Hür Fikirler Mecmuası – M. Kürşad Birinci

40’lı yılların ikinci yarısı, Cihan Harbinin bütün dünyayı yangın yerine çeviren ve o zamana kadar insanoğlunun görmediği bir yıkıma neden olan şartlarının sona ermiş olması ile bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de büyük iyimserlikle karşılanmıştı. Öte yandan savaş sonrasında dünya uluslar sisteminin, muzaffer devletler tarafından yeniden kurulacağı da aşikârdı. Türkiye de daha savaş bitmeden kendisini bu blok içinde olduğunu göstermişti. Ancak galip devletler, bir tarafta SSCB diğer tarafta başını ABD’nin çektiği Batı demokrasileri diye ikiye ayrılmıştı. Bu uluslararası şartlar altında Türkiye, yaklaşık 23 yıllık iktidarında yıpranan bir tek parti, artık kronik bir hale gelen fakirlik ve Sovyetler Birliği’nin Kars, Ardahan ve Boğazlar üzerindeki talepleri gibi nedenlerle yüzünü Batı demokrasilerine dönen ülkelerden biri oldu. Yeni dönemin ruhu ancak çok partili siyasî düzen, sivil toplum, vatandaş hak ve hürriyetleri gibi kavramlarla anılabilirdi. Ülke için yeni bir dönem başlıyordu.

Çok partili siyasî hayata geçiş (birçok sıkıntı ile birlikte) için adımların atılması, iktidar partisi CHP’nin bu gelişmelere nispeten tahammül göstermesi, sivil toplumun önünün açılmasını sağlayacak adımların yine iktidar partisi tarafından atılması ve Birleşmiş Milletler toplantılarına katılarak ülkenin dünyadaki yeri ile ilgili mesaj verilmiş olması ile doğmakta olan bu özgürlük ortamının etkileri, kendini sivil toplumun her alanında olduğu gibi fikir alanında da hissettirmekte gecikmedi. Özellikle İstanbul’da sanatçılar, bilimadamları ve gazetecilerden destek gören ve kendilerine insan haklarından, kent bilincine kadar çeşitli konuları sorun edinen birçok örgüt kurulmaktaydı. Aynı dönemde, bilimadamları, gazeteciler ve sanatçılardan mürekkep, ülkenin entellektüel anlamda halen başkenti olan İstanbul’u kendilerine merkez olarak seçen, liberal bir cemiyet de kuruluş sürecini yaşamaktaydı.

Ulusal ve uluslararası radikal değişimlerin yaşandığı bu yıllarda, dönemin siyasal ve sosyal cemiyetlerinin önemli aktörlerinden biri olan, Vatan Gazetesi’nin sahibi ve başmuharriri Ahmet Emin Yalman, dünya liberallerinin 9 – 14 Nisan 1947’de gerçekleştirecekleri bir toplantı için davet aldı. Londra’da tertiplenen ve daha sonra Liberal Enternasyonal: Dünya Liberaller Birliği (Liberal International: World Liberal Union) adını alacak olan bu ilk kongrenin[1] idare heyeti içinde Ahmet Emin Yalman’ın da bulunmasına karar verildi. Yalman Dünya Liberaller Birliği’nin çalışmalarına ilerleyen yıllarda da ciddiyetle iştirak etti. Bu ilk kongre, daha sonraki yıllarda Hür Fikirleri Yayma Cemiyeti’nin kurulmasına da imkân verecek şu kararlarla sonuçlandı: Kurulan bu milletlerarası teşkilata liberal partilerden temsilci kabul edilmesi, üyelerin ülkelerinde siyasî partilerden ayrı liberal gruplar meydana getirmeleri ve komünist manifestoya karşı bir liberal manifestonun hazırlanması.[2]

Ahmet Emin Yalman, Türkiye’ye dönüşünden sonra, Londra’da alınan kararlar ışığında liberal bir cemiyetin teşekkülü için Ağustos ayı içinde İstanbul’da bir görüşme tertipleyerek dönemin özgürlükçü ve demokrat aydınları ile temasa geçti. Bunlardan biri de Vatan Gazetesi’nde sıklıkla özgürlükçü fikirler içeren makaleleri yayınlanan Prof. Dr. Ali Fuad Başgil’di.[3] Ali Fuad Başgil birçok gazete ve dergide yayınlanan yazılarında hürriyet, insan hakları ve anayasa sorunları ile ilgilenmekte ve tek başına önemli bir “demokrat muhalefet” sergilemekteydi. Aynı zamanda Başgil, hak ve hürriyet davasının fikir ve siyaset sahasında yayılmasının ancak liberal bir cemiyetin kurulması ile sağlanabileceğine inanmaktaydı.[4]

Bu birlikteliğin sonucunda, cumhuriyet dönemi Türkiye’sinin ilk liberal fikir hareketi olan Hür Fikirleri Yayma Cemiyeti; 1 Ekim 1947’de Ali Fuad Başgil ve Ahmet Emin Yalman önderliğinde, cemiyet merkezi olarak İstanbul’u uygun bulan ve aralarında “bir fikir ve kanaat birliği olan” şu isimler tarafından kuruldu: Ahmet Emin Yalman, Ahmet Rauf Hotinli, Ali Fuad Başgil, Burhan Apaydın, Mehmet Ali Sebük, Osman Fethi Okyar, Necdet Raif Meta, Tevfik Remzi Kazancıgil, Görey Yavuz, Fahri Fındıkoğlu, Şinasi Hakkı Erel, Selim Ragıp Emeç, Muvaffak Benderli, Nihat Reşat Belger, Süreyya Ağaoğlu, Enver Adakan.[5]

Bir sivil toplum örgütü olarak Hür Fikirleri Yayma Cemiyeti’nin teşekkülüne duyulan ihtiyaç Cemiyet’in Ali Fuad Başgil tarafından hazırlanan kuruluş beyannamesinde şöyle nitelendirilmekteydi: “Devrin totaliter rejim istidatları ve propaganda hücumları karşısında iyi niyetli insanların birleşmesi ve hak, hürriyet müdafaası uğrunda tek bir fikir cephesi teşkil etmesi bugün artık medenî ve insanî bir vazife olmuştur. İşte “Hür Fikirleri Yayma Cemiyeti” bu vazifeyi yerine getirmek isteyen vatandaşlara bir hizmet kadrosu ve bir faaliyet muhiti olmak üzere kurulmuştur.”[6] Genel gayelerini; “hürriyet aşığı” fertler arasında bir ülkü birliği yaratmak, hak ve hürriyetlerin sağlam teminatlar kazanabilmesi için çalışmak ve her türlüsünden totalitarizme ve taassuba karşı olmak şeklinde formüle eden Cemiyet, etkili bir şekilde birkaç yıl ayakta kalabildi. 1950’ye gelindiğinde Yalman ve Başgil’in toplum, din ve siyasete ilişkin birbirlerinden farklı görüşleri[7] Hür Fikirleri Yayma Cemiyeti’nin sonunu hazırladı ve Cemiyet fikir hayatından uzun bir süre silindi.

Ancak Cemiyet, nispeten kısa etkili faaliyet döneminde yayınlanan liberal demokrat yaklaşıma sahip risaleleri, düzenlediği toplantıları yanında önemli bir icraatı daha gerçekleştirebildi ve Hür Fikirler Mecmuası’nı 11 sayı olmak üzere Türkiye fikir hayatı ile buluşturdu. Vatandaş masuniyetinden Türkçe meselesine, üniversite muhtariyetine ve dünya ahvaline kadar pek çok konunun klasik liberal ilkeler ile kaleme alındığı Mecmua, zamana düşülmüş bir not olarak fikir hayatındaki yerini alırken Hür Fikirleri Yayma Cemiyeti’nin yaklaşık 50 yıl sonra tekrar keşfedilmesini (bir yüksek lisans tezi olarak 2000’li yılların başında), hatırlanmasını sağladı. Eğer elinizdeki tıpkı basım dergi olmasaydı etrafında böylesine kıymetli isimleri buluşturan Cemiyet’in bir yüksek lisans tezi nedeni ile hatırlanması mümkün olmayabilirdi.

Hür Fikirleri Yayma Cemiyeti’ni tez konusu olarak çalışmaya başladığımda gördüğüm şey kurucuları tarafından hatıratlarında esaslı bir yer kaplamadığıydı. Bunu hem Başgil’in hem de Yalman’ın Cemiyet etrafındaki teşriki mesailerini pek hatırlamak istememeleri olarak değerlendirmiştim. Ancak İstanbul Dernekler Müdürlüğünde yaptığım araştırmada gördüm ki Cemiyet ile ilgili yasal kayıtlar da idare tarafından maalesef tutulmamıştı. Eğer bu dergi olmasaydı, Türk siyasî hayatı ve fikrî ikliminin belki de en heyecanlı dönemlerinden birine ilişkin hürriyetperver fikirler hak ettikleri ölçüde hatırlanamayabilirdi. Bu anlamda yaklaşık 70 yıl öncesinden, bu eser, dergiciliğin fikir hareketleri açısından ne ölçüde hayatî olabileceğine ilişkin önemli bir ders vermekte.

Son olarak elinizdeki eser bir tıpkı basım. Bu nedenle eserdeki dilin hem zamanın dil kullanımına uygun olarak hem de eser sahiplerinin hatırasına saygı nedeniyle olduğu gibi kalmasına karar verildi. Tıpkı basımda baskı ya da dizgi sorunları haricinde hiçbir düzeltme yapılmadı; alınan reklam ve ilanlar aynı şekilde korundu. Umarım elinizdeki eser, bundan 70 yıl öncesinde böyle bir fikrî mücadele içine girmiş bu kıymetli insanların hatıralarını yüceltmeye vesile olur ve böyle anılır.

[1] Julie Smith: “Liberal Unit: The Origins of Liberal International”, Journal of Liberal Democrat History, 17, (Winter 1997–1998), s. 4.

[2] Ahmet Emin Yalman,Yakın Tarihte Gördüklerim ve Geçirdiklerim IV (1945–1970), (İstanbul: Yenilik Basımevi, 1970), s. 111.

[3] Ali Fuad Başgil, 27 Mayıs İhtilali ve Sebepleri, Çev. M. Ali Sebük, İ. Hakkı Akın, (İstanbul: Çeltük Matbaacılık, 1966), s. 64.

[4] Mehmet Gökalp, Haksızlıklar Karşısında Susmayan Âlim: Ord. Prof. Dr. Ali Fuad Başgil, (Ankara: Santral Yayınevi, 1963), s. 114.

[5] Ahmet Emin Yalman, Yakın Tarihte Gördüklerim ve Geçirdiklerim IV, s. 120.

[6] İsmet Binark, “Ord. Prof. Dr. Ali Fuad Başgil: Bibliyografyadan Biyografiye”, Ord. Prof. Dr. Ali Fuad Başgil Bibliyografyası, der. Arif Aşçı, (İstanbul; Kubbealtı, 2000), s. 3.

[7] Konu ile ilgili ayrıntılı malumat için bu projenin bir parçası olarak yayınlanan “Birinci, M. Kürşad, Hür Fikirleri Yayma Cemiyeti, (Ankara; Liberte 2018).

                                                                                                                                                                                      M. Kürşad Birinci

 

Hür Fikirler Aylık Fikir Mecmuası
Sayı:1 – 11, Kasım 1948 – Eylül 1949, Cilt: 1
Tıpkı Basım, Tüm Sayılar
Liberte Yayınları, 2018
https://www.liberte.com.tr/hur-fikirler-dergisi-ciltli-kapak

 

Bu Yazıyı Paylaşın

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

BU YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZAR PROFİLİ

SON YAZILAR

bizi takip edin
sosyal medya hesaplarımız

0BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
1,714TakipçilerTakip Et