Ülke olarak spora özellikle futbola son yıllarda çok büyük yatırımlar yapıldı. Pek çok şehrimize on binlerce kişilik dev statlar yaptık ama ne hikmetse aynı önemi alt yapılara vermedik.
Cumartesi günü Trabzonspor-Beşiktaş maçını izlerken –her ne kadar tuttuğum takım kaybetse de- büyük keyif aldım. Neden? Çünkü sahada alt yapıdan gelen çok sayıda gençle oynayan bir Trabzonspor vardı. Ama üzülerek söylemeliyim ki Trabzonspor (TS) ekonomik anlamda büyük bir darboğazdan geçmese ve UEFA tepesine binmemiş olsa muhtemelen bizler bu gençleri göremeyecektik.
Kendimizi kandırmayalım; Fenerbahçeli (FB) Semih yıllarca genç golcü olarak hep yedek oturdu, Beşiktaş’lı (BJK) Necip’in ne olduğuna Ş. Güneş bile karar veremedi. BJK’de iki genç isim; biri sahada olan Güven Yalçın, diğeri cezalı olduğu için kadroda olmayan Dorukhan Toköz vardı.
Ş. Güneş için hep öğretmen, öğretici denilir ama “4 yıllık Beşiktaş macerasında çıkardığı bir tane genç yetenek var mı?” diye sorsak ne cevap verirsiniz?
Kimse, Güven ve Dorukhan demesin çünkü bu çocuklar zorunluluktan kadroya girdiler ve sahaya öyle bir karakter koydular ki Güneş bile bu çocukları kesemedi. Bugün Beşiktaş takımını yazarken önce Dorukhan diyorsak bu Güneş’in değil Dorukhan’ın hanesine yazılır.
Nasıl TS denilince bugün akla Yusuf Yazıcı, iki Abdülkadir ve Uğurcan geliyorsa diğer takımlarımızdaki genç yeteneklerde kendilerine şans verilse eminim ki onlar da formalarının hakkını vereceklerdir. İşin bam teli de burada. TFF, yabancı sınırı belirlemek yerine genç yeteneklerin önünü gerçekten açacak bir takım kıstaslar getirmelidir ki yeni yetenekler fırsat bulabilsin.
Mesela süper ligde maç kadrolarında 21 yaş altı 2-3 oyuncu bulundurma ve sahada da en az 1 oyuncu bulundurma zorunluluğu getirilebilir.
Messi, Barcelona’da oynamaya 17 yaşında başlamıştı. Messi’nin içinde bulunduğu kadroda Messi ile beraber 21 yaş ve altı 13, 22-25 yaş arası 13, 26 yaş ve üstü ise 9 futbolcu vardı. Messi, o sezon 16 maça sonradan girmiş ve 1 gol atmıştı.
Aynı yıl BJK’de 21 yaş ve altı 6 (Adem Büyük, İbrahim Akın), GS’da 10 (Arda Turan), FB’de 6 (Semih Şentürk), TS’da 8 (Tolga Zengin) futbolcu vardı. Bugün ise BJK’de 7 isim var ve sadece Güven Yalçın forma giyebiliyor.
Ş. Güneş J. Lens’e hemen her maç şans verirken gelecek vaat eden sol bek Rıdvan Yılmaz’a Gökhan Gönül ve Adriano’nun birlikte sakat oldukları zamanlarda bile şans vermeyi hiç düşünmedi. GS’da 4 oyuncu var ve Yunus Akgün dışında şans bulan yok. Zaten sonradan oyuna giren Selçuk İnan ve Sinan Gümüş dışında hiçbir Türk futbolcu ilk 11’e giremiyor. FB’de ise 5 Türk topçu var ve bir ara kadroya giren ama artık adını unuttuğumuz Ferdi Kadıoğlu dışında oynamış olan yok. TS’da 7 isim var ve bunlardan Abdülkadir ömür ile Hüseyin Türkmen neredeyse düzenli olarak oynuyor.
Burada bir soluklanıp büyük takım hocalarının yaptığı bir hinliğe de değinmek gerek. Dünden bugüne sırf “biz gençlere fırsat sunduk ama kullanamadılar” diyebilmek için hocalar rahat olunan maçlara ve kupa maçlarına çok sayıda genç ve yedek oyuncu ile çıkar. Daha önce hiçbir resmi maçta bir arada oynamamış 7-8 oyuncuyu sahaya sürüp hadi bir şeyler yapın kolaycılığı ile bu gençler ve yedekler kurtlar sofrasına atılır. Halbuki olması gereken Dorukhan ve Güven’in kadroya mecburi girişleri gibi olmalıydı. Bu gençler as kadroya 1 ya da 2 kişi olarak azar azar monte edilmeliydi ki hem tecrübe kazanabilsinler hem de büyüklerinden sahada bir şeyler öğrenme şansı bulabilsinler.
Bırakalım yabancı sınırını tartışmayı da 21 yaş altı oyuncu oynatma zorunluluğu getirelim ki gençler kendilerine as kadrolarda yer bulabilsin ve kulüplerde gelecek vaat eden gençleri kulübelerinde çürütmesinler.
Yeni TFF’ye de bu benim teklifim olsun güzel yarınlar için.
Son Söz: Ülkemize gelen yabancıların geldikleri liglerde yapmayı akıllarına bile getirmeyecekleri rezillikleri nasıl olup da bizim ligimizde rahatlıkla yaptıklarını irdelememiz gerekiyor. İşe birde buradan bakmak lazım…
Karar, 22 Mayıs 2019
