Türkiye’nin en önemli problemlerinden biri -hatta bana göre en başta geleni- insana ve insan çabasına saygı durmayan, aceleci, toptancı, sivil toplumu yıkıcı kamu yönetimi anlayışı ve geleneği. Bu gelenek öylesine köklü ve yaygın ki, her yerde, her siyasî çizgide, her ideolojik yaklaşımda çeşitli şekillerde tezahür edebiliyor. Yani belli bir siyasî çizgiye veya iktidara, belli bir ideolojik görüşe veya duruşa mahsus değil, gayet ortak. Yazılarımda zaman zaman bu geleneği ve marifetlerini ele almak niyetindeyim.
Vahşi kamu yönetimi geleneğimizin son acı tezahürü, henüz regüle edilmemiş ve mevzuata bağlanmamış bir alan olarak kurdukları web siteleri üzerinden Google reklamları aracılığıyla para kazanmaya çalışan, çoğu genç ve icatçı müteşebbislere salınan, hukuka aykırı şekilde geçmişe yürütülen, adeta vergilendirmeyi değil imha etmeyi hedef alan vergi borcu çıkartma atağı oldu. Bu konuyu çeşitli yönleriyle değerlendireceğim. Şimdilik, konunun daha iyi anlaşılmasına katkıda bulunacağı düşüncesiyle, bu anlamsız ve yanlış kamu idaresi adımı hakkında aldığım bir şikayet mektubunu okuyucularımla paylaşmak istiyorum:
——————————————————————————————————————————–
Öncelikle yaptığımız işi özetlemek gerekirse, biz tamamen özgün içerikli, kendi eserimiz olan web sitelerimizde GOOGLE firmasına belirli yerler gösteriyoruz. Yani burada GOOGLE bizim müşterimiz. GOOGLE da kendi müşterisi olan firmaların reklamlarını bizim gösterdiğimiz yerlerde yayınlıyor. Kullanıcı her tıkladığında firmadan aldığı “Tık başı maliyet (TBM)” tutarının bir kısmını kendisi alıp, bir kısmını da bize ödüyor. (Genelde tıklama başına ödeme 0.10 kuruş ile 1 lira arasında değişebiliyor. Borsa gibi anlık değişmeler gösteren, günde defalarca kez düşüp yükselen bir meblağdır bu).
Google, anlaştığı firmalardan KDV dahil ödeme alıyor. Kendi kazancının vergisini İRLANDA DEVLETİNE ödüyor. Bizim kazancımızın KDV’sini ise ne bize ödüyor, ne de İrlanda’ya. Bizim kazancımızın KDV’si Google’da kalıyor. Google Türkiye’de vergi mükellefi olmadığı için KDV’yi TC’ye de ödemiyor. TC Google’dan bu vergiyi alamadığı için bizim peşimize düşüp “o ödemezse siz ödeyeceksiniz” diyor.
Mevcut yasalarımıza göre tüm sektörlerde “HİZMET İHRACATINDA KDV %0 İSTİSNASI” uygulanmasına rağmen, bizim müşterimiz olan GOOGLE bir İRLANDA firması olup, onlara verdiğimiz bu yer gösterme hizmeti açıkça bir HİZMET İHRACATI sayılması gerekirken, biz kesinlikle bu kapsamda tutulmuyoruz. Neticede bizden son 5 yıla ait kazancımızın %22’si kadar gelir vergisi, %18’i kadar da KDV, faiziyle birlikte, hem de aniden 2 hafta içerisinde isteniyor. Biz en azından gelir vergisi ödeyelim, ama KDV almayın, şirket kurdurmayın desek de dinletemedik.
Dünya genelinde online ortamda içerik üretme yaşı çok düştü. 10 yaşında bir çocuk için bir web sitesi kurmak saniyelik iş. Aynı şekilde mobil aplikasyon geliştirme işi de çok kolaylaştı, dünyada artık çocuklar bile geliştirici olarak ürün ortaya koyabiliyor. Özellikle Türkiye gibi bu konuda ciddî anlamda geri kalmış ülkelerin gençlerin önünü açmak ve onları teşvik etmek için belirli kolaylıklar sağlaması gerekirken devlet bu işten ne kazanırsan kazan yüzde 40’ına ortak olmaya çalışıyor. Bu işi yapacaksanız mutlaka bir şirketiniz olacak dayatması yapıyor ve aslında amatör bir ruhla insanların kendini geliştirmek istediği bir konuyu ağır vergilerin ve yasal engellerin bulunduğu bir mecra hâline getiriyor.
