Ucuz petrol birçok ithalatçı ülkede vatandaşlar arasında bir bahar havası yaşanmasına yol açtı. Ülkelerde, tüketiciler de, üreticiler de düşük enerji fiyatlarını sevdiler. Otolarını artık daha ucuza kullanıyor evlerini daha ucuza ısıtıp aydınlatıyorlar. Alışveriş faturaları, düşen imalat ve taşımacılık maliyetleriyle küçüldü. Havayolu bilet fiyatları düştü. Bu durum küresel ekonomiyi destekledi.
2015-2017 ve 2016-2018 Orta Vadeli Programlarında enerji ithalatı rakamlarına baktığımızda petrol fiyatlarındaki düşüş sayesinde 2015 yılı için 57,3 milyar dolar olacağı düşünülen ithalatın 41,1 milyar dolar olduğu görülüyor. Bunun anlamı Türkiye’nin 2015 yılı petrol faturasının 16 milyar dolar azaldığı. 2016 yılı için ise 60,1 milyar dolar tahminlenen enerji ithalatı 39,2 milyar dolar olarak revize edildi. Yani 2016’da da enerji ithalatı faturamızda 20,9 milyar dolarlık bir düşüş tahminleniyor.
İhtiyacı olan petrolün yüzde 92’sini, doğalgazın yüzde 98’ini ithal eden, enerjide dışa bağımlılığı yüzde 72 olan ve dünya net enerji ithalatında 11’inci sıradaki Türkiye için bu durum oldukça sevindirici olsa gerek. Ama doğruyu söylemek gerekirse Türkiye’de vatandaşlar bu duruma sevinsin mi, üzülsün mü bir türlü karar veremedi. Evet, ülkenin enerji faturası düştü ama vatandaşların faturalarında bir düşüş neredeyse görülmedi. Ne otolarını daha ucuza kullanabiliyor, ne de evlerini daha ucuza ısıtabiliyorlar. Yani ucuz petrol insanların cebine yansımadı. Bu durumun temel nedeni Türkiye’de “akaryakıt üzerindeki vergi yükü”dür.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun Aralık-2015 – Petrol ve LPG Piyasası Fiyatlandırma Raporu bu durumu ayrıntısıyla açıklıyor.AB Ülkeleri ve Türkiye’de vergisiz ürün fiyatlarını karşılaştırdığımızda 28 AB ülkesinde 95 oktan kurşunsuz benzin fiyatı ortalama 1,43 TL/LT iken Türkiye’de 1,47 TL/TL’dir. Motorin, AB’de ortalama 1,45 TL/LT, Türkiye’de ise 1,40 TL/TL’dir. AB ülkeleri ve Türkiye’nin satın alma gücünü bir tarafa bıraktığımızda rakamların birbirine oldukça yakın olduğu söylenebilir.
Türkiye’de Aralık ayı itibariyle kurşunsuz benzin ve motorine uygulanan vergi oranları ile litre başına TL bazında fiyatlara baktığımızda sorunun ana kaynağına ulaşmış oluyoruz. Türkiye’de 95 oktan kurşunsuz benzinden alınan vergi, litre başına 2,84 TL. Yani vergisiz fiyatı 1,47 TL olan benzinden litre başına 2,84 TL ( yüzde 193,1) vergi alınıyor. 4,31 TL/LT düzeyindeki nihai fiyatın yüzde 65,89’u vergi, yüzde 22,97’si ürün maliyeti ve yüzde 11,14’ü piyasada faaliyet gösteren şirketlerin brüt kar marjı
Motorinde ise vergisiz fiyatı 1,40 TL olan üründen litre başına 2,13 TL (yüzde 152,1) vergi alınıyor. 3,53 TL/LT düzeyindeki nihai fiyatın yüzde 60,34’ü vergi, yüzde 25,21’i ürün maliyeti ve yüzde14,45’i ise piyasada faaliyet gösteren şirketlerin brüt kar marjı.
Hesaplama yöntemine bakacak olursak 95 oktanlı benzin için vergisiz fiyata, maktu (oransal değil miktarsal) 2,1765 TL/LT ÖTV ve yüzde 18 oranında KDV uygulanmakta. Motorinde ise vergisiz fiyata 1,5945 TL/LT ÖTV ve yine yüzde 18 KDV hesaplanmakta. Burada hem aynı unsur üzerinden iki farklı vergi alınmakta, hem de temel bir vergileme ilkesi olan “verginin vergisi alınmaz” ilkesi göz ardı edilmektedir.
Maliye Bakanlığı uzun yıllardır yaygın kayıt dışı ekonomi ve vergi kaçakçılığı nedeniyle ihtiyaç duyulan vergi hasılatına ulaşabilmek için akaryakıt gibi temel girdiler üzerine yüksek oranlı vergiler uyguluyor ve günü kurtarıyor. Yüksek akaryakıt fiyatlarının vatandaşlarının, üretici, tüketici ve yatırımcıların üzerine yüksek yaşam ve iş yapma maliyeti yüklediğini, ülkenin ekonomisini ve uluslararası rekabet gücünü olumsuz etkilediğini atlıyor.
Yeni Yüzyıl, 21.01.2016
http://www.gazeteyeniyuzyil.com/makale/yalanci-petrol-bahari-1019