14 Mayıs günü ‘ Çitçiler Günü’ olarak kutlandı. Tarım giderek daha çok önem kazanıyor. Tüm dünyayı etkisi altına alan salgın sürecinde, sağlıklı ve güvenli besine ulaşmada tarımsal faaliyetlerin önemi ortadadır. Konjonktürle olsa da doğal, basit ve sade köy yaşamına bir dönüş olduğunu gözlemliyoruz. Ülkemiz tarımsal avantajlarıyla gençlere iş ve kariyer fırsatı da sunmaktadır. Çocukluğu ve gençliği, çiftçi olarak geçen biri olarak bu konunda birkaç söz söyleme hakkım olduğuna inanıyorum.
Türkiye’nin tarımsal üretim problemi ve ‘az ya da yetersiz üretim’ olduğuna dair bir kanaat var. Bu tam olarak doğru değildir ancak bu tarımsal üretimde problemlerimiz olmadığı anlamına gelmez. Önce problemlere bakalım, sonra da; önerilerimizi sıralayalım ve son olarak; kariyerini tarımsal faaliyetlerle sürdürmeye karar veren gençlere bazı öneriler sunalım.
Tarımsal Üretim Sorunları
- Küçük tarım arazileri ve küçük tarım işletmeleri: Miras, vb. yollarla tarım arazisi sürekli küçülmektedir. Sulanabilir arazi sıkıntısı devam etmektedir.
- Hatalı ürün ve tür seçimi: Birçok çiftçi, toprak analizi, iklim analizi vb. analizler yapmadan üretime başlamaktadır. Bu da verim düşüklüğü, maliyet artışı gibi problemlere yol açmaktadır. Örneğin; mercimek ekimine uygun bir yere, fasulye ekmek, keçi yetiştirmeye uygun bir yerde koyun sürüsü denemek gibi.
- Üretim süreci hataları: Pek çok çiftçi hâlâ atadan kalma usullerle tarım yapmaktadır, bu da verim ve kalite kayıplarına neden olmaktadır.
- Tarım istatistik bilgi sistemleri sorunu: Çiftçi bir ürün yetiştirmeye başladığında, sadece kendi çevresindeki ürünler hakkında bilgi sahibi olabilmektedir, oysa çiftçinin Urfa’da kaç dekar araziye ne ekilmiş, Kars’da kaç büyükbaş hayvan var vb. bilgileri gün gün takip edebilmesi gerekir.
- Eğitim bilgi eksikliği: Çiftçilerin, ürünler, ilaçlama, hasat vb. birçok bilgiye ihtiyacı var, bu sorunlar da üretim ve kalite kayıplarına neden olmaktadır.
- Pazarlama: Türk tarımının en önemli sorunu pazarlamadır. Eski usul, tonla, çuvalla pazarlama olduğu sürece para kazanamazlar. Ürüne katma değer kazandıracak yolların kullanılması gerekir.
Tarımsal Üretimde Kalite İçin
- Tarım arazileri çeşitli yollarla büyütülmeli, (kooperatif, sözleşmeli çiftlik vb.), sulanabilir arazi miktarı arttırılmalıdır.
- Tarım ürünü için, tarla toprak analizleri yapılmalı, mera, ahır insan kaynağı gibi faktörlere göre üretime başlanmalıdır,
- Modern tarım uygulamaları, makine kullanımı yaygınlaştırılmalıdır,
- Geniş bir tarım istatistik bilgi havuzu oluşturulmalı çiftçilere bilgi akışı sağlanmalıdır,
- Çiftçiler, yüz yüze, çevrimiçi ve farklı yollarla eğitimlerden geçirilmeli, sürekli gelişmeler takip edilmelidir.
- Pazarlama baştan sona değişmelidir: Ceviz üretimini düşünelim, çiftçinin elinde 2 ton kabuklu ceviz olsun bu günün fiyatlarıyla: 70.000 TL para kazanır, peki cevizleri kırarak, yarım kiloluk vakumlu paketlerse ne kazanır? (basit bir vakum makinası: 200-500 TL’dir. 2000 paket olur, her bir paketi 60 TL diyelim. Minumum 120.000 TL kazanır, devam edelim, cevizin yaprağı doğal boya yapımında kullanılır, ağacı kıymetlidir. Sonuç olarak ürüne katma değer kazandırmak, raf ömrünü uzatmak, kullanım kolaylığı sağlamak çiftçinin daha çok para kazanmasını sağlar. Tarımsal pazarlama için; internet ortamını kullanmak, sanal dükkân açmak, satış mezatları düzenlemek tarımsal pazarlama için çok önemli fırsatlar sunabilir. Sözleşmeli tarım uygulamaları, tarımsal sigorta devam etmelidir. Ürün için patent, coğrafi tescil belgelerine sahip olmak da tarımsal üretimde kaliteyi arttırır.
Tarım ve Kariyer
Türkiye’de nüfusun önemli kısmı şehirlerde yaşıyor, kırsalda ve tarlada yeterli tarım girişimcisi yok. Bunun pek çok nedeni var. Bütün bunlara rağmen; kariyerini tarımda arayanlara birkaç öneri sunalım:
- Tarım, alın terine dayalı, fiziki güç isteyen, aynı zamanda stratejiyi ödüllendiren bir sektördür.
- Tarım konusunda tecrübesi olmayan gençler, bir çiftçinin, sürü sahibinin yanında en az birkaç hafta zaman geçirmelidir,
- İyi bir planlama yapmalıdır, orta ve uzun vadeli ürünleri planlamalıdır. Örnek: 60 dekar arazi var. 20 dekar kısa vade, buğday, 20 dekar orta vade ürünü (ceviz, üzüm vb.) ve 20 dekar da katma değeri yüksek (fasulye, domates, salatalık vb.) ürün ekmeli, bütün bunların yanında birkaç küçük veya büyükbaş hayvan, tavuk yetiştirmelidir.
- Bu sektöre giren kişi ailesi ile mutabık kalmalıdır,
- Farklı ürün, alternatif ürünler için, küçük bir ARGE Serası veya tarlası ayırmalıdır,
- Tescilli ürünler, orijinal ırklar için çaba harcamalıdır,
- Boş zamanlarında; diğer çiftçileri ziyaret etmeli, tarlalarına, ahırlarına gözlem gezileri düzenlemelidir,
- Ürettiği, ürünlerin pazarlanması için ekstra çaba harcamalıdır,
- Tarımsal üretimde ikincil konumdaki çıktıları da değerlendirmelidir. Örnek: koyun, tavuk gübresi, zeytin ağacı çiçek ve yaprağı, odunu vs.
Tarım girişimcisi adaylara son olarak altın kuralı hatırlatalım: Severek yapılan işte kayıp yoktur, kazanç vardır.
Sağlıklı başarılı günler !