Süleyman Yaşar -TÜSİAD anayasa referandumuna neden karşı?

   
    TÜSİAD anayasa referandumuna niye karşı? 
 
   
Büyük patronlar, dün Türk Sanayici ve İşadamları Derneği’nin Yüksek İstişare Konseyi toplantısında bir araya geldi. Ve onlar da siyaset ve güvenlik konuştu.

TÜSİAD’ın önde gelen isimlerinin toplantıda yaptıkları konuşmalar doğrusu çok ilginçti. Bir kısmı, televizyon kanallarından yayınlanan bu konuşmalarda, anayasa referandumunun ülkeye zarar vereceği bile ileri sürüldü. “Zaten ardı ardına gelecek yerel seçimler ve cumhurbaşkanlığı seçimleri varken, bunların önüne bir de referandum eklenmiş bulunuyor. Bu tablonun ülkeye yarardan çok zarar getireceği endişesini taşıyoruz” denildi.

TÜSİAD, bu yaklaşımıyla devletin de gerisine düştü. Zira bugün devletin bir kısmı, Türkiye’nin içine sokulduğu şiddet sarmalında ilk kez farklı bir tepki vermeye başladı. Cenazelerin kalktığı sırada bile, bürokratlar ve siyasetçiler bu artan terör ortamından çıkmanın yolunun demokratik açılım olduğunu yüksek sesle ve ısrarla söyler oldu.

Giderek sayıları artan bir biçimde, bürokratlar ve politikacılar, demokrat aydınlarla birlikte “nasıl daha demokratik bir ülke oluruz” tartışması yaparken, TÜSİAD’ın demokratik anayasa yapılmasını, yargı reformunun gerçekleşmesini erteletmek istemesi doğrusu en hafif deyimiyle çok garip bir durum.

Bugüne dek referandumun yapılmasını muhalefet partileri CHP, MHP ve BDP istemiyordu. Şimdi TÜSİAD da onlara katıldı. Geçmişte sivil anayasa ve demokratikleşme raporları hazırlatan ve milliyetçi kanadın tepkilerini alan TÜSİ- AD şimdi anayasayı demokratikleştirecek referanduma karşı çıkıyor.

Gerçi bu yabancısı olduğumuz bir durum değil. CHP de geçmişte bu ülkenin en ileri Kürt raporunu hazırlamıştı. Şimdi Kürt raporu hatırlatıldığında herkes birbirine bakıyor CHP’de.

Peki TÜSİAD niçin böyle bir noktaya geldi?

Çünkü TÜSİAD, AK Parti Hükümeti’nden istediklerini alamadı. Merkez Bankası Başkanı atamasında anlaşmazlık çıktı. TÜSİAD, IMF’den borç para alınmasını istedi, Hükümet haklı olarak almadı. Çünkü devletin IMF parasına ihtiyacı yoktu. Oysa bazı işadamları devleti borçlandırıp kendileri bedava para kullanacaklardı. Bütün bu istekler yerine gelmeyince, TÜSİAD da “AK Parti gitsin” cephesine katıldı.

Şimdi istenen ne derseniz… “Anayasa referandumu yapılmasın, statüko sürsün. Bütçeyi IMF yönetsin, askeri vesayet sürsün. Böylece rant çarkları dönsün. Halkın seçtiği hükümetler ülkeyi yönetemesin” isteniyor.

AK Parti kesinlikle bu tuzağa düşmemeli. Referanduma karşı çıkanlar, içine sürüklenilen kaos ortamından fayda umuyorlar. Oysa bu referandumu yapmak yerine yapmamak ülkeyi çok daha büyük bir kaosa sokar ve Türkiye’ye büyük zarar verir.

Neden diye sorarsanız… Türkiye ekonomisinin kredi notunun artışı anayasayı demokratikleştirecek değişikliklere bağlı. Bu gerçeği TÜSİAD da pekala biliyor. Ama amaç AK Parti’yi iktidardan indirmek olunca ülkenin ekonomisi, Türkiye’nin kredi notu falan çok da önemli olmuyor.

Sabah,25.06.2010

 
 
 
 

Bu Yazıyı Paylaşın

BU YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZAR PROFİLİ

SON YAZILAR

bizi takip edin
sosyal medya hesaplarımız

0BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
1,714TakipçilerTakip Et