Wikileaks sayesinde devletlerin kirli çamaşırlarının böyle ortaya boca edilmesine nasıl memnun oldum bilemezsiniz.
Böylece, devletleri yönetenlerin kafalarına dank edecek ki, artık bu dünyada sır tutmak neredeyse imkânsızdır. Çözülemeyecek şifre, girilemeyecek dosya yoktur. Dünya halkları aleyhine kapalı kapılar ardında dolap çevirmek, gizli operasyonlar düzenlemek çok tehlikelidir. Söylediğiniz her yalan, yaptığınız her riyakârlık, işlediğiniz her suç bir gün ortaya çıkacak ve sizi vuracaktır.
Çünkü devletler artık şeffaflaşmaktadır…
Ortaya atılan belgeler doğru mu, yanlış mı; hangisi doğru, hangisi yanlış; bu başka bir konu… Bunları konuşmak için daha çok zamanımız olacak.
Ben şu anda sadece, Wikileaks’in “devlet sırrı” denen kavramı tarumar edişiyle ve bu örneğin bütün dünya halkları için yarattığı glasnost imkânı ile ilgiliyim.
Bence yaşadığımız olay, dünya çapında “açık toplum” taraftarları için bir zafer, devletlerin labirentlerinde halklardan gizli iş kotaranlar için ise bir hezimettir.
Diyorlar ki, bu ifşaat diplomasinin 11 Eylül’ü imiş. Bu büyük saldırı diplomasi denen mesleği telafi edilemeyecek kadar ağır bir şekilde yaralamış; bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacakmış…
Peki buna üzülmemiz mi gerekiyor?
Büyükelçilerin bilip bilmeden, bir ülkenin siyasetçileri hakkında dedikodu yapması, devlet adamlarının ve halkların karşısına geçip de söylemeye cesaret edemediği şeyleri arkadan konuşması mı diplomasi?
ABD Dışişleri Bakanı Clinton “gizli iletişimin kamu yararına hizmet ettiğini” söylemiş. Hangi kamunun yararından söz ediyor acaba? Düşünsenize, Suudi Arabistan kralı eğer duyulacağını bilseydi, ABD’yi İran’ın üstüne salmaya kalkışabilir miydi? Böyle bir şeyi açıktan söylediğinde kendi halkının ve diğer Ortadoğu halklarının tepkisi ne olurdu acaba?
Peki hangi kamunun yararınadır bu gizli iletişim?
Komşusuna ihanet eden bir ülke durumuna düşürülen Suudi Arabistan halkının mı? İhanete uğrayan İran halkının mı? Yoksa ülkesi belirsiz bir maceraya kışkırtılan Amerikan halkının mı?
Aliyev’in, bu gizli iletişim “sayesinde” Türk hükümeti ile ilgili duygularını, kendi halkına açıklayamazken Amerikan yetkililerine açıklaması ve bunu yaparken hem kendi halkına hem de dünyaya karşı ikiyüzlülük yapabilmesi hangi kamunun yararınadır? Azerbaycan kamusunun mu; Türkiye kamusunun mu?
X x x
Neden devletlerin sırları olmak zorundadır?
Devlet sırrı denen kavramı “olmazsa olmaz” sananlar, bize bir tane devletin halktan gizli tutup da halkın hayrına yaptığı bir “iş” örneği göstersin. Başka ülkelerin içişlerine burnunu sokmak, hükümet devirme komplolarına katılmak, bir savaşta taraflardan birine gizlice silah yardımı yapmak… Bu suçlardan hangisi savunulabilir?
Devletlerin sırları, kimsenin önüne çıkıp savunamadığı suçlarıdır. Ve eğer hukuk literatürüne bir katkıda bulunup “kamuya yararlı suçlar”, “kamuya zararlı suçlar” diye bir ayrım getirmeyeceksek, devletlerin gizli faaliyetlerinin herhangi birini savunma imkanı yoktur. “Devletin elbette sırları olacaktır” diyenler aslında, “devlet elbette ki punduna getirdiğinde suç işleyecektir” demiş oluyorlar. Devletin, suçüstünde yakalanmamak, ele güne rezil olmamak kaydıyla suç işlemesine izin veriyorlar.
İşin en acıklı tarafı da ne biliyor musunuz?
Devletlerin birbirinin ve halklarının arkasından çevirdiği dolaplardan aslında halklardan başka herkesin haberi var. Wikileaks’te yayınlanan bütün bu belgelerin CIA’sından MOSSAD’ına ve KGB’sine kadar bütün istihbarat örgütleri tarafından bilindiğine adım gibi eminim. Bilmeyen bir tek halklar. Yani devletler sadece halklara karşı sır küpü…
Ya da “idi” dememiz gerekiyor!
Zira belki farkındayız, belki değiliz ama dünya artık “devlet sırrı” denilen kavramın toptan mahkûm edilip siyasi literatürden kovuluşunun eşiğine geldi dayandı. Dünya halkları bunca yüzyıllık tecrübeleriyle, devletlerin halklarından gizli tutup da halkın yararına yaptığı hiçbir iş olamayacağını anlama noktasındalar. Bu yüzden de 21. yüzyılın bilgi toplumuna göre yeniden şekillenen devletlerinde, diplomasi adı altında yürütülen karanlık ilişkilere de, gizli operasyonlara da, gizli servislere yer olmayacak.
Bugün, 01.12.2010