Aile olarak üzerinde kolaylıkla uzlaştığımız neredeyse bir TV programı var. Bu Program Discovery Channel’da hafta içi günlerde 20:00 ile 21:00 saatleri arasında yayınlanan “Nasıl Yapılmış” belgeseli.
Belgeselde, modern, klasik veya geleneksel yöntemlerle üretilen ürünlerin nasıl yapıldığı gösteriliyor. Benim daha çok otomobil, uçak gibi zamanımızın teknoloji harikaları şeylerin yapılışı ilgimi çekerken kızımın ise, daha çok oyuncak, oyun hamuru veya bale elbisesi gibi ürünlerin yapımının gösterildiği bölümler ilgisini çekiyor.
Bu ve benzeri belgeselleri izleyenler veya bir otomobil fabrikasının tarihi seyrine tanıklık edenler bilirler ki; antikapitalizm savunucularının işçiler üzerinden yapacakları bir propaganda giderek anlamını yitirmektedir.
Ali Koç antikapitalizm çıkışı ile popüler tartışmaya bizi geri götürdü. Sol , Marksist çevreler bu çıkıştan memnundur herhalde. Ne de olsa kapitalist üretim modeli ile iş yapan birisi kapitalizme çakmıştı. Antikapitalizm Türkiye’de çok karşılığı olan moda bir tutum.
Peki anti-kapitalistler kapitalizmin kendini yenileme, insanlardan çok makineleri çalıştırma becerisine, azalan ve boyut değiştiren insan emeği faktörüne dikkat ediyorlar mı?
Üretim biçimleri hâlâ 1930’lardaki gibi mi? Sanmam. 1
930’ların jargonuna o kadar kendilerini kaptırmışlar ki dünyada değişimleri yenilikleri görmeleri neredeyse imkânsız. Ya hadi canım sende! diyorsunuz belki, o zaman biraz istatistiklere bakalım.
Ali Koç’un da önemli pay sahibi olduğu otomotiv sektörü üzerinden gidelim. Otomotiv Sanayi Derneği 2015 Genel Bülteni’nde ilgi çekici bilgiler var. İlk dikkat çeken şey otomotiv sektörünün makineleşme sayesinde, solcu jargonu ile söylersek “makinelerin sömürülmesiyle!” üretimde muazzam artış söz konusu.
Rapora göre, 1971’de 40.359 adet olan toplam otomotiv üretimi 2011’de 1.234.637 gibi olağanüstü bir sayıya ulaşmış. Bu artışta insan sömürüsü var diyorsanız otomotiv üretim sektöründe çalışan sayısı 44.896 olarak raporda kayıt edilmiş. Benzer bir sonuç Hyundaı Assan’ın verilerinde görülüyor. Firma 2010 yılında 77.000 bin otomobili 1.261 işçi ile üretirken 2014’de 203.157 adet otomobili bu kez; 1983 işçi ile üretmeyi başarmış.
Basit bir denklem ile işçi faktörü temel girdi olsaydı, üretimdeki neredeyse 3 katı artış için işçi oranının da üç misli artması gerekirdi. Aradaki farkı oluşturan mükemmel makinelerin otomobil üretimine dâhil edilmesinden başka bir şey değildir.
Açıkça söylemek gerekirse, kapitalizmin muhteşem dinamizmi ve yenilik becerisi ortaya çıkmaktadır. Kapitalizmin bir diğer meziyeti, hümanistlik boyutudur. İnsan yaşamı, insan sağlığı kapitalizm sayesinde, insanlık tarihinin en parlak günlerinin yaşanmasını sağlamıştır.
Kapitalizmin yenilikçi yaratıcı yönü insanların daha hafif, daha narin ve daha kolay işler yapmasını sağlamıştır. Şimdi otomobil fabrikasında çalışan çoğu işçi belki hiç terlemeden evinin yolunu tutabilmektedir.
Antikapitalistlerin işi artık daha kolay, bundan böyle insan sömürüsü edebiyatı yapmalarına gerek yok. Onun yerine makinelerin sömürüsüne karşı olabilirler. İlk sloganları benden. “Yıpranan parça tazminatı hakkımız engellenemez” !