Örneğin 17-18 yaşında bir genç düşünün. Şirket kuramıyor, ama çok güzel bir fikri var. Sitesini açmış veya bununla ilgili bir youtube yayını yapacak. Devlet diyor ki “hayır sen bu işi yapacaksan, gelirin varsa, şirket kuracaksın.” Kurmazsa bu sefer bizde olduğu gibi eve aniden vergi memurları gelip önünüze bir ton belge ve mevzuat koyup gidiyor. Hâlbuki bu işi yapan kişiler tüccar değil; liseli, üniversiteli, memur, işçi gibi şirket kurma imkânı ve arzusu olmayan kişiler.
Zaten ülkemizde bu konularda girişimcilik çok zayıfken bir de bunu toplamda %40’a varan vergilere bağlamak birçok kişinin bu işten korkmasına; site ya da aplikasyon yapıp ülkesine faydalı olacakken bu işten kaçmasına sebep olacaktır.
Hepsinden öte bu meblağlar ülkemize döviz olarak girdiğinden sadece bizlerin yaptığı bu iş sayesinde toplamda ülkemize her ay milyarlarca dolar para girmektedir ve biz bu parayı bu ülkede harcıyoruz (çoğunlukla da yeni projelere harcıyoruz aslında). Ama devlet düz mantıkla hareket edip “sen 5 sene önce dükkân açmışsın ama haber vermeyip vergiden kaçmışsın, öde şimdi bunu” gözüyle bakıyor.
Üstelik muhatap olduğumuz vergi memurlarının “yapılan işin mahiyeti hakkında” en ufak bir fikrinin olmaması nedeniyle derdimizi kimseye anlatamıyoruz. Vergi dairesi müdürü konumunda oturup “gençler siz şimdi tam ne iş yapıyorsunuz, bu para nasıl geliyor ya?” sorusunu soran kişilerle muhatabız. Bu işin bir yerden 3 liraya toka alıp başka bir yerde 5 liraya satmak gibi bir iş olmadığını açıklayamıyoruz. Çünkü karşımızda bu işi bilen bir vergi memuru, bürokrat, mali müşavir, hatta avukat bile bulabilmiş değiliz.
Bize “giderlerinizi gösterin” diyorlar, lâkin yapılan iş online ortamda yürüdüğü için gösteremiyoruz. Örneğin ben projemi uygularken yazdığım kodun bir kısmında zorlanmışım ve ücretiyle bir başka yazılımcı dostuma yaptırmışım. Bunun faturası yok. Yine içeriklerimizin çoğunda başka kişilerden aldığımız yardımlara para ödüyoruz. Ama bunları ispatlama gibi bir imkânımız yok (çoğunlukla en fazla %10-20 kâr ediyoruz ama “gideriniz olabilir ispatı varsa getirin, biz hesabınıza giren paraya bakarız” diyorlar).
Devlet, bodoslama dalıarak resmen doğrayıp geçtiği birçok arkadaşımızın önüne FAİZİYLE BİRLİKTE SON 5 YILIN VERGİ FATURASINI yüzbinlerce lira olarak koymuş durumda. Google’dan gelir elde etmek kolay bir iş değil, gerçekten BAŞARILI bir iş çıkarırsanız Google sizi ödüllendiriyor. Bu vergiler başarının cezalandırılması oluyor bir bakıma. Birçoğumuz tüm yeni fikir ve projelerimizi bıraktık, vergileri nasıl ödeyeceğimizi düşünüyoruz. Çoğu kişi yurtdışında bu işi yürütmek istiyor. Biz içeriklerimizi artık TÜRKÇE değil, İNGİLİZCE olarak hazırlayıp Türk kullanıcıyla bağlantımızı kesmeyi düşünüyoruz (Yurtdışına hizmet veren projelerden vergi almadıkları söylendi). Beyin göçünü ve genç girişimcileri geri çevirmek için 25 bin lira maaş vaat eden bir devletin attığı bu adım dijital fikirler üreten gençlerin önünde büyük bir engel olacaktır. Kullanıcının neredeyse her türlü bilgi için interneti kullandığı bir çağda İnternette zaten az olan kaliteli Türkçe içeriği üretmek için müşevviğimiz kalmayacaktır.
Yeniyüzyıl, 11 Aralık 2018