Çarşamba sabahı Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek’i destekleyen göstericilerin, develer ve atlarla Tahrir Meydanı’ndaki gençlerin üzerine, izlediğimiz o korkunç şiddete başvurarak yürümesi kararını kim almış olursa olsun Mısır’a ve Başkan Mübarek’in kendisine karşı affedilmez öldürücü bir hata işlemiştir.
Başkan Mübarek’in geçen salı akşamı, gelecek seçimlerde cumhurbaşkanı adayı olmayacağını, istenen bütün anayasal değişiklikleri yapacağını ifade ettiği ikinci konuşmasından, Mısır topraklarında öleceği sözünden ve bu duygusal konuşmasından sonra Mısırlılar ve muhalefet ikiye bölündü. Hatta Arap çevrelerinde Mübarek’e itiraz edenler dahi bölündü. Mısır bütün Araplarındır. Nefes alma belirtileri ufukta belirmeye başladı.
Kahire’nin göbeğinde eylem yapanlar dahi Başkan’ın çağrısına kulak verilmesi gerektiği konusunda bir tartışma içine girdi. Yalnız Başkan’ın yandaşlarının yaptığı bu vahşet gösterisi, Mısır’ın güvenliğini ve istikrarını koruyacak rasyonel çözümlere dair bütün umutları suya düşürdü. Şöyle ki şimdi soru şu oldu: Başkan’ın yandaşları bu teröre başvururken Mübarek karşıtlarının yaptığı milyonluk gösteri, kan akıtılmadan güvenliği nasıl koruyabilir? Facebook kullanan gençlere yanıtın develer ve atlarla saldırı şeklinde olması akıl kârı mı? Sanki bizler tarihi Kadisiye Savaşı filmini izliyor gibiydik.
Başkan Yardımcısı Ömer Süleyman’ın muhalefet güçleriyle müzakerenin ancak muhalefetin sokağı terk etmesiyle mümkün olacağı şeklindeki açıklaması, işleri daha karmaşık hale getirdi. Mısır yönetimi demokratik bir Mısır taahhüt ederken nasıl böyle bir açıklamada bulunulabilir? Muhalifleri ne derse desin ben hâlâ Mısır Devlet Başkanı Mübarek’in tarihinin berrak olduğu, onun bir Zeynel Abidin bin Ali veya Saddam Hüseyin olmadığı kanaatindeyim. Fakat özellikle de Başkan’ın son konuşması sonrası krizi çözme yöntemi şaşırttı, acı verdi ve öfkelendirdi.
Oysa bazı yabancı kanallar dahi Mısır’da yaşananları devrim diye nitelemekte acele etmemişti. Mısır krizini ele alırken daha profesyonel olan BBC İngilizce kanalı, Mısır olaylarını şu ana kadar devrim diye nitelemedi. Keza Amerikan CNN televizyonu da. Fakat deve ve at savaşının sahiplerinin yanlış çözüm yolu bu krizi tam bir devrim haline getirebilir. Özellikle de daha fazla Mısırlı siyasetçi rejim karşıtı tutum almışken.
Mısır bugün gerçek bir tehlikededir. Mısır bütün bireylerden önemlidir. Özellikle de her türden, ülkeden, milis ve ideolojilerden kurtlar Kahire etrafına kamp kurmuşken. Bu durum hepimizi tehdit eden bir durumdur. Zira Mısır’ın istikrarı ve gücü herkes için hayati öneme sahip bir konudur.
Bugün orada yaşananlar çılgınca bir sahnedir. Özellikle de rejim uluslararası toplumla tam bir çatışma içindeyken… Uluslararası toplum rejimin üzerindeki örtüyü kaldırmış, alışık olmadık, beklenmeyen ve en kötümser insanların bile tahayyül etmediği bir sahne içinde kendisinden gitmesini istemişken.. Şimdi soru şu: Mısır’ın akil adamları nerede? Mısır Devlet Başkanı’nın sonunun böyle olması uygun mu? Yazık!
Zaman, 05.02.2011
*El Şarkulevsat gazetesi-genel yayın yönetmeni