AK Parti Genel Sekreteri Abdülhamit Gül, HDP’lilerle tartışırken şöyle demiş:
“Senin her gün mecliste gerilla diye bağırdığın ve erkek diye gezinen teröristler, etek giyip geziyorlar. Bu ülkede vatanımızı, milletimizi, bayrağımızı sokakta bulmadık, size de yedirmeyeceğiz. Size etek giydirip gezdiririz ama bu ülkeyi böldürmeyiz.”
Ve o konuşmadaki birçok doğrunun üstünü bu yanlış dille çizmiş.
Her şeyden önce, etek giydirip gezdirmek nasıl bir ceza olabilir? Kadın olmak kötü veya erkek olmaya göre daha az iyi bir şey midir?
Eğer bir erkeğe kızdığınızda, ona kadınlığa ilişkin bir özellik atfediyorsanız, öyle görüyorsunuz demektir.
Ama ben o vekili cinsiyetçi önyargıya sahip olduğu için suçlamıyorum.
İnsan duygularından dolayı suçlanamaz. Belli bir yaştan sonra cinselliğe ve cinslere atfettiğiniz rollere dair fikirlerinizi de değiştiremeyebilirsiniz.
Ama tutumunuzu değiştirebilirsiniz.
Cinsiyetçilik yapmamayı öğrenebilirsiniz.
Öğrenmezseniz, içinde yer aldığınız siyasi parti, dernek, okul veya topluluk, bu dili kullandırtmamayı başarmalıdır size.
Bilgi Verememe Sorunu
Çözüm süreci boyunca hükümetin tartışmasız en başarısız olduğu konu, açıklama yükümlülüğünü yerine getirememesiydi.
Hükümet, kendi aleyhine devam eden dezenformasyonu gidermek için dahi süreç boyunca doğru dürüst bir açıklama yapmadı ve daima sorunun can yakıcı aşamaya kadar gelmesini bekledi. Nusaybin’deki duvardan karakol-kalekol tartışmasına kadar bu hep böyle oldu.
Biz hükümetin en makul açıklamalarını, genellikle bıçak kemiğe dayandıktan sonra öğrendik. Öncesinde ve sonrasında hep başkaları konuştu ve kamuoyunu onlar belirledi. Onlar da yanlış belirledi, sürecin zeminini tahrip edecek şekilde gerçeği çarpıttı ve hep olumsuzlukları ön plana çıkardı.
Bu arada bürokratik kurumları, basın, yayın, enformasyon vesaire daireleri, aylar boyunca ne yaptı, -hala da ne yapıyor- bilmiyorum, ama Lübnan’dan Suriye’den alınmış fotoğraflarla sosyal medyada yaygınlaştırılan yalanlarla mücadele etmek, fotoğrafın doğrusunu bulup tekzip etmeye çalışmak sosyal medyadaki az sayıdaki demokrata düştü.
Hükümetin en büyük hatalarından biri, sürecin psikolojisini ihmal etmesi oldu.
Bugün de hendekler kazılıyor, çatışmalar yaşanıyor ve insanlar ölüyor. PKK haksız bir savaş başlatmış, insan öldürüyor, HDP de utanç verici bir dille hendek terörünü savunuyor.
Kürtlerin kendilerine bu kötülüğü empoze edenleri yalnız bıraktığı bir ortamda hükümete düşen, Çözüm Süreci boyunca beceremediğini yapması ve toplumu bilgilendirmesi.
Cizre’de veya başka bir yerde olup biteni anlatması.
Dili Temizlemek Gerek
Bugün vicdan sahibi hiç kimse, Türk solundan nekrofil bazı akademisyen ve gazetecilerinden başka hiç kimse, o çocukların hendeklerde ölüme itilmesini yüceltip, ölümü kutsamayı içine sindiremiyor.
Bu yeter.
Tek başına bu yeter.
Bu gerçeğin altını çizmekten başka bir söze gerek yok bugün.
Böyle bir ortamda kullanılan cinsiyetçi veya başka türden sorunlu dil, doğrularla yanlışları yeniden bulamaç haline getirmekten başka bir işe yaramıyor.
Özellikle de erkekliği yücelten bir toplumda bu dili kullanmak, çözümün ihtiyaç gösterdiği dilin hala doğru dürüst anlaşılmadığını gösteriyor.
Sıkıntılı günler geçiriyoruz ve hükümete düşen, özellikle bu ortamda bilgi kirliliğiyle mücadele etmesi gerektiğini hatırlaması.
Ve bunu doğru bir dille yapması.
Yeni Yüzyıl, 04.02.2016
http://www.gazeteyeniyuzyil.com/makale/surecin-psikolojisi-ve-dili-1169