Darbe, Yolsuzluk ve Teorinin Sefaleti

Olaylara nasıl bakarız? Çatışmalar, karşıtlıklar ve farklılıklar karşısında tutumlarımız nasıl oluşur?

Duygularımızın sağladığı sanal gerçeklik algımızı büyük oranda belirler. Bu bakımdan akıl dediğimiz mefhum gündelik meseleleri değerlendirirken büyük oranda mantığa değil duygulara müracaat eder. İsterseniz duygusal akıl diyelim buna.

Soyut teorik yasalardan hareket ederek olayları değerlendirmeyiz. Bu gerçeğin en iyi göstergelerinden biri Gezi olayları, diğeri ise henüz yaşamakta olduğumuz yargı gücünün hükümete yönelik son operasyonudur.

Sorun sadece liberallerin bu konular üzerinden ayrışması değildir. Diğer kesimler de son dönemde özellikle bu iki konu üzerinden farklı tutumlar geliştirmektedirler. Örneğin, Kemalistler, Sosyalistler, Kürt Siyaseti ve İslamcılar da bu iki hadise üzerinden ayrışabiliyorlar.

Gerçekten ne olmuştu? Gezi hadisesinin değerlendirmesi bir yana yaşamaya devam ettiğimiz yargı-hükümet çekişmesi, kendi taraftarını da oluşturmaya başlamıştır. David Hume ahlaki yargıları değerlendirirken, olgularla değerler arasında bir ayrım yapar ve ona göre olgular yalın gerçeklikler olarak ahlaki değerleri ihtiva etmezler. Bizler dışarıdan gözlemciler olarak olgulara değer atfederiz. Örneğin başkasına ait bir menkulün, malikinin bilgisi ve rızası dışında sahiplenilmesine hırsızlık deriz ve bu eylemi ahlaksızlık olarak mahkûm ederiz.

Son zamanlarda cereyan eden hükümet yargı çekişmesini de bu şekilde değerlendirebiliriz. Yalın olarak ortaya çıkan olgu şu: hükümetin kimi üyeleri yolsuzluk yaptıkları gerekçesiyle Yüce Adalet tarafından değerlendirilmektedir. Dolayısıyla olay basittir ve yapılması gereken adalettin yürütmekte olduğu soruşturmaya saygı göstermektir.

Hume örneğinde olduğu gibi yargının faaliyetini kendi içinde yalın olarak değerlendirebiliriz şüphesiz. Fakat bu durumda malikin bilgisi ve rızası olmadan bir menkulün sahiplenilmesi eylemine nasıl bir değer atfedebiliriz? Hırsızlık mı? Buna vereceğimiz cevap hangi tarafı tutacağımızı ya da tarafsız olma durumumuzu da belirleyecektir.

Bu durumda yargının hükümete yönelik son tasarrufu nasıl değerlendirilebilir? Şüphesiz birçok yazar belli ilkeler üzerinden hareketle bunu bir yolsuzluk operasyonu ya da darbe teşebbüsü olarak değerlendirmektedir.

Hükümete karşıt olanlara göre bu kesinlikle bir yolsuzluk operasyonudur ve zaten ‘haksız yere’ iktidarda bulunmaya devam eden hükümet düşürülmeli ve hemen mahkûm edilmelidir.

İlkeler üzerinden baktığını öne süren yazarlar ise bin bir dereden su getirdikten sonra tavırlarını netleştirme eğilimindeler. Yolsuzluğa da karşıyız ama darbe de fena bir iştir türünden açıklamalar sürüp gitmektedir.

Benim sözüm kendilerini liberal olarak tanımlayan ve bu hadiseye sadece liberal değerler üzerinden baktıklarını iddia eden entelektüellere olacak!

Yaşadığımız hadise yolsuzluk ve darbe karşıtlığıyla izah edilebilecek tarzdan bir gelişme değildir. Yaşanmakta olan açık ve net bir darbe teşebbüsüdür. Sınırlı devlet, hukukun üstünlüğü, bireysel haklar gibi soyut liberal ilkeler üzerinden hükümeti mahkûm edeceğimiz bir siyasi değerlendirme aslında duygusal taraftarlıkla izah edilebilir. Hükümetin yargıyı ele geçirdiği iddiası ise en azından bu durum için içi boş değerlendirmelerden öteye gitmez.

Bireyi, hukuku ve adaleti talep etmek, soyut bir hükümet karşıtlığıyla anlam kazanamaz. Unutmayalım Türkiye’nin kısa tarihi darbelerle doludur ve darbelerin en önemli aracı ise yargı sistemi olagelmiştir. Zaman Gazetesini okumak yargının bağımsızlığını anlamak bakımından olduğu kadar polis devleti talebini de görmek için yeterlidir.

Arendt’in söylediği gibi bazen otoriteye karşı olmak totalitarizme davetiye olabilir. Teorinin sefaleti de tam burada ortaya çıkmaktadır: Özgürlük idealini bir gruba tahvil etmek. İkincisi, liberal demokrasi söylemini kişisel nefret üzerinden itibarsızlaştırmak. Zira iktidarın nasıl oluşacağı, nasıl son bulacağını da ihtiva eder ve bu gerçek belli düzeyde sorunlu Türkiye demokrasisinin bir başarısıdır.

Yoksa istediğimiz yargı teokrasisi mi?

sivildusunce.com

Bu Yazıyı Paylaşın

BU YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZAR PROFİLİ

SON YAZILAR

bizi takip edin
sosyal medya hesaplarımız

0BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
1,714TakipçilerTakip Et