonrasında bazıları Başbakan’a ‘diktatör’ demeyi pek sevmişti. Bu olay bunun abartılı ve haksız bir niteleme olduğunu kanıtladı. Hangi diktatörün yönetimi böyle bir muameleye maruz bırakılabilir?

Liberal demokrasinin bir diğer temel -hatta yolsuzlukla savaştan daha önemli- ilkesi, Weberyen anlamda aklî ve hukukî kurallara göre çalışan bir idare cihazının (buna devlet diyelim) işleyişine seçimle gelmiş bir politikacı heyetinin (buna hükümet diyelim) nezaret etmesi ve onun ana politik çizgisini belirlemesidir. Daha somut bir deyişle, kamu siyasasını tayin etmesidir. Belirli bir alanda hükümet tarafından benimsenen kamu siyasasının doğruluk ve yanlışlık derecesi bu kuralın geçerliliğiyle alâkalı değildir. Seçilmiş hükümetler hata da yapabilirler. Liberal demokrasiler hükümetlerin ağır maliyeti olan hatalar yapmaları tehlikesine siyasetin alanın daraltılmasını (kamusal karara bağlanması gereken konuların sayısını azaltılmasını) sağlayarak ve siyasî yetkilileri siyaseten hesap verir kılarak çözüm arar. Kısaca, kamu siyasasını hükümet belirler; çünkü, demokratik meşruiyete o sahiptir. Üst seviye bürokratlar hükümetin belirlediği siyasayı beğenmiyorlarsa kenara çekilmek zorundadırlar. Kendi başlarına bir politika oluşturup uygulayamazlar, hükümetin politikasını açık veya örtülü, doğrudan veya dolaylı yollarla sabote edemezler. Ederlerse ve bu durum/uygulama yaygınlaşırsa, yani bürokratların iradesi siyasetçilerin iradesine üstün gelirse, ortaya bürokratik diktatörlük çıkar.

Şimdi, bu soyut değerlendirmeyi bir somut olay üzerinden anlamaya çalışalım. Türkiye’nin en ağır probleminin, yani Kürt sorununun çözüm yolunu kim belirleyecektir? Hükümet. Politikacı çözüm yolunu seçer ve bürokrat bu politikayı uygulamada ona hizmet eder. Türkiye’de yıllarca bu olmadı. Bu yüzden Kürt problemi çözülemedi ve topluma ağır bir maliyet bindirildi. Bunun sebebi, asker bürokratların politikacıyı baypas edip, politikacı gibi siyasa belirlemesiydi. Özal’ın inisiyatifi bu yüzden çöktü. Erdoğan hükümetleri bu yüzden 2010’a kadar inisiyatif alamadı. Ne zaman ki askerî vesayet ortadan kaldırılır gibi oldu, siyasetçiler öne çıktı ve çözüm yolunda ilerlemeler gerçekleşmeye başladı. Oslo görüşmeleri bunun bir parçasıydı, ancak, öyle anlaşılıyor ki, bürokratik vesayetçi çabalarla engellendi. Şimdi içinde bulunduğumuz barış/çözüm süreci de politikacının inisiyatifinin eseri. Onun da bürokratik vesayetçi ataklarla karşılaştığı yolunda kuvvetli işaretler var. Yanlış olan bürokratik vesayetin kendisidir, bürokratik vesayet girişiminin üniformalı memurdan mı üniformasız memurdan mı geldiği meselenin özünü değiştirmeyen bir teferruattır.

Liberal demokrasiye ve hukukun hâkimiyetine gerçekten bağlı olan biri elbette yolsuzluklara karşı çıkacak, yolsuzluk şüphelilerinin kim olurlarsa olsunlar âdil ve etkili şekilde yargılanması için mümkün her desteği verecektir. Ancak, bu, bürokratik vesayet teşebbüslerinin onanmasını gerektirmez. Liberal demokratlar yolsuzluğa olduğu gibi bürokratik vesayete de hayır demek zorundadır.

Bu yazı Yeni Şafak Gazetesi‘nde yayınlanmıştır.

Bu Yazıyı Paylaşın

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

BU YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZAR PROFİLİ

SON YAZILAR

bizi takip edin
sosyal medya hesaplarımız

0BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
1,714TakipçilerTakip Et