Balyoz

Balyoz Davası sadece mahkeme salonlarında görülen bir dava değil. Hiçbir zaman da öyle olmadı.
Bu dava ve diğer darbe davaları, doğrudan doğruya 75 milyonun jüri olduğu bir açık hava mahkemesinde görülüyor. Hatta 75 milyon da değil, demokratik dünya kamuoyunun tümü jüri sıralarında oturmuş duruşmaları izliyor. Yerli ve yabancı basın, siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları ve kamuoyu önderleri ikiye ayrılmış; bir kısmı avukat, bir kısmı da savcı makamında…

Bu durumun çok iyi farkında olan sanık avukatları savunmalarını esas olarak Silivri’de değil kamuoyu önünde yapıyorlar. Tabii, davanın “halk adına” görev yapan gönüllü savcıları da öyle.
Son günlerde Çetin Doğan’ın avukatlarının ABD’den aldıkları rapora dayanarak açtıkları delillerin sahte olduğuna dair kampanyanın en etkili “gönüllü savcısı” ister istemez Mehmet Baransu oldu. İster istemez diyorum, zira Baransu bütün bu belgeleri basına ilk taşıyan gazeteci olarak, delillere en hakim olan, davanın içini dışını bilen ve o belgeleri kendisine sızdıran yurtsever subaylara karşı en fazla sorumluluk hisseden kişiydi.

Baransu açıklıyor

Geçtiğimiz hafta Baransu, Taraf’ta kaleme aldığı 6 bölümlük bir yazı dizisiyle sanık avukatlarının “Sahte delil üretildi” suçlamalarına etkili bir cevap verdi. Ben “büyük jüri”ye, yani herkese, bu yazı dizisinin tamamını bulup okumasını şiddetle tavsiye ederim.

Bulup da okuyamayanlar için bir özetleme yapacak olursak Mehmet Baransu bu yazılarında, esas olarak Balyoz dosyasında yer alan bazı CD’lerdeki kimi belgelerin nasıl olup da 2003 sonrası bir tarihe ait olduğu sorusuna cevap veriyor.

Baransu’ya göre tutarsızlık gibi görünen bu durumun sebebi, darbe planlarını hazırlayanların, bu planlardaki bazı somut bilgilerin eskimesini engellemek için olduğu gibi bırakmayıp sürekli güncellemiş olmaları. Darbeciler, planın hazırlanmasıyla darbenin gerçekleşmesi arasında ne kadar süre geçeceğini elbette kestiremiyorlar ve planı sürekli geçerli tutabilmek için belli aralıklarla bilgi tazelemesi yapıyorlar.

Debedeniz Nakliyat

Nitekim Baransu’nun yayımladığı bazı ses kayıtlarından ve alınan bazı ifadelerden de görüyoruz ki, planların ve fişleme belgelerinin zamanla güncellendiği, bizzat sanıklar tarafından da ifade ediliyor.

İşte Balyoz iddianamesinde yer alan bir ses kaydından, belgelerde güncelleme yapıldığını doğrulayan konuşma… Bu bölümde konuşan kişi perdede Çetin Doğan ve diğer komutanlara slaytlar eşliğinde yapılacak hazırlıklardan bahsediyor:

“Komutanım, bununla ilgili olarak da sabah da arz edildi. Bu bilgiler Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın bu konuda yayımlanmış emrine istinaden ve oradaki hususlar güncelleştirilerek yerine getirilmektedir.”

Bir başka ses kaydında ise, eskimiş bir bilginin güncelleştirilmeden bırakılmasının eleştirildiğini görüyoruz:

“2 Şubat 2003 tarihinde Kısmi Seferberlik ilan edildi. Bu kanun da yürürlüğe girdi. Şimdi gelelim bu Marmara
Nakliyat Planı ile ilgili olarak elimizdeki planlara… Bu elimizdeki planlarda hâlâ Debedeniz Nakliyat diye ibareler var. Şu anda Debedeniz Nakliyat diye herhangi bir şey kalmadı. Bunun kesinlikle ve kesinlikle güncelleştirilmesi lazım.”

Görüldüğü gibi yalanlanmayan ses kayıtlarından da anlaşılıyor ki, bazı planlar arşivden çıkarılıp üzerinde kısmi değişiklik yapılmasına rağmen, bazı noktalar atlanarak hatalı olarak seminere getirilmiş. Bu yüzden de konu seminerde gündeme gelmiş ve güncelleştirme yapılması gerektiği belirtilmiş. Nitekim Debedeniz Nakliyat konusunda yapılan hata da daha sonra düzeltilmiş ve o tarihte kapanmış olan nakliyat şirketinin adı plandan çıkarılmış.

Ama ya bu hata atlanmış ve Debedeniz adı plandan çıkarılmamış olsaydı, ne olacaktı? O zaman sanık avukatları bugün böyle bir şirketin 2003 yılında var olmadığını, dolayısıyla bu planın sahte olduğunu iddia ediyor olacaklardı.
Baransu’nun, avukatların iddialarına karşı getirdiği daha birçok güçlü kanıt var. Ben okurlarıma bir kere daha dizinin tamamını okumalarını tavsiye ederim.

Kararı elbette Silivri’deki mahkeme verecek. Ama binlerce sayfalık dosyalara vâkıf olması mümkün olmayan milyonların vicdanlarının rahat etmesi bakımından, kamuoyu önünde yürüyen bu polemiğin yakından izlenmesinde yarar var.


Bugün, 02.04.2012

Bu Yazıyı Paylaşın

BU YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZAR PROFİLİ

SON YAZILAR

bizi takip edin
sosyal medya hesaplarımız

0BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
1,714TakipçilerTakip Et