IŞİD’i kim desteklemez?

Ortada bir kanıt yok, Türkiye’nin bu tuhaf ve türedi örgütü desteklemesi için sebep de.
Ama sürekli “Türkiye’nin IŞİD’e verdiği destek”ten söz ediliyor.
İddia büyük ama kimse ne anlamlı bir kanıt sunuyor, ne de bu iddiayı inanılır kılacak mantıklı bir açıklama.
Ve bu yöndeki yayınlar, propagandayı düşündürecek ölçüde sık tekrarlanıyor.
Uluslararası ilişkiler açısından da, iç siyaset açısından da, Türkiye’nin kronik sorunlarını çözerek kendi ayakları üzerinde durabilmesi açısından da ciddi sonuçları var bu yayınların.
Belki de görünürdeki tuhaflığın mantıklı bir açıklamasını aramamız gereken yer tam da burası.

ANLAMLI BİR İZAH İHTİYACI

Türkiye devletinin IŞİD’i desteklediğini düşünmek için anlamlı bir sebep yok. Tersini iddia edenlerin de bugüne kadar bu konuda makul ve anlamlı izah getirebildiklerine rastlamadım.
IŞİD’in ABD ile “savaşına” bakıp “helal olsun” diyenler veya o Kobanê’ye saldırıp PKK ile savaştığında sevinenler elbette var, ama devlet politikasını bu yüzeysellik belirlemiyor.
Belirlemiyor, çünkü öteden beri hükümete siyasa öneren kurum ve isimlerde de, ona yakın çevrelerde de, İslami kesimde de, IŞİD’in kime hizmet ettiği belli olmayan bir örgüt olduğuna dair yaygın bir kanaat var.
Bu kanaatin siyasi pratikte bir karşılığı da var; çünkü IŞİD bölgede en çok Türkiye Hükümetinin amaçlarına zarar veriyor.

IŞİD ne yapıyor?

Türkiye’nin en çok korktuğu şeyi yapıyor: Suriye muhalefetini bölüyor. Bu da Türkiye Hükümetinin Suriye politikası açısından en istenmeyen durum.
Rejim güçlerinden çok muhaliflerle savaşıyor ve Esad karşıtı koalisyonu zayıflatıyor.
Müslümanlara yönelik nefreti besliyor. Onun zalimane cinayetlerini konu alan Hollywoodvari videolar, İslam’a yönelik olumsuz duyguları besliyor, Batılı ülkelerdeki Müslümanlar için hayatı zorlaştırıyor ve onlara yönelik insan hakları ihlallerini çoğaltıyor.

İslami siyasetin olabilecek en kötü, en korkunç temsilini yapıyor ve o yolun üstünde oturup başka bir alternatifin yeşermesini kan dökerek önlüyor.
Öyle çirkin bir fotoğraf veriyor ki, Esad gibi eli kanlı diktatörleri bile Batı kamuoyunda ehveni şer haline getiriyor.
ABD ve AB’nin, şimdilerde Rusya’nın bölgeye yönelik ahlak dışı politikalarını meşrulaştırmaya hizmet ediyor. ABD’nin Suriye politikasında tutum değiştirmesini ya da Rusya’nın Esad’a açık destek vermesi gibi insanlık dışı bir politikayı sürdürmesini mantığa büründürüyor.
Ortadoğu’da demokrasinin kendi çıkarlarına zarar verdiğini düşünerek Arap Baharı’na desteğini çeken ve eski “diktatörlerle çalışma” politikasına dönen Batılı büyük devletlerin, bu politikayı hem kendi toplumlarına hem de dünyaya izah etmelerine bahane oluyor.
Türkiye’nin IŞİD’i destekleyen “cihatçı” bir hükümet tarafından yönetildiği imajını yayarak, hem Türkiye’yi uluslararası alanda güç durumda bırakıyor, hem de İslam coğrafyasında Müslüman demokrat alternatifleri itibarsızlaştırmaya hizmet ediyor.
Ve bütün bunlara rağmen “Türkiye’nin IŞİD’e desteği”nden söz ediliyor.
Tuhaf görünüyor ama değil.

Yeni Yüzyıl, 14.12.2015

Bu Yazıyı Paylaşın

BU YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZAR PROFİLİ

SON YAZILAR

bizi takip edin
sosyal medya hesaplarımız

0BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
1,714TakipçilerTakip Et