Huzura Yolculuk: Fazla Düşünmekten Sakinliğe

Hayatımızın bir noktasında hepimiz, zihnimizin durmadan çalışan bir makine gibi olduğuna tanık oluruz. Düşünceler birbirini kovalar, endişeler kapımızı çalar, aklımız hep olumsuz senaryolar üretir. Bu durum bir yandan bizi olabilecek olanlara hazırlıklı kılabilir ama diğer yandan da yaşam enerjimizi tüketen görünmez bir yük haline de gelebilir. Böyle anlarda, kalbimizden gelen bir yakarışla sosyal mecrada karşılaştığım ama kaynağını, söyleyenini hatırlayamadığım bir duada geçtiği gibi “Al benden Allah’ım… fazlalıkları, endişeleri, olumsuz düşünceleri al; yerine huzur, sakinlik, mutluluk koy” diyebiliriz. İşte bu dua, aslında zihinsel dönüşümün ilk adımıdır.

Aşırı düşünme (overthinking), çoğu zaman geçmişte yaşanan olumsuz deneyimlerin, gelecek kaygısının ve kontrol etme isteğinin birleşiminden doğar. İnsan beyni, tehlikelerden korunmak için sürekli senaryolar üretir fakat bu senaryoların büyük çoğunluğu asla gerçekleşmez. Böylece zihin, kendini kendi ürettiği fırtınalarda boğar.

Endişe, çoğu zaman kontrol edemeyeceğimiz şeylere takılmaktan beslenir. “Ya kötü bir şey olursa?” düşüncesi, zihni tetikte tutar ama bedeni ve ruhu yorar. Olumsuz düşünce alışkanlığı ise bu döngüyü güçlendirir, kişi bilinçsizce hep en kötüsünü düşünür ve buna karşı savunma mekanizmaları kurar. Oysa gerçek huzur, bu senaryoları bırakabilmekten geçer.

Duanın en güçlü yanı, yalnızca bir istek değil, aynı zamanda bir yön tayini olmasıdır. “Yerine huzur, sakinlik, mutluluk koy” demek, boşalan zihinsel alanı iyi ve yapıcı düşüncelerle doldurmaya niyet etmektir. Bu noktada üç adım öne çıkar: Zihninizin olumsuz düşünceye kaydığını fark etmek ve kontrol edemeyeceğiniz şeyleri zihninizden nazikçe salıvermek  boşalan alanı minnet, umut ve güven duygularıyla doldurmak.

Dahası inanç, huzur yolculuğunda güçlü bir sığınaktır. Allah’a yönelerek, yüklerimizi O’na teslim etmek, kontrol etme takıntısını hafifletir. Çünkü teslimiyet, “Ben elimden geleni yaptım, gerisi Senin takdirin” diyebilmenin ferahlığını getirir.

Zihin, bir bahçe gibidir. İçine ne ekersek, zamanla o büyür. Endişe tohumları ekilirse korkular filizlenir, huzur tohumları ekilirse dinginlik ve mutluluk açar. Fazla düşünmenin yükünden kurtulmak bir günde olmaz ama her gün küçük bir adım atmak mümkündür. Ve bu adımların ilki belki de tam olarak yukarıdaki duadır:

“Al benden Allah’ım… endişelerimi, olumsuz düşüncelerimi al; yerine huzur, sakinlik, mutluluk koy.” Evet, bu bir yakarış gibi görünse de aslında huzura giden bilinçli bir yolculuğun da manifestosudur.

 

Bu Yazıyı Paylaşın

BU YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZAR PROFİLİ

SON YAZILAR

bizi takip edin
sosyal medya hesaplarımız

0BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
1,714TakipçilerTakip Et