15 Temmuz darbe teşebbüsünden sonra ortaya çıkan bilgiler FETÖ’nün ne tür bir örgüt ve özelliklerinin neler olduğunu daha iyi anlamamızı sağlıyor. Öğrendikçe şaşırıyor, şaşırdıkça öğreniyoruz. Yaşadığımız gerçek olmasaydı, birileri bize böyle bir örgütün var olabileceğini söylese herhalde çoğumuz inanmazdık.
FETÖ eşi benzeri bulunmayan bir örgüt. Birden çok yüzü var. Uzaktan masum bir dinî topluluk gibi görünüyor. İnsanların gönüllü katkılarıyla yaşıyormuş ve muhataplarını dindarlığa ve iyi ahlaka teşvik ediyormuş izlenimini veriyor. İç işleyişi incelendiğindeyse gönüllülükten çok zora, baskıya ve korkuya dayandığı anlaşılıyor.
Görevlendirilen FETÖ mensupları her renge ve kılığa girebiliyor. Sol çevrelerde solcu oluyor. Milliyetçi çevrelerde en keskin milliyetçi olarak görünüyor. Liberallerle olduğunda ağzından liberal tezleri düşürmüyor. Tüm siyasî partilere sızabiliyor. Ama FETÖ’nün tek gerçeği var: kendisi. FETÖ’nün dini, ideolojisi ve ahlâkı, her ne pahasına ve her ne yolla olursa olsun kendi varlığını geliştirmek ve her alanda tekelci güce sahip olmak. 15 Temmuz’a kadar birçok kişi ve çevre tarafından teşhis edilememesinin, masum görülmesinin, korunup kollanmasının ana sebebi bunun fark edilmemesi.
FETÖ’nün en önemli yüzlerinden biri istihbaratçılık. İstihbaratçılığın sadece özgül olarak bu alanda bulunan FETÖ’cülerde değil tüm FETÖ’cülerde tezahür ettiğini görüyoruz. Yani her FETÖ üyesi aynı zamanda bir istihbaratçı. İstihbaratçılar yürüdükleri yolda iz bırakmamayı, her yerde her insanı takip etmeyi, operasyonlarından sonra arkalarını süpürmeyi bilir. FETÖ bir istihbarat örgütü olduğu için onu en iyi anlayanlardan biri yine istihbarat işlerine özel ilgisi olan Aydınlık çevresiydi.
15 Temmuz’dan sonra, aklını, vicdanını ve insanlığını yitirmemiş hiç kimse FETÖ’nün tasfiye edilmesi gerektiği gerçeğini inkâr edemez. Benzersiz bir suç örgütü olan FETÖ mutlaka ortadan kaldırılmalı. Bunun gereklerinden biri FETÖ üyesi olanların tespit edilmesi ve FETÖ’ye örgütün organik parçası olarak destek verdiği veya FETÖ operasyonlarında yer aldığı öğrenilen herkesin ama herkesin mutlaka cezalandırılması.
Ancak, ne yapılması gerektiğini isabetle teşhis etmek onu yapmaya yetmiyor. Her işin kendine göre zorlukları var. FETÖ’yü tasfiye ise özellikle zor. Gizli bir örgüt. Toplumun değişik tabakalarında uzantıları var. Çapı küçülmüş olsa da hâlâ operasyon yapma kabiliyeti var. Hem kendi adamlarıyla hem de etkileyebildiği, manipüle ettiği insanlarla hukuk, adalet gibi nosyonların arkasına sığınabilir. Bundan dolayı FETÖ’yü tasfiyenin ciddiye alınması lazım.
FETÖ ile mücadelede önemli hususlardan biri kurunun yanında yaşın da yanmaması. Bu yüzden birileri tarafından FETÖ’cü olduğu söylenenler değil olabildiğince somut ölçütlerle FETÖ mensubu olduğu anlaşılanlar hukukî takibata maruz bırakılmalı ve adalete sevk edilmeli. Memnuniyetle görüyorum ki hükümet de bunun farkında. Başbakan Yıldırım devamlı olarak intikam peşinde koşmayıp adâlet aradıklarını ve belli kriterlere dayanarak tasfiye, yargılama gibi adımların atılacağını açıklıyor. Gazetelere yansıyan son haberlere göre FETÖ üyelerini tespit için şu 16 kriter geliştirilmiş.
- 17/25 Aralık’tan sonra Bank Asya ve Paralel Yapı’nın diğer şirketlerine parasal katkı sağlamak.
- FETÖ’nün sendikaları ve derneklerinde yönetici veya üye olmak.
- ByLock ve benzeri özel şifreli yazışma programını kullanmak.
- Kimse Yok Mu Derneği’ne bağışta bulunmak.
- Emniyet ve MİT ve MASAK raporlarının olması.
- Kapsamlı sosyal medya taraması.
- Örgütün sivil toplum kuruluşları adı altında sohbet ve toplantılarına katılmak.
- Doğal akış dışında kısa sürede terfi etmiş veya özel görevlere getirilmiş olmak.
- Örgüte ‘himmet’ adı altında para aktarmak.
- Güvenilir ihbarlar, ifade ve itiraflar bulunması.
- Takip ettikleri sitelerin incelemesinden elde edilen edilen sonuçlar.
- FETÖ üyesi şirketlerin normal olmayan işlemlerini yapmak, koruyup kollamak.
- Yargıda ve emniyette örgüt lehine hareket ettiği tespit edilen kişiler arasında yer almak.
- Paralel Yapı’nın ev ve yurtlarında kalanların sonraki yıllarda gösterdiği davranışlar.
- İşyerinde diğer çalışanlardan, tanıyan kişilerden elde edilen bilgiler.
- Örgütün gazete, dergi aboneliği ve çocuğunu okullarına göndermeyi 17/25 Aralık’tan sonra sürdürmek.
Bu kriterler mümkün olduğunca objektif biçimde uygulanmalı. Bulunabilirse yeni kriterlerle desteklenmeli. FETÖ ile mücadelede ahlâkî ve vicdanî üstünlüğü kaybetmemek için buna mecburuz.