Her Türk asker doğmaz

 

Şu günlerde askerlik sistemi ile ilgili her şey bir arada ve karmakarışık bir biçimde tartışılıyor.

Bir yanda bedelli askerlik, bir yanda vicdanı ret, bir yanda da profesyonel ordu… Aslında hepsi ayrı ayrı konular ama iç içe yürüyen bu üç tartışmanın önemli bir ortak noktası da var: Her üçü de sonuçta zorunlu askerlik sistemini sorguluyor ve her üç tartışmada da bugünkü askerlik sistemini savunanların temel argümanları aynı: Yani, askerliğin Türk milleti açısından şerefle yürütülen bir vatani hizmet olduğu, her Türk’ün asker doğduğu, bizim milletin asker/millet olduğu, halkımızın çocuklarını bayram yapar gibi davul zurnayla askere göndermesinin iliklerimize işlemiş bu kültürün en güzel örneği olduğu, vs… 

Beş kişiden biri firar ediyorsa 

Ne var ki, gerek 1. Dünya Savaşı sırasında, gerekse Milli Mücadele’de büyük bir sorun olarak ortaya çıkan ve ordu yönetiminin çok başını ağrıtan “askerden firar” sorunu, “asker millet” olmakla ilgili bu mitlerle hiç uyuşmuyor. 

Mesela şunu biliyor muydunuz? Osmanlı ordusunda firar oranı, aynı dönemde Avrupa’ya göre çok yüksekmiş. Avrupa’da seferber edilen ordularda asker kaçaklarının oranı yüzde 0,7 ile yüzde 1 arasında değişirken, Osmanlı İmparatorluğu’nda bu oran yüzde 20’lere varıyormuş. Ben bu bilgiyi Ayşe Hür’ün 2008 Aralık’ında yazdığı “Her Türk asker mi doğar” başlıklı yazısından öğrenmiştim. 

Bakın Ayşe Hür o yazısında, Birinci Dünya Savaşı yıllarında Harbiye İkmal Şubesi Müdür Vekili olan Miralay Behiç Erkin’den alıntıyla daha neler anlatıyordu: 

” (…) Firar edemeyen erat arasında intihar edenler ve cinnet getirenler de vardı. Kasten ken­dini yaralayanlar eksik değildi. Bu sonuncular derhâl îdâm olunuyorlardı. Firarın cezası îdâm olduğu hâlde, firarın önünü almak mümkün olamamış; bilâkis günden güne artmıştır. (…) Firar meselesi öyle bir şekil almıştı ki bugün bir firariyi îdâm eden manga eratından bâzıları ertesi günü kendileri kaçıyorlardı. Yâni îdâm cezası dahi müessir olamıyordu. Bâzıları kasten frengi hastalığı alarak askerlikten kurtulmaya teşebbüs ediyorlardı. Ni­hayet frengili amele taburları teşkiline mecbur olduk. Askerlikten kurtulmak için sun’î hastalıklar, sahte izin vesikaları misilli türlü türlü çâ­relere başvurulduğu gibi zenginlerin, bâzı karakteri zayıf doktorlardan rapor almak, asker alma şubeleriyle anlaşmak gibi suiistimaller günden güne artıyor, bunlarla başa çıkmak bi­zim için çok müşkül oluyordu.” 

Milli mücadelede de aynı 

Yine aynı yazıdan, firarın Milli Mücadele döneminde de bütün hızıyla devam ettiğini öğreniyoruz: 

“Silah altına çağrılanlar İstanbul Hükümeti’nin fetvasını ve padişahın askerliği kaldırdığına dair fermanını dikkate alarak ya askere gelmiyor ya da şubelerden ve kıtalardan kaçıyorlardı. Kaçarken de kendilerine verilen silah ve cephaneleri beraberinde götürüyorlardı. (…) Ankara, bir ara sayıları yüz binlere ulaşan asker kaçakları ile baş etmek için İstiklal Mahkemeleri’ni kurdu. Bu mahkemelerde casusluk, bozgunculuk, askerden kaçma, eşkıyalık ve isyan suçlarından yaklaşık 60 bin kişi yargılandı, bunların 40 binine çeşitli cezalar verildi, 1054 idam cezası infaz edildi. Ardından aynen Osmanlı Devleti’nde olduğu gibi ‘Amele Taburu’ uygulamasını başlattı.” 

Peki bugün durum farklı mı? 

Şu anda askerlik çağında olan gençlerin 1 milyondan fazlasının tecilli, yoklama kaçağı ya da bakaya olduğu göz önünde tutulursa, yüz binlerce gencin sırf askerlik tecili ya da kısa dönem askerlik için kapağı bir üniversiteye atmaya çalıştığı düşünülürse, bedelli askerliğin çıkması için hükümetlere yapılan baskısının şimdiye kadar yapılan en kitlesel ve güçlü kamuoyu baskısı olduğu hesaba katılırsa, durumun geçmişten pek de farklı olmadığı görülüyor. 

Ehh, milyonlarca erkekte doğum anomalisi olduğunu düşünemeyeceğimize göre, şu gerçeği artık kabul etsek iyi olacak: Her Türk asker doğmuyor ve birçoğu da askerlik yapmaktan nefret ediyor. 

 

Bugün, 18.11.2011

Bu Yazıyı Paylaşın

BU YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZAR PROFİLİ

SON YAZILAR

bizi takip edin
sosyal medya hesaplarımız

0BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
1,714TakipçilerTakip Et