Washington Enstitüsü Türkiye masasından Soner Çağaptay’ın Ergenekon’la ilgili yazılarını okuduğumda hayretler içinde kalmıştım.
Bir insanın hiçbir şey bilmediği bir konuda bu kadar üst perdeden konuşabilmesi ve bunu dünyaca saygınlığı olan basın yayın araçlarını kullanarak yapabilmesi büyük bir şaşkınlık yaşamama neden olmuştu.
Daha sonra Today’s Zaman yazarları olarak Washington ziyaretimiz kapsamında “Enstitü”yü de ziyaret ettiğimizde, “yazıp çizdiklerinin gerçeklerle hiçbir alakası olmadığını” Çağaptay’ın yüzüne söyledim. Tabii, yanında sadece bir Türk stajyerle geldiği toplantıda bizim söylediklerimizin, onun asıl muhataplarına ulaşma şansı olmadığından Çağaptay çok da umursamadan notlarını alıp, toplantıdan ayrıldı…
Bu anının zihnimde canlanmasına neden olan şey ise bir toplantı ile ilgili kutuma düşen bir elektronik posta… ARI Grubu Washington’da Ergenekon konulu bir toplantı düzenliyormuş. Konuşmacı da, Ergenekon’la ilgili tek İngilizce raporun yazarı olan Gareth Jenkins… Jenkins’in raporunun adı, içeriğini yeterince anlatıyor: “Gerçekle fantezi arasında; Türkiye’nin Ergenekon soruşturması”. Ergenekon’un kendini aklamak için Batı kamuoyu nezdinde yoğun bir propaganda faaliyeti yürüttüğü çok açık. Daha önce bu sayfalarda yazdığım gibi, bu propaganda sadece Batı başkentlerinde değil Ankara’da da yabancı ülke diplomatları hedef alınarak sürdürülüyor. Aslında Ergenekon, uzun süreden beri ikili bir propaganda faaliyetini oldukça başarılı bir şekilde sürdürüyor. İç kamuoyuna AKP’yi “işbirlikçi”, Batı emperyalizminin maşası olarak sunmaya çalışırken, dışarıda “laik düzeni yıkmaya çalışan”, gizli ajandası olan “iktidar” partisi olarak lanse ediyor. Ergenekon içeride ulusalcı, dışarıda Batı’nın en “sadık” müttefiki… Ergenekon’un propaganda faaliyetlerinin önünü kesmek çok mümkün değil ama bunun karşısında ne yapıldığı çok önemli…İşte bu noktadan baktığımızda aslında oldukça kritik bir yerde durduğumuzu söyleyebiliriz. Ergenekon lobisi yurtdışında en büyük desteği İsrail’in militarist lobilerinden alıyor. Tayyip Erdoğan’ın “one minute” çıkışı haklı bir öfkenin ürünüydü ama ardından gelen olay ve tutumlar bu lobilerin ekmeğine yağ sürdü. Erdoğan’ın Gazze’deki katliamı eleştirirken Darfur’a göz yumması, İran’ı koşulsuz destekliyor görüntüsü vd. bütün çıkışları sonuna kadar sömürülerek, bu hükümetin günü geldiğinde “gerçek” yüzünü gösterecek “İslamcı” bir parti olduğu propagandasının yaygınlık kazanmasına neden oldu… İşte tam da bu noktada Ergenekon soruşturmasının nasıl algılandığı büyük bir önem kazanıyor. AKP’nin gizli ajandası olduğu propagandasını yapanların hemen daima yanına ekledikleri argüman Ergenekon davasının Türkiye’nin laik düzeninin “bekçisi” olan ordunun yıpratılmasından başka bir amacının olmadığıdır…
Sayın Başbakan’ın Türkiye’nin temel “yönelimleri” konusunda Batı’ya vereceği açık mesajlardan başlamak üzere yapılması gereken çok önemli işler var. AB süreci konusunda kuvvetli bir iradenin ortaya konulması, demokratikleşme paketinin ivedilikle harekete geçirilmesi ve Ergenekon davasının Batı’ya aktif bir şekilde anlatılması için gayret gösterilmesi ev ödevlerinin ilk sıralarında yer almalı…
komplocular görevlerinde kaldıkça
Bu sayfalarda daha önce komplo ve darbe planlayanlar ve onların komutanlarının derhal görevden alınması gerektiğini yazmıştım. Bu, sadece soruşturmanın sağlıklı bir şekilde yürütülmesi için değil, Ergenekon davasının ciddiyetinin tüm dünyaya gösterilebilmesi için de önemli. Bu kadar vahim komplolara muhatap olduktan sonra ciddi bir tasfiyenin gerçekleştirilmemesi, bir süre sonra o komploları sizin uydurduğunuz propagandasıyla dönüp yine sizi vuracaktır. Dünyanın hiçbir ciddi ülkesinde o komplocular işbaşında kalamayacağı için Türkiye’nin içinde bulunduğu durum “dışarıdan” anlaşılması pek de mümkün olmayan “şizofrenik” bir görüntü yaratıyor. Ergenekon, Türk derin devletinin kanlı tarihinin yargılandığı bir davadır ve ancak buna yaraşır bir ağırlıkla ele alınır ise ne olduğu anlaşılabilir ve anlatılabilir. Aksi takdirde, müesses düzen yeniden kendini inşa edip, onu tasfiye etmeyi başaramayanları tasfiye edecektir!
Zaman, 17.11.2009