HDP Hak Değil, Statü İstiyor

PKK’nın çözüm sürecini sona erdirerek başlattığı devrimci halk savaşı, bazı şehirlerdeki şehir çatışmaları etrafında devam ediyor. Kırsal alanda başarıszılığa uğrayan, yurt içindeki ve Kuzey Irak’taki güvenilir üslerini yitıren PKK, değişen bölge şartlarından istifade ederek stratejik önceliğini Kuzey Suriye’ye veriyor.

PKK’nın parti-cephe örgütüne dönüşen HDP ve bilşenleri de PKK’nın siyasi hedefleri ve stratejisi mucibince davranıyor. HDP lider ve sözcüleri, içeride ve dışarıda bu siyasi hedeflere uygun bir zeminde çalışıyorlar.

HDP Artık Bir Cephe Örgütü

HDP ve bileşenlerinin amacının Türkiye’nin doğusunda PKK unsurlarına destek ve güvenlik kuvvetlerini engellemek olduğu anlaşılıyor. HDP, Türkiye’nin batısında ise hükümet ve güvenlik kuvvetleri aleyhinde propagandayı ve CHP’nin milli mutbakat zemini dışına tutulmasını hedefliyor. HDP yurt dışında da, Kuzey Suriye’de PKK’nın yan kuruluşu için bir statü elde etmek için görüşmelerde bulunuyor.

26-27 Aralık tarihlerinde PKK çizgisinde siyaset yapan parti-cephe örgütlerinin, Demokratik Toplum Kongresinin olağnüstü kongresinde PKK’nın silahlı unsurlarıyla yapılan özyönetim ve özsavunma ilanlarının desteklendiği görüldü. DTK Eşbaşkanı Hatip Dicle’nin okuduğu bildirgede, açık bir şekilde statü ve eözyönetim adı altında egemenlik talep edildiği anlaşılıyor. PKK/ HDP hattı seçim öncesindeki Türkiyelilik, demokratikleşme ve siyasileşme programından koptuklarını ve esasen o söylemin sadece bir seçim imajı olduğunu bu bağlamda gayet net bir şekilde deklare ettiler.

HDP’nin adındaki “Halk” değil de “Halkların” ifadesi varken Türkiyelilik zaten ikna edici olmaktan uzaktı. Buna bir de HDP ile beraber kurulan Demokratik Bölgeler Partisi ve YDG-H eklenirse, PKK/ HDP hattının başlangıçtan beri hak ve özgürlükler ekseninde silah bırakarak Türkiyeli, demokraik ve siyasi bir çözüm peşinde olmadıkları anlaşılabilir. Türkiye siyaseti, toplumu ve devleti, maalesef PKK/ HDP hattını bu istikamette dönüştürmekte başarısız oldu. PKK bu çözümü başlangıçtan itibaren bir yenilgi olarak gördü, HDP de PKK’nın elde edeceği statüyü Kürtlerin hak ve özgürlüklerine, Türkiye’nin demokratikleşmesine tercih etti.

Özerklik Değil Egemenlik İlanı

DTK bildirisi okunduğunda ve HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş dinlendiğinde meselenin özerklik değil, egemenlik talebi olduğu anlaşılıyor. Bildirinin zamanlaması ayrıca dikkat çekici… Başbakan Ahmet Davutoğlu çatışma ortamına, HDP sözcülerinin sert söylem ve eylemlerine rağmen yeni anayasa için HDP’den randevu talebinin hemen sonrasındaki bu deklarasyon, PKK/ HDP hattının köprüyü atma arzusunu yansıtıyor.

26-27 Aralık DTK bildirisi, HDP’nin etrafına hendek kazarak siyasi müzakereleri engellemek ve PKK’yı güçlendirmek için alınmış bir tedbirdir. Türkiye merkez siyaseti ve merkez medyası, PKK/ HDP hattının taleplerini ancak şimdi bütün netliğiyle idrak edebilecektir. Artık yüzleşilmesi gereken “gerçek” budur.

PKK/ HDP hattı statü taleplerinin kabulü dışında bir müzakereye açık değildir ve Suriye’de gelişmelerin kendi lehine olduğunu düşünmektedir. Bu bakımdan önümüzdeki dönemde çatışmaların artması ihtimal dahilindedir. PKK/ HDP hattı Rusya’nın bölgeye ilgisinin uçak krizinden öte bir siyaset ve stratejiye dayandığını ve kendileriyle ittifaka hazır olduğunu düşünmektedir. PKK/ HDP hattı, DTK bildirisiyle sadece Türkiye’ye değil, dünyaya da statü için artık herkesle her türlü işbirliğine hazır olduğunu ilan etmiştir.

Yeni Yüzyıl, 29.12.2015

http://xn--yeniyzyl-b6a64c.com.tr/makale/hdp-hak-degil-statu-istiyor-697

Bu Yazıyı Paylaşın

BU YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZAR PROFİLİ

SON YAZILAR

bizi takip edin
sosyal medya hesaplarımız

0BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
1,714TakipçilerTakip Et