Türkiye’de Vergi Yükü Az mı

Son günlerde sosyal medyada işletmelerin vergi ödemediğine dair bir algı yaratılıyor. Özellikle büyük şirketlere ait, sosyal medyaya yansıyan matrahsız vergi levhası görüntüleri, toplumda yaygın bir şekilde, çok kazananların vergilendirilmediği ve vergi yükünün adaletsiz bir şekilde dağıldığı düşüncesini besliyor. Bunun yanında, Türkiye’deki vergi yükünün OECD ülkelerine kıyasla düşük olduğu da yetkililerce dile getiriliyor. Özel ve kamu sektör çalışanları, sık sık kendi ücret bordrolarında gördükleri gelir vergisi ile işletmelerin vergi levhalarında gördükleri meblağları karşılaştırarak, şirketlerden daha fazla vergi ödediklerini iddia edebiliyorlar. Bu düşüncelere göre Türkiye, şirketler için bir vergi cenneti. Bakalım gerçekten öyle mi? Türkiye’deki vergi yükü düşük mü?

Mazlum adında bir kahramanımız olsun. Mazlum’un bir şirkette % 100 hissesi var ve bu şirketten edindiği kâr payı ile geçimini sağlıyor. Şirket yılda 4 milyon lira kâr ediyor ve bu kârın 1 milyon lirasını % 25 kurumlar vergisi olarak ödüyor. Kalan 3 milyon lirayı ise Mazlum kâr payı olarak alıyor (hesaplamayı basitleştirmek için yedek akçe gibi detaylara girmeyeceğim). Mazlum, bu paradan gelir vergisi de ödüyor. Bu tutarın yarısı gelir vergisinden muaf olduğundan, Mazlum’un gelir vergisi 1,5 milyon TL’den hesaplanıyor ve %15 ile %35 arasındaki dilimlere göre yaklaşık 480.000 TL gelir vergisi tahakkuk ediyor. Mazlum’un şirketi 4 milyon lira kar etmişti. Bunun 1 milyonunu kurumlar vergisi, 480.000 TL’sini de gelir vergisi olarak ödedi. Toplamda 1.480.000 TL yapıyor. Yani Mazlum’un cebine yaklaşık yılda 2,5 milyon, ayda da 200 bin lira civarında para giriyor. Mazlum’un vergi yükü bununla kalmıyor. Mazlum’un 3 yılda bir yenilediği bir arabası var. Arabanın satın alım değeri 2,5 milyon lira. Mazlum, 3 yılda bir arabasına yaklaşık 1,25 milyon lira ÖTV ve KDV ödüyor. Bu arabayı şirketine aldığı için bu tutarları matrahtan düşse bile, yine de Mazlum’un arabasının satın alma vergilerinin maliyeti yılda 300 bin lirayı buluyor. Mazlum, kurumlar vergisi ve gelir vergisinin ardından kendisine kalan aylık 200 bin lira gelirin tümünü ailesinin ihtiyaçları için harcıyor. KDV, ÖTV, muhtelif vergi ve harçlar derken ortalama olarak harcamalarının %10’u yine vergiye gidiyor diyelim. Yani yılda yaklaşık 250.000 TL de bu şekilde vergi ödüyor. Tekrar başa dönelim. Mazlum, bir yıl boyunca çalışıp kazandığı 4 milyon liranın yaklaşık 2 milyon lirasını vergi olarak devlete ödemiş oluyor. Diğer taraftan Mazlum, şirketi için yapmak zorunda olduğu masrafların hepsini de masraf olarak kabul ettiremiyor. Hele yatırım yaptıysa yandı. İşini büyütmek için yatırım yapıyor, yaptığı harcamanın sadece beşte birini cari yılda masraf gösterebiliyor. Kasada para yok ama bilançoda kâr var. Mazlum’un kredi kullanıp kurumlar vergisi ödediği oluyor.

Yetkililerin açıkladığı rakamlara göre Türkiye’de vergi yükü % 20,8, OECD ortalaması ise % 34. Bu verilere göre, Türkiye’de az vergi ödendiği sonucu çıkarılabilir. Ancak yukarıda gördüğümüz gibi, bu durum Mazlum için pek geçerli değil. Mazlum kazandığının yarısından fazlasını vergi olarak ödüyor. Bu da demek oluyor ki problem başka bir yerde. Belki milli gelir hesabında hata var ya da vergilendirilmeyen çok fazla alan mevcut. Bunu vatandaş olarak bilmem çok da mümkün değil. Ancak, ülkedeki tüm Mazlumlar adına rahatlıkla söyleyebilirim ki, bir işletme sahibinin vergi yükü hiç de öyle % 20,8 değil.

Çalışanın Vergisini Kim Ödüyor?

 Yukarıda yaptığım hesaplamada aslında kocaman bir eksik daha var. Mazlum’un şirketi, tüm çalışanlarının adına gelir vergilerini kaynakta keserek ödüyor. Ayrıca SGK primlerini ödüyor (SGK primleri de sisteme sonra katılanların önce katılanları beslediği bir sağlık vergisi niteliğindedir). Bu ödemeler, aslında çalışanların gelir vergisi olmaktan çok, işletmenin ödediği bir istihdam vergisidir. Bu iddiamı da şöyle bir sağlamayla destekliyorum: Eğer bir kanun değişikliğiyle çalışanların gelir vergisi bir gecede sıfırlansa, buna çalışanlar değil işverenler sevinirdi. Bu sağlama, stopaj yoluyla ödenen gelir vergisinin aslında kimin vergisi olduğunu gösterir. Bunu da hesaba kattığımızda, Mazlum’un ve şirketinin ödediği vergilerin, günün sonunda kendi cebine giren paranın birkaç misli olduğunu görürüz.

Mazlum’un durumu böyle. Peki, işletmeler bunca vergi yükü altında ezilirken ve ekonomideki katma değerin, istihdamın ve vergilerin tümünü doğrudan ya da dolaylı olarak yaratırken, onları ekonominin asalak unsurları gibi göstermek büyük bir haksızlık değil midir? Elbette, vergilendirmede eşitlik sağlanmalı ve kayıt dışı ekonomi kayıt altına alınmalıdır. Ancak, kayıt dışını önleme çabalarının birçok işletme ve hatta sektörün yok olmasına yol açabileceği de unutulmamalıdır. Bu nedenle, vergi oranlarının artırılması değil, aksine radikal bir biçimde düşürülmesi kayıt dışı ile mücadelenin ayrılmaz bir parçası olmalıdır. Kurumlar ve gelir vergilerinin düşürülmesi refahımızı artıracaktır. Daha düşük vergiler, daha fazla tasarruf, yatırım, istihdam ve refah olarak geri dönecektir. Unutulmamalıdır ki, yapılan araştırmalarda da desteklendiği gibi, devletin istihdam ettiği her ilave personel için özel sektörde birden fazla kişi işini kaybetmektedir.

Devletlerin faaliyetleri, kamu harcamalarının ölçülü ve denetlenmiş olması, vergi oranlarının da düşük olması nispetinde meşrudur. Devlet ile apartman/site yönetimi benzetmesi sık sık yapılır. Bir site yönetiminin, sitedeki güvenlik, temizlik, bakım onarım gibi ortak hizmetleri yürütmek için ortak bir bütçeye ihtiyacı olur. Site yönetimi, yani hükümet, bazı kişileri yani devlet memurlarını istihdam ederek bu hizmetleri yürütür. Ancak, site yönetimi eğer siteye üç güvenlik görevlisi yeterliyken on kişi işe alırsa ya da yönetim kuruluna makam arabaları ve şoförler tahsis ederse, aidatlara yani vergilere zam yapması gerekir. Sitelerde böyle saçma şeylere pek rastlanmaz çünkü mülk sahipleri yapılan işleri yakından görüp inceleme şansına sahiptir. Sivil toplum aynı hassasiyeti vergiler için de göstermelidir.

 

Bu Yazıyı Paylaşın

BU YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZAR PROFİLİ

SON YAZILAR

bizi takip edin
sosyal medya hesaplarımız

0BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
1,714TakipçilerTakip Et