Askerlik de, ilköğretim de Anayasamıza göre bir “ödev”. Bu ödevlerimizden birincisini “bedelli” yerine getirmek mümkün oluyorsa, ikincisini de “bedelli” yerine getirmek niçin mümkün olmasın?
1982 Anayasasının “Vatan hizmeti” başlığını taşıyan 72. Maddesine göre, “Vatan hizmeti, her Türkün hakkı ve ödevidir. Bu hizmetin Silahlı Kuvvetlerde veya kamu kesiminde ne şekilde yerine getirileceği veya getirilmiş sayılacağı kanunla düzenlenir”.
Anayasanın yukarıda belirtilen hükmünün bir gereği olarak vatan hizmetinin “kamu kesiminde” nasıl yerine getirileceğine dair bugüne kadar bir düzenleme yapılmadığından mıdır, yoksa, “zorunlu askerlik” hizmetine duyulan inanç azaldığından mıdır, bilmiyorum; aklım erdi ereli, hep bir “bedelli askerlik” beklentisi var. İşin açıkçası, belirli periyotlarla bu beklentiyi karşılayacak adımlar da atılmış. Geçmişte atılan bu adımlar, yeni adımların atılması doğrultusundaki beklentileri de artırmaktadır. Buna ilişkin beklentileri diri tutmak için internet sitelerinin kurulduğu, belirli dönemlerde siyasetçiler üzerinde bir baskı da oluşturulmak istendiği kamuoyunun malumu.
“Bedelli askerlik”, “zorunlu askerlik” hizmetini yerine getirmeyenlerin para ödeyerek bir ay gibi kısa bir süre askerlik yapmaları ve daha sonra askerlik hizmetini yapmış sayılmaları anlamına geliyor. (Bu uygulamanın temel ahlâkî tartışmaları da içerdiğini belirtmekle yetinelim.)
***
Ama benim bu yazıda asıl vurgulamak istediğim başka bir konu. Bizde “zorunlu” olan pek çok şey var, bilindiği gibi. Bunlardan biri de “zorunlu ilköğretim”. Şu an itibariyle “zorunlu ilköğretim”, 8 yıl. Anaokuluyla birlikte 9 yıl. Daha artırılması an meselesi.
Bugüne kadar kimsenin aklına, “bedelli ilköğretim” uygulamasına geçmek gibi bir fikir düşmedi. Burada kastettiğim, özel okullarda alınan ilköğretim değil. Basbayağı, bedelli askerlik hizmetinde olduğu gibi, bir miktar para ödeyenin çok kısa bir sürede örneğin bir ayda ilköğretim hizmeti almış sayılması.
***
Eğitim farklı, eğitimin bedellisi olmaz, demeyin lütfen. 1982 Anayasasına göre askerlik de ilköğretim de aynı zamanda bir “ödev”. Anayasanın 42. Maddesine göre, “İlköğretim, kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunludur ve devlet okullarında parasızdır”. Aynen askerlik hizmeti gibi, ilköğretime devam etmek de “zorunlu”.
“Bedelli ilköğretim” tartışmasına kafadan karşı çıkacak çok sayıda insan var, bunu biliyorum. Eğitimin “paralı” olmasının gayri ahlâkî olduğunu filan ileri sürerek eğitimdeki ticarileşmeye karşı çıkanlar da bulunacaktır. Ama yıllardır her dönem eğitimde “bağış” gibi bir komedi, örneğin, Millî Eğitim Bakanlarına, Millî Eğitim il müdürlerine ve okul müdürlerine rağmen sürmektedir. Anayasanın 42. Maddesine göre ilköğretim “devlet okullarında parasızdır”. Duy da inanma.
***
Herkes devletten bir şey istiyor. “Vatandaşları ilköğretimden soğutma” gibi bir hüküm Türk Ceza Kanununa veya başka bir kanuna dâhil edilmeden, avazımın çıktığı kadar bağırmak, yetkililere seslenmek istiyorum: “Bedelli ilköğretim!” Hem bu sayede, bir çocuğun hayata atılması için ömrünün üçte birini okullarda geçirmesi gibi bir zırvalığa da son verilmiş olur. İyi de olur.
Rota Haber, 10.11.2011