Toplumsal çatışmaların bir nedeni de, katı ideolojik tutumların ve toplumda, kendi ırkının, kendi sınıfının, ya da kendi inancının bir başkasına üstün olduğu bilincinin, özellikle eğitim aracılığıyla kazandırılmaya çalışılmasıdır. Ulus devletçi sistemler eğitim aracılığıyla toplumun tüm kesimlerine tek bir ideolojiyi dayatarak, bireylere “benim dünyamın dışındakiler işe yaramaz” duygusunu aşılamaya çalışmıştır. Diktatörlerin, hâkim ideolojilerini, çocuklara daha küçük yaşlardan itibaren aşılamaya başladıkları ve militarist eğitime ayrı bir önem verdikleri de bilinen bir gerçektir. Örneğin, dönemin Almanya’sında ilköğretim öğrencilerine aşılanması gereken en önemli konunun, Hitler’e bağlılığın ne kadar kutsal bir duygu olduğuydu. Okulda her gün, yaklaşık on dakika, Hitler’in resmi selamlanırdı. İdeolojik ve beden eğitimi içerikli gençlik kamplarında çocuklara,‘Führer’e adanmış kanımın her damlasıyla; ben tüm enerjimi ve gücümü Adolf Hitler’e ve ülkeme adayacağıma yemin ediyorum. Onun için, sahip olduklarımdan hatta hayatımdan bile vazgeçeceğime söz veriyorum ve bunun için Tanrıdan yardım diliyorum.’ diye yemin ettiriliyordu. Duçe lakaplı Mussolini İtalya’sında ise ilköğretimden itibaren faşist ideoloji ile yetiştirilen çocuklara ve gençlere şöyle yemin ettiriliyordu: ‘Tanrının adıyla ben liderimin bütün emirlerini yerine getireceğime, gerekirse bu uğurda kanımın son damlasına kadar mücadele edeceğime yemin ederim, yaşasın faşist devrim…’
2. Dünya Savaşı öncesi, tüm dünyada esen ulusçuluk rüzgârından Türkiye de payını düşeni almış, Almanya ve İtalya’dan etkilenen bazı siyasetçi ve aydınlar benzer uygulamaların bizde de olması için öneriler sunmuşlardır. 1933 yılından itibaren, ülkemizde de, yeni rejimi ve devrimleri güçlendirme amacıyla, ilk ve ortaokullarda, “And” okunmaya başlanmıştır. Nasyonal-sosyalist/faşist ideolojinin tüm unsurlarını taşıyan yemin metinleri günümüz Almanya’sında ve İtalya’sında bile kaldırılmış olmasına rağmen, ne yazık ki Türkiye’de, ilkokullarda çocuklara, askeri esas duruşta, “varlığım Türk varlığına armağan olsun” andı tekrar ettirilmektedir. Hem içerik olarak hem de militarist söyleniş biçimi ile “andımız”, yaratıcılığı körelttiği, özgür düşünme becerilerine ket vurduğu ve barış söylemi ile çeliştiğinden dolayı, pedagojik açıdan sorunlu ve zararlı bir uygulamadır. Andımızın, tek tip birey yetiştirme amacına ve eğitim hakkının sadece ayrıcalıklı belli bir sınıfa ait ideolojiye hizmet ettiği de yadsınamaz bir gerçektir. Çocuklarımızı tek bir ideolojinin kıskacına kapatmak, zihinlerini ele geçirerek kontrol etmeye çalışmak yerine, onların, özgürlükçü, çok kültürlü, barışçı, yaratıcı ve üretken bireyler olmaları için çaba harcamalıyız.
Bu bağlamda, ilkokullardaki çocuklarımıza, her sabah asker komutlarıyla esas duruşta, “and” içirmekten ve “varlıklarını Türk varlığına armağan etmelerini” istemekten artık biz de vazgeçmeliyiz. Kaldı ki 1930’ların yükselen değeri ırkçı ideolojiler çağında yazılmış bu yemin metni “BM’in Her Türlü Irkçılık Ayrımcılıkla Mücadele Sözleşmesi” olmak üzere evrensel insan haklarına, insani ve ahlaki değerlere de terstir. Milli Eğitim Bakanlığı, Türkiye eğitim sisteminden “andımız” başta olmak üzere tüm militarist uygulamaları ivedilikle yürürlükten kaldırmalıdır.
İmzalamak için:
Andımız Kaldırılsın İmza Kampanyası İnternet Sitesi
İLK İMZACILAR
Atilla YAYLA, Yıldıray OĞUR, Markar ESAYAN, Ufuk COŞKUN, Bekir Berat ÖZİPEK, Hilal KAPLAN, Kemal BURKAY, Murat ERDİN, Fuat UĞUR, Bican ŞAHİN, Vahap COŞKUN, Bekir GÜR, Şenol KALUÇ, Cafer SOLGUN, Murat YILMAZ, Şahin M.CANDAŞ, Özlem Çağlar YILMAZ, Ömer Faruk GERGERLİOĞLU, Güldalı COŞKUN, Bilal SAMBUR, Nevzat ÇİÇEK, Cemile BAYRAKTAR, Fadime ÖZKAN, Behcet CANÖZ, Hasan Yücel BAŞDEMİR, İkram BAĞCI, Sıddık ERTAŞ, Nezir AKYEŞİLMEN, Oktay AYDIN, Beytullah Emrah ÖNCE, Bengül GÜNGÖRMEZ, Harun KABAN, Mehmet Ali İLKAYA, Cennet USLU, Ercüment YILDIRIM, Zeynep K.ŞAMDANCI, Sümeyra TANSEL, Ünsal ÇETİN, Ali AKKUŞ, Zeynep BOZDAŞ, Mahir YEŞİLDAL, Musa TOPÇU, Yusuf EKİNCİ, Reha RUHAVİOĞLU, Yusuf ÇINAR, Yüksel GÖKTAŞ, Şinasi HAZNEDAR, Emine UÇAK, Yıldız RAMAZANOĞLU, Ferhat KENTEL, Mustafa SELÇUK