Almanya’da yaşayan Türk esnaf dükkânına Türkçe tabela asıyor:
“Veysel Usta’nın Çiğköftesi, Adana Kebap” gibi…
Almanya’daki bir otorite bir düzine adam, bir sürü alet edevat ile geliyor, başka bir amaç ile çıkarılan bir yönetmeliğin ilgili maddesine dayanarak, “bu tabelalar görüntü kirliliğine sebep oluyor” diye bildiğiniz merdivene çıkıp, paldır küldür indiriyor bu tabelaları.
Sizin sevdiklerinizle kullandığınız bir dile birileri gelip diyor ki “bu görüntü kirliliği oluşturuyor”.
Ne kadar rencide edici, ayıp bir tutum değil mi?
Bu durumda Almanya otoritelerine “helal olsun” “işlerini yapmışlar” “dükkânlarını da kapatsalar”, “yahu hem Almanya’ya gelmişler hem Türkçe tabela asmışlar” gibisinden sevinecek ve takdir edecek insanlar olacaktır elbette ama normal şartlarda ortada alkış tutulması değil utanılması gereken bir uygulama var, aslında.
Peki, bu sevinen insanlar ile Adana’da, Mersin’de, Hatay’da, Gaziantep’te Arapça tabela indirildiğinde sevinen, bunu alkışlayan insanlar arasında özü itibari ile bir fark var mıdır?
Ya bunu yasaklayan zihniyet arasında bir fark var mı?
Mesela, Almanya böyle bir şey yaparsa ne düşünürüz, ne dememiz gerekir?
“Görüntü kirliliği” gerekçesi ile tabelaların görünmesinin yasaklanması Türkçe konuşan insanlar için ne ifade edecekse Arapça konuşan insanlar için de aynı şeyi ifade ediyor olsa gerek.
Ahlâk özü itibariyle çok basit bir ilkeye dayanır: Başınıza gelmesini istemediğiniz bir şeyi başkaları için de istememek gibi…
Bu kadar basit bir ilkeye dayanan ahlâk kelimesi muhtemelen en fazla kullanımda olan kelimeler arasındadır.
Görüntü kirliliğine sebep olan asıl olarak ilgili tabelalar olduğunu sanmıyorum; bunu yasaklayanların zihniyeti esas olarak görüntü kirliliği oluşturmaktadır.
Kimin hangi dildeki tabelayı yasakladığının açıkçası bir önemi yoktur.
Olmaması gerekir…
Türkiye’de Suriyeliler’in yoğun olarak yaşadığı bölgelerde bazı insanlar kimseye yük olmadan çoluk çocuğunun rızkını kazanmaya çalışıyor.
İlgili esnaftan alış veriş yapmak zorunda olmadığımız gibi onları incitmek, rencide etmek zorunda da değiliz.
Aslında böyle bir kötülüğü kendimize yapmak zorunda da değiliz.
Mayıs ayında yoğun olarak başlayan bu yasaklamalar bir haber sitesinin haberine göre Adana’da hâlâ devam ediyor.
Haberde kullanılan resim ise rahatsız edici olduğu kadar analiz edilmeye de değerdir.
Resimdeki esnaf belki de yasaklamadan kurtulmak için Arapçasının yanına Türkçesini de asmış. Ama belediye zabıtaları aynı yere aynı renkte asılan Arapçasını görüntü kirliliği gerekçesi ile kaldırıyor…
İlla ki bir görüntü kirliliği varsa resime iyi bakıldığında yan tarafındaki başka bir esnafın tabelası aslında görüntü kirliliği oluşturmaktadır.
Gerçekten çok yazık…