Uzunca bir süre esasa ilişkin herhangi bir işlem yapılmadan işin etrafında dolaşıldı. Sümen altı edildi, zamana yatırıldı, unutulması istendi. Gözden ırak tutulursa gönülden de ırak tutulacağı düşünüldü. Dosya bir mahkemeden diğerine dolaştırıldı durdu. Ve nihayetinde “yüce Türk adaleti” hükmünü kesti. Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı, Roboski’de 34 kişinin öldürülmesiyle sonuçlanan hava harekâtı hakkında“takipsizlik” kararı verdi.
Savcılık, özü itibariyle, bize şunu söylüyor: Roboski’de hepi topu bir hata oldu, hem de“kaçınılmaz” olanından. Kabul, hata kötü neticelere sebep verdi, 34 kişi öldü ama yapacak bir şey yok. Oralarda olur böyle vakalar. Hem asker eli kolu bağlı bekleyecek değil herhalde. Operasyon yapmadığında Dağlıca ve Aktütün’de ne olduğunu gördük. Elbette asker lazım geleni yapacak, kısa zamanda karar alıp uygulayacaktır. Ha bu arada zorunluluktan kaynaklı bazı hatalar olabilir, masum insanlar katledilebilir ama bunu o kadar büyütmeyeceksiniz. Abartmayacaksınız. Dolayısıyla yargılanmaya konu edilecek bir husus ve hesap vermesi gereken bir kimse yoktu bunu böyle kabul edeceksiniz.
Vicdandan, ahlaktan ve hukuktan nasibini almamış bir karar bu. Daha sonra hukuki analizini yapacağım bu kararın ama şimdilik şu kadarını söylemekle yetineyim: Adaletiniz batsın! Ve de insafınız kurusun!
