Rusya ve ABD ile yapılan mutabakatlar Türkiye’nin çıkarına mı?
Önemli başarılar sayılabilecek veya en azından öyle olduğu iddia edilen ABD ve Rusya ile yapılan mutabakatlar ile Türkiye kendisi için Suriye’nin kuzeyinde önemli adımlar atmış oldu. Uzun zamandır kendisine gelen silahlı tehditler karşısında bir pozisyon almış oldu. Türkiye’ye karşı geliştirilen silahlı saldırıların Suriye’nin kuzeyinden, özellikle PKK ve IŞİD tarafından geliyor olması Türkiye’de herkes için son derece can sıkıcı olmuştu. Terörizme karşı mücadelenin Suriye’nin kuzey sınırları içinde verilmesi meşru olmaya devam ettikçe bu durum Türkiye açısından olumlu bir gelişme olmaya devam ediyor.
Türkiye Suriye’nin kuzeyine kendi inisiyatifi ile girdikçe elbette konuya büyük güçler de dahil oldular ve birbirlerini dengelerken aynı zamanda Türkiye ile Suriye’nin kuzeyindeki terör unsurlarına karşı bir pozisyon almak zorunda kaldılar. Bunlar son derece önemli gelişmelerdi. PKK’nın ABD ve Rusya tarafından engellenme olasılığı bile önemlidir ve Türkiye için bir kazanç anlamındadır. Buradaki önemli nokta ABD ve Rusya’nın – her ne kadar şimdiye kadar önemli bir adım atmamışlarsa da – verdikleri sözlere sadık kalıp özellikle PKK’yı bölgeden uzaklaştırmada kararlı olmalarıdır. Türkiye burada önemli adımlar atmıştır ve kendisi için maksimum kazancı elde etmeye çalışmıştır ve çalışmaktadır.
Türkiye güvenli bölgeyi daha da ileriye götürmeli mi?
Türkiye sınırından Suriye’nin 30 km derinine doğru götürülen güvenli bölgenin ne kadar yeterli olduğu ise ayrı bir tartışma konusu. Suriye’nin kuzeyinde önemli bir bölgeyi kontrol eden PKK’ya karşı atılması gereken adımlar daha da öteye gidebilir. PKK varlığına Suriye’nin kuzeyinde son vermedikçe Türkiye’nin kurduğu güvenli bölge terörizmi engellemede yetersiz kalabilir. Burada ortaya çıkan diğer bir önemli nokta da Türkiye’nin kuzey Suriye’de rejim ile karşı karşıya gelip gelmeyeceğidir. Her ne kadar Rusya bu durumu engellemek için adımlar atsa da Türkiye ve Suriye’de rejimin karşı karşıya kalması olasılıklar dahilindedir.
Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyine yaptığı harekâtı burada bırakmayabileceğine dair pozisyon almaya başladığı da bir gerçek. Terörizm ile mücadele eden bir Türkiye’nin de bundan kolay kolay vazgeçeceğini beklemek gerçekçi olmazdı. PKK ve IŞİD tehdit olmaya devam ettikçe güvenli alanın genişletilmesinden Türkiye kazançlı çıkabilir. Burada dikkat edilmesi gereken konu ise, Türkiye’nin bu alanda karşılaşabileceği yeni sorunlar. Kolay kolay bitmeyecek görünen bir mücadelenin ortasında kalmak zorunda olunması Türkiye için terörizm ile mücadelenin maliyetlerini önemli ölçüde arttırır.
Türkiye Suriye’ye girmekle uzun zamanlı bir adım mı atmış oldu?
Buradaki kritik nokta, gün sonunda Türkiye’nin fiilen Ortadoğu çıkmazının içinde kalıp kalmadığıdır. Burası önemlidir çünkü sorunların çözülemediği bir yer olarak Ortadoğu’da doğrudan yer almak şimdiden öngörülemeyecek maliyetleri Türkiye’nin karşısına çıkarabilir. Ortadoğu’da problemler – günlük noktasında bile olabilen – süreklilik göstermektedir ve bu durumun devamlı olacağını şimdiden söyleyebiliriz. Türkiye kendi çıkarlarını korumaya çalışırken içinden çıkılamayacak bir adım da atmış olabilir. Bu adımın şimdilik rasyonel ve haklı olduğunu iddia etsek bile problemlerle karşılaşılabileceğini de kabul etmek durumundayız. PKK’nın Türkiye’yi böyle bir noktaya çekmek istediğini de düşünebiliriz.
Türkiye için Suriye üzerinden Ortadoğu’da fiilen kalmanın maliyetleri üzerine özellikle düşünmek faydalı olacaktır. PKK ve IŞİD terörü bitirilmek istenirken başka sıkıntılar içinde kalmanın olasılığı da akıllarda olmalıdır. PKK ve IŞİD ile mücadele bir zorunluluktur ama bu mücadele sebebiyle içinden çıkılmayacak problemlerin ortasında kalınmamasına da dikkat edilmelidir. Türkiye sınırlarını güvenlik altına alırken daha büyük problemlerle karşılaşmamalıdır.