Demokratikleşme paketi henüz açıklanmadı, sızan bilgiler üzerinden yorumlar gırla… Başbakanın bu son dakikacılık, büyük gizlilik, sürpriz yapma gayretini oldu bitti anlayamıyorum ama bir bildiği vardır herhalde, artık takılmıyorum.
Neyse…
Paket daha ortaya çıkmadı ama paketten beklentiler maaşallah pek yüksek. AKP’lilerin, muhafazakarların Başbakan’ı putlaştırdığını söyleyecek kadar coşanların paketten beklentilerine bakınca asıl putlaştırmayı kimin yaptığına pek karar veremiyorum. Paketi “yetersiz bulan”lar, başbakandan tek pakette memleketin bütün sorunlarını çözmesini bekliyorlar. “Pakette neden dünya barışı yok?” yazısı henüz yazılmadı (gözler Helin Avşar’ı arıyor) ama paketin açıklanmasına biraz daha vakit var, fırsat kaçmış sayılmaz.
Açıkçası benim başbakandan beklentim o kadar yüksek değil, başbakan iyi siyasetçi filan fakat sonuçta bir süper kahraman değil, beklentiyi makul düzeyde tutmak lazım. Beklenti yüksek olunca hayal kırıklığı da büyük oluyor. Endişelilerimizin yaşadığı hayal kırıklığının nedeni de aslında başbakandan ve AKP’den beklentilerinin yüksek olması.
***
Her demokratikleşme paketinden sonra uzunca övgüler ve eleştiriler oldu. Eskiden bir demokratikleşme hamlesi geldiği zaman bir grup hemen bütün olumsuzlukları, eksikleri sıralayıp dökerdi, biz de yetmez ama evet derdik. Ben hala “çok iyi oldu çok da iyi güzel oldu lakin bunlar yetmez şunlar da var” diyorum ama “e hani dünya barışı yok bu pakette” cephesi baya genişledi.
Laf paketten açılmışken, paketin içeriğine dair yorum yapmak manasız bence, o yüzden içinde paket geçen ama paketin içeriğinden bağımsız bir yazı okuyorsunuz. Bu tip durumlarda sızan dedikodular her ne kadar büyük oranda doğru çıksa da, içerikle ilgili yorum yapmak için içeriğin açıklanmasını beklemeyi tercih ediyorum, paket kaçmıyor ya… Fakat Ertuğrul Özkök’ün “yarını bekleyemedim” yazıları gibi “paketi bekleyemedim” yazıları peş peşe geliyor; bence mantıksız, ofsayta düşme ihtimali yüksek bir pozisyon.
***
Daha önceki paketlerde pek böyle bir durum oluşmamıştı, bu paketin başka bir garipliği var; oluşan iklimden olsa gerek henüz olmayan bir paketin yetersizliğini eleştirmekten bir hal oldu endişeliler. Eleştiriler önemli ama önce bir paketin içeriğini görsek daha bir anlamlı olurdu.
Hani nasıl diyorlar, malum TOMA, tazyikli su filan; bi yavaş gelin, yerler ıslak